|
|
|
|
|
'Assolistler evlenemez' derdi ama bana kızmadı
|
|
Sibel Can, Fahrettin Aslan'ın son keşfiydi. Belki de yaşlılık günlerine geldiği için ona karşı daha yumuşaktı.
-Küçük gece kulüplerinde dans eden küçücük bir kızken kendini bir anda Maksim'de buldun. Fahrettin Bey bu küçük kızı izlemek için bir gece yarısı gece kulübüne gelmiş ve kapıda seni beklemiş - O dönemler 7-8 yerde sahneye çıkıyordum. Şöhret olmak aklımın ucundan geçmezdi. Babam Maksim'de çalışıyordu. Birkaç kez kulise gitmiştim. Ama orası benim için hayaldi. Kendi semtimizde ev aldıktan sonra, evlenip çoluk çocuğa karışmak gibi düşüncelerim vardı. Ekmek parası için çalışıyordum yani. Ama herkes beni konuşuyormuş. Bütün ünlü sanatçılar gelirdi izlemeye. Fahrettin Aslan'ın kulağına kadar da gitmiş. Bir gece beni izlemeye gelmiş. "Sabaha karşı sabah 04.00'te sahneye çıkıyordum. 04.30'da kulüpten annemle birlikte ayrılırken kapıda bizi bekliyormuş, yanımıza geldi. "Kızım sen çok küçüksün. Buralarda çok yoruluyorsun. Bana gel Maksim'de çalışırsın. Pazartesi bekliyorum" dedi. Sabaha kadar uyuyamadım. 14 yaşındaydım henüz. Sonra gittim. Bana direk sahneyi gösterdi ve "Burada çalışacaksın" dedi. Beş yıllık sözleşme imzaladım. Üç yılda da dansın en güzel noktasına geldim. - Sonra aynı gazinoda assolist oldun. Pek çok şöhret yaratmış bir isim. Sen de o şöhretlerden birisin. Senin üzerinde de yaptırımları var mıydı? - Ben onu hiç kızdırmıyordum. Çünkü sözünü dinlerdim. - Şarkıcılarının özel yaşamlarına da karışırmış. Sen, en şöhretli döneminde Hakan Ural ile evlilik kararı aldın. Onu kızdırmaktan korkmamış mıydın? - Hakan ile evlenirken ondan korktuğum kadar babamdan korkmadım. O güne kadar "Assolistler evlenemez" gibi kuralları vardı ama bana bir şey yapmadı. Çünkü aile hayatımla daha çok sevildim, takdir edildim. Kızmamıştı. Biz gündüz nikah yapmıştık, o gece söyleyecektim ama gündüz matinede duyuldu. Çok korkmuştum ama kulise geldi, "Korkma her şey iyi olacak" dedi.
ONAYINI ALIRDIM - Sert bir patron portresi var önümüzde. Assolistlerini dövermiş çok kızınca... O yüzü ile karşılaşmadın mı hiç? - Her zaman maddi problemlerimizi çözerdi. Babamdan para istediğim gibi ondan da isterdim. Kızı gibi severdi beni. 14 yaşındaydım ilk tanıdığımda, elinde büyüdüm. Maksim dışında İstanbul'da sadece Günay'da çıktım. Onun onayı ile çıktım. Ben çok saygılıydım, o da bunu çok beğeniyordu. İlişkimiz her zaman aynı sıcaklıkta devam etti. Haftada bir gün konuşurduk. Telefonda sevdiği şarkıyı okurdum. Daha öncesini herkes anlatırdı. Şaşırdığım için sertliğini ona sorardım, "Herkes sizden korkarmış" derdim. "Vardır mutlaka bir sebebi" diyordu. Ben onun sözünden çıkmazdım. Şöhretin o sersemliğine kendimi kaptırsaydım herhalde beni de döverdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|