|
|
|
|
|
|
Tarihimizde duygusal bir boşluk olduğunu gördüm
Özhan Eren aslında bir harita mühendisi. Müzikle olan bağları Kara Tren gibi ün kazanan türkülere imza atmasını sağladı. Sarıkamış Türküsü için çalışırken neredeyse yazılan her şeyi okudu ve sonunda Sarıkamış'a Giden Yol adlı çalışmayı yayınladı. Eren, 91. yılında duygusal bir tarih dediği Sarıkamış'ı anlattı. - Sarıkamış'la nasıl ilgilenmeye başladınız? - Birkaç tane bilinen türküm vardı. Kara Tren en çok bilineni. Sarıkamış Türküsü de Sarıkamış'ta başladı. Oranın tarihini hiç olmazsa duygusal açıdan doğru anlamam gerekiyordu. Birkaç okumayla hallolabileceğini düşünüyordum. Çok ciddi bir okuma sürecine girdim. Bu gün maalesef Yemen'den geriye kalan sadece Yemen Türküsü'dür. Elimizde başka bir şey yok. Bilmediğimiz bir zaman ve coğrafyadır. Ben sonuçta Sarıkamış kitabını yazarken oraya ilişkin duygusal bir arka plandan yşola çıkarak hareket ettim. - Nedir bu duygusal arka plan? - O da işte Sarıkamış'a Giden Yol'dur. Duygusal tarih kitabı demek daha doğru olur. Çünkü tarih anlatanların sanattan da anlamaları gerektiğini tarihi hisseden belli başlı bütün tarihçilerimiz söylerler. Ve doğrusu bugün okullarda okutulan tarih kitaplarından ciddi tarihçilerimizin hepsi şikayetçidir. Ben de okuduğum tarih kitaplarından olağanüstü bir duygusal boşluk olduğunu gördüm. Üç yıl önce Sarıkamışlı Geçmiş Zaman adıyla bir müzik çalışmam yayınlanmıştı. O da Balkan harbi günlerinden Haydarpaşa yoluyla Erzurum'a, oradan da Sarıkamış'a giden süreci müzikle anlatmaya çalışan bir çalışmaydı. Bir halk müziği sanatçısı olarak duygusal tarihin ciddiye alınması gerektiğine inanıyorum. - Okuduklarınızda sizi çok etkileyen bir cümle, bir hatıra bu yüzden bir türküde bir satıra, vurguya dönüşen neler vardı? - Bazı satırlar var ki birebir karşılığı var. Mesela türküde "Sarıkamış üzerinde kar/kar altında Memedim yatar/Gülüm donmuş kara dönmüş/ Gören sanmış yarini sarar" diye bir dize var. Yarin sarma dizesi Şevket Süreyya Aydemir'in Enver Paşa kitabında Allahuekber Dağları'nda olan bitenle ilgili bir bölüm vardır. Orda bir askerden bahseder. O askerin durumunu okurken yazdığım bir satırdır bu. Türkünün ikinci kıtası "Kimi Yemen kimi Harput" diye başlar. Bu Köprülü Şerif Yarbay'ın kitabında Yemen tarafından gelen bir tümenden bahseder. Ordan ilham almıştır. Bir kısmı da ben Allahuekber dağlarında bulundum, oradan. - O dönemden kalan üniforma düğmeleri, eşyalar bulunduğu söylenir? - Bugün birçoğumuzun kavramayacağı derecede o günün insanlarını duygusal kurtuluş harbidir desek çok abartmamış oluruz. Sarıkamış Harbi diye geçer ama aslı Erzurumluların, Trabzonluların, Bitlislilerin mücadelesidir. Bu harbin lojistik olarak hazırlanmasında. İnsanı dehşete düşüren sahneler vardır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|