"Kurumlar Vergisi'ni %20'ye indirdik, bir teşekkür bile yok"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye bir girdaptan çıkmıştır. Bunu da kimse görmemezlikten gelemez'' dedi.
Erdoğan, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Mart ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, bugün artık Türkiye'nin geldiği noktada Bakanlar Kurulu ve benzeri toplantılarda artık mikro ekonomik göstergeleri konuşuyor hale geldiklerini söyledi.
Hükümetin attığı adımlarla 3,5 yılda Türkiye'nin manzarasını tamamen tersine çevirdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:''Makro ekonomik göstergelerde, istikrarda, güvende Türkiye bir performans dönemini yaşıyor. İbretle, takdirle izlenen bir Türkiye var. Tabii ki biz bunu yeterli görmüyoruz. 'Sıkıntılar yok' demiyoruz. Sıkıntılar var. Artık Türkiye bir girdaptan çıkmıştır.
Bunu da kimse görmemezlikten gelemez. Türkiye bu düzeye sadece ekonomik politikasıyla gelmedi. Aynı zamanda demokratik hukuk devleti olma yolunda attığımız adımlarla da güven ve istikrarı perçinlediği için Türkiye durma noktasından büyük bir yürüyüşe geçmiştir.''
Başbakan Erdoğan, enflasyonun son 35 yılın en iyi seviyesinde olduğunu, büyümede 15 çeyrek üst üste rekor kırıldığını, 16. çeyrekte de bu rekorun devam ettirileceğini vurgulayarak, ihracatta da aynı başarının sergilendiğini, ithalatta sıkıntı bulunduğunu ancak buna yönelik tedbirleri alacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, 49 ildeki teşvik uygulanan illere de işaret ederek, ''49 ilde teşviki getirdik. Ama ben bakıyorum ki yatırımcı girişimci kardeşim gidip 49 ilde yatırım yapmıyor. Buyur niye yapmıyorsun? Buyur yap, niye yapmıyorsun? Vergi ise vergi yok, arsası bedelsiz, enerji yüzde 50 indirimli... Ama bakıyorum aynı yatırımcı Rusya'ya, Romanya'ya, Bulgaristan'a, Çek Cumhuriyeti'ne, Polonya'ya gidiyor. Niye Türkiye'de yapmıyorsun, oralara gidiyorsun?'' diye konuştu.
''BİR TEŞEKKÜR BİLE YOK...''
Recep Tayyip Erdoğan, Kurumlar Vergisi'ndeki indirime de değinerek, ''Kurumlar Vergisi'ni yüzde 33'ten 20'ye indirdik. Ama (yeterli değil) diyorlar. İnsaf... 33'ten 20'ye indirecek cesareti gösteren bir hükümet var. Bunu yapmışız. Bir teşekkür bile yok'' dedi.
Geçmişte, Türk sanayiinin genel sorunları listede ilk sıralarda yer alırken bugün artık tek tek sektörlere, daha ayrıntı sorunlara yönelmiş durumda olduklarını ifade eden Erdoğan, bunun bile başlı başına kat edilen mesafeyi görmek için yeterli olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''YTL'nin aşırı değerlendiği'' eleştirileriyle ilgili olarak da şöyle konuştu:
''YTL değer kazanmasın' Peki ne yapılacak? 'Merkez Bankası piyasadan döviz toplayacak'. Merkezi Bankası piyasadan döviz toplamadı mı? Her gün toplamıyor mu? Merkez Bankası şoklama da yaptı. Şoklama yaptığı günler ne oldu? İnme mi oldu? Tam aksi oldu.''
Türkiye'de enerji, kira, taşımacılık, pazarlama ve benzeri girdi fiyatlarının yüksekliğini kabul ettiklerini dile getiren Erdoğan, bu artışın nedeninin değerli YTL veya hükümetin yanlış politikaları olmadığını söyledi. Uluslararası petrol ve doğal gaz piyasasındaki fiyatlara değinen Erdoğan, bu fiyatlardaki artışın yurt içi fiyatlara en az seviyede yansıtıldığını, büyük ölçüde ham petrol fiyatlarıyla bağlantılı olan elektrik fiyatlarının sanayi sektörü için bugün Kasım 2002 ile kıyaslandığında TL cinsinden yüzde 6,4 oranında düşürüldüğünü söyledi.
İç ve dış piyasaların Türk ekonomisine güveni ve ileriye dönük olumlu beklentilerin YTL'nin önemli ölçüde değer kazanmasına yol açtığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Avronun ABD Doları karşısında değer yitirmesi de sanayiimizi etkilemiştir. Bunun farkındayız. Ancak makro ekonomik dengelerin bozulmaması birinci önceliğimizdir, bunu bozamayız. Bu konu, her türlü gelişmenin olmazsa olmaz ön koşuludur. Dalgalı kurdan vazgeçmemiz istenmesin. Para politikalarından taviz vermemiz asla söz konusu değildir.''
Başbakan Erdoğan, Türk sanayiinin geleceğine umutla ve güvenle baktıklarını, sanayicinin rekabet gücünü koruyup geliştirebilmesi için gerek kamu sektörünün gerekse özel sektörün yapması gerekenler bulunduğunu vurgulayarak, bütçe imkanları ölçüsünde SSK primleri de dahil olmak üzere ilave tedbirleri gözden geçirdiklerini söyledi.
Erdoğan, bu kapsamda firmaların katma değeri daha yüksek, markaya dayalı ürünlerin üretimine ağırlık vermeleri, yeni pazarlar aramaları, büyük tedarikçilerle yakın işbirliklerine giderek pazarlarını genişletmeleri, rekabetlerini sürdürebilmek için özellikle kalite ve verimlilik artışına önem vermelerini beklediklerini kaydetti.
Recep Tayyip Erdoğan, dünyadaki teknolojik gelişmeler ve küreselleşmenin bütün hızıyla devam ettiğini, bu nedenle de ucuz iş gücü ve doğal kaynaklara dayanan rekabet gücü fırsatının büyük ölçüde ortadan kalktığını söyledi.