Orakçıoğlu: Bu ülkeyi tekstil ithalatçısı haline getirmeyelim
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, ''Bir pamuk ülkesini, tekstil-konfeksiyon sektörüne 200 milyar dolara yakın yatırım yapmış bu büyük ülkeyi, tekstil-konfeksiyon ithalatçısı haline getirmeyelim'' dedi.
Orakçıoğlu, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, istikrarlı ve güçlü bir hükümetin varlığının iç ve dış piyasalara güven verdiğini, Avrupa Birliği müzakerelerine başlamanın sıcak paranın Türkiye'ye olan iştahını artırdığını, Türkiye'nin Batı sermayesinin dışındaki büyük sermaye merkezlerinin de ilgi odağı olmaya başladığını, bu durumun ülkedeki mevcut varlıklara olan talebi ve böylelikle onların değerini artırdığını söyledi.
Süleyman Orakçıoğlu, Türkiye daha değerli bir ülke haline geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu ortam, ülkemizin son yüzyılda yakaladığı en olumlu ortamdır. Biz bu ortamı ve güveni, büyük bir kalkınma atağına çevirmek yerine, ödemeler dengesindeki yüksek açığımıza tampon olarak kullanıyoruz.
Biz bugün Türkiye'de ekonomik meselelerin tartışılma biçimini sorunlu buluyoruz. Hep beraber yanılmayalım istiyoruz. Ortada bazı keskin gerçekler var. Türkiye'nin maalesef hala, orta ve uzun vadeli bir stratejik kalkınma planı yok. Bugün tekstil-konfeksiyon sektöründen çıkmamız gerektiğini söyleyenler bu sektörün yerine ne koymayı düşünüyorlar? Bunun cevabı yok. Serbest piyasa ve liberal ekonomi stratejisiz, taktiksiz bir ekonomi türü değildir.''
Tekstil ve konfeksiyon sektöründe büyük avantajlar gördüklerini belirten Orakçıoğlu, şöyle devam etti:
''Bugün 19 milyar dolar seviyesinde olan ihracatımızı önümüzdeki 10 yıl içerisinde 50 milyar dolarlık sürdürülebilir bir büyüklük haline getirmeye hazırız. Dünyanın eski büyük üreticileri İtalya, İspanya ve Fransa bugün sektördeki varlıklarını devasa satış ve perakende zincirleri ve markalar olarak sürdürüyorlar. Bizim bunu gerçekleştirecek ve dünya çapında büyük ticari markalar yaratacak potansiyelimiz ve altyapımız var. Bize soluk verin. Bizim rekabet gücümüzü artıracak olanaklar oluşturun. Birlikte yapacağımız bir stratejik plan etrafında, kaynaklarını birlikte üretmeye çalışacağımız bir dünya seferberliğine girişelim. Yalnızca Çin'e, yani en büyük rakibimize senede 5-6 milyar dolar seviyesinde markalı ürün ve mal satma olanağımız olduğunu göreceğiz.''
Tekstil-konfeksiyonda hala çok büyük katma değer bulunduğunu belirten İHKİB Başkanı Orakçıoğlu, Başbakan Erdoğan'a hitaben şunları söyledi:
''Tekstil ve konfeksiyondan vazgeçmemiz halinde, daha düne kadar Türkiye için en büyük katma değeri üreten sektör, iç piyasanın büyük ithalatçısı olur. Bir pamuk ülkesini, tekstil konfeksiyon sektörüne 200 milyar dolara yakın yatırım yapmış bu büyük ülkeyi, tekstil-konfeksiyon ithalatçısı haline getirmeyelim.
Küresel rekabet karşısında hesabımızı kitabımızı beylik şablonlarla değil, gerçekten hassasiyetle yapılmış hesaplarla kuralım.Türkiye için yeni bir çığır açmanın iradesi sizde saklıdır. Şimdiye değin istikrar noktasında da çok önemli başarılar yakaladınız.
Bildiğiniz üzere bu başarıyı sürdürülebilir ve kalıcı hale getirebilmenin tek yolu, yaptığımız ithalattan daha fazla ihracat yapmak ve Türkiye'nin hazır değerlerini satın almaya gelen sıcak sermayeyi yatırım sermayesine dönüştürmektir. ''
Orakçıoğlu, hükümetin aldığı tekstil-konfeksiyonda KDV'yi düşürme kararının, hazır giyim ihracatına ve hazır giyim ihracatçısına olan pozitif yansımalarının zayıf olduğunu, sadece iplik ve kumaşta KDV oranlarının yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmesi, diğer yardımcı malzemelerde ve fason işçiliğinde oranın yüzde 18 olarak kalmasının hazır giyim ihracatçısına yüzde 5,7'lik ek bir maliyet getirdiğini, sonuçları itibariyle rekabet gücünün artışına doğrudan bir katkıda bulunmadığını söyledi.
Yatırımların ve istihdamın teşvikine yönelik 5084 sayılı yasanın tüm Türkiye'deki mevcut tekstil ve hazır giyim sektörü işletmelerine 2 yıl süreyle uygulanmasını talep eden Orakçıoğlu, büyük markalar yaratma konusunda da tekstil-konfeksiyon sektörü için önümüzdeki 5 yılı ele alan acil bir stratejik plan yapılmasını ve hayata geçirilmesini önerdi.
5 TANE İPLİKÇİ
Orakçıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Açıkça bilinmelidir ki, bu taleplerimiz tamamıyla Türkiye içindir. Biz ithalat yapar, çok da güzel kar ederiz. İşadamı olarak temel vazifemizi yapar, kar eder, vergimizi de öderiz. Tek tek veya toplu halde fabrikalarımızı yurt dışına taşır, oraların bize sunduğu yatırım teşviklerinden yararlanır ve kendimizi yeniden yapılandırırız.
Ama ardımızda bıraktığımız binlerce işsiz bu şartlar altında ne yapar? Bizim bugün ana sorumuz ve sorunumuz budur. Bu, hepimizin sorunudur. 'İstihdam ve cari açıkla kimsenin ilgilenmesine gerek yok. Biz bu meseleleri çözeceğiz. Siz işinize bakın' deniliyorsa, biz bir şekilde işimize bakarız. Ama biz bu hükümetin iradesiyle birlikte çok şey yapabileceğimizi ve Türkiye'ye gerçekten çok şey katabileceğimizi düşünüyoruz. Bu şansı, derinleşmiş bir stratejik tartışma ortamında birlikte kullanmayı diliyoruz.''
Orakçıoğlu, bir soruyu yanıtlarken de KDV indiriminin iplikçilerin işine yaradığını savunarak, ''Aslında arkadaşlarımız Ankara'da hükümeti yanılttı. Yanıltanlar belli. 5 tane iplikçi'' dedi.