|
|
Turizm Bakanlığı ve THY neden ortak hareket edemez?
Turizmciler boşuna Başbakan'ın kapısını çalmamış. Dün açıklandı. Türkiye'ye gelen turist sayısı şubat ayında yüzde 10.1 oranında azalmış. Oysa 2003 yılındaki Irak Savaşı sonrası turizm olumsuz etkilenmiş ancak daha sonra turist sayısı hep çift haneli artışlar yaşamıştı. Bu nedenle hükümetin turizmi bir ülke politikası haline getirip, kampanyalarla, teşviklerle canlandırması sanırım 20 milyar dolara yakın gelir beklenen bir sektör için hayat öpücüğü olacak. Peki acaba bunun için çok önemli bir unsur olan ülke tanıtımı konusunda neler oluyor? Bana gelen bilgilere göre, şu sıralar, Turizm Bakanlığı ve THY dış tanıtım kampanyaları hazırlıyor. Ancak ne yazık ki iki kuruluş da hazırlık yaparken birbirleriyle hiç iletişim kurmuyor. Konuyu irdeleyen bir kaynağım, "Birbirinden habersiz iki kuruluş da kampanya programı ve medya seçimi yapıyor. Oysa birbirleriyle koordine olsalar, aynı gün, aynı medyada reklamlarını yayınlatsalar, Türkiye imajı çok daha kuvvetli olur" diyor. Haksız da değil galiba. Örneğin Time'ın ilk sayfalarında Turizm Bakanlığı'nın, son sayfalarda ise THY'nin üstelik de birbiriyle bağlantılı tanıtım ilanları olsa, okur için çok daha vurucu olmaz mı?
The Economist'te Yunanistan Kaynağım bana Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'ın bunu nasıl yaptığını, The Economist dergisi örneğini vererek anlatmış. "Aynı hafta, önceki sayfalarda Güney Kıbrıs'ın çift sayfa reklamı, sonraki sayfalarda ise Yunanistan'ın reklamı yer alıyor. Dergi okuyucuları bir anda Helen bombardımanına tutuluyor" diyor. Doğrusu daha çok turist çekmek ve üstelik de onların THY ile Türkiye'ye gelmelerini sağlamak için akılcı fikirler bunlar. Baksanıza komşumuz zaten yapıyor. Şimdi ben hem bu yöntemler neden projelendirilip, uygulanmıyor diye hem de THY ve Turizm Bakanlığı'nın kampanyaları neden vaktinde başlayıp tatil planlayanları Türkiye'ye çekmediğini merak ediyorum.
|