Tarzan...
Yaşamın silüetleri aşk gibidir, yalnızca "sevene görünür"... Cuma günkü gazete ilavelerinde, belki sizlerin gözünüze çarpmayan ama "sevenlerine görünen" bir hatırlatma vardı... Cuma ilavelerinden biri "Hatırlayın" başlığıyla şunları yazıyordu: "Şair ve edebiyat öğretmeni Sabri Altınel, doğumunun 80'inci, ölümünün 20. yılında, yarın İstanbul Bilgi Üniversitesi Kuştepe kampüsünde anılacak. 16.00-18.00 arasındaki toplantıda konserler, dans gösterisi, kısa metrajlı film gösterisi, konferanslar var. Konuşmacılar arasında Ataol Behramoğlu, Cevat Çapan, Konur Ertop, Doğan Hızlan, Osman Senemoğlu yer alıyor." Bir diğer gazete bu haberi "Sabri Altınel 80. yaşında" diye vermişti... Yukarıdaki bilgilere ilaveten 'Adam Sanat' Dergisi'nin kendisiyle ilgili özel bir sayı çıkaracağı müjdesi vardı... Sabri Altınel, benim Saint Joseph yıllarındaki edebiyat hocam... Yakışıklılığı, zamana göre nispeten uzun saçları, düzgün fiziği nedeniyle öğrencilerin kendisine taktığı lakap ile Tarzan... Unutamadığım yaşam figürlerinden biri...
***
Geçenlerde arkadaşlarımdan biri anlatıyordu, sınıfa girer, kırk dakika sessizce volta atar, bitime beş dakika kala, tahtaya "Cervantes" yazar çıkarmış... Çocukların merakını çekme yöntemlerinden biriymiş bu... Demek öleli yirmi yıl oluyor... Yaşasaydı seksen yaşında olacaktı... Onu tanıdığımda henüz kırklarındaymış demek ki...
***
Saint Joseph'in bir yandaki pencereleri sakin bahçeye, diğer yandaki de koridorlara bakan camlı sınıfları... Sabri Altınel'in derse girişi, farklı hali tavrı... Bir keresinde Orhan Veli'nin son şiirinin öldükten sonra diş fırçasına sarılı bulunduğunu söylemişti... Çocuksu bir merakı gıdıklayan bir haberdi bu benim için... Sabri Altınel bu çocuksu merakımı, şiire saygısızlık eden bir paparazzilik gibi algılamış olacak ki, şiirin nerede bulunduğundan ziyade içeriğinin önemine vurgu yapan tatlı terslenmesi hafızama nakşedilmişti...
***
İnsanın edebiyat hocasının şair olması, antolojilerde şiirlerine rastlanması bir ayrıcalıktı... Hocanın hoca olarak değerine ilave bir şeylerdi... "Uzakta" şiiri şöyleydi: "Seni göremez oldum; Söz vermeler, yeminler, öpüşlerimiz Bir rüzgar esiyor, seviniyoruz, Kuşlar geçiyor havadan; Toprak, yemyeşil otlar; Akşamlar günün doğuşu, Yatağımız, gözlerin, Çiçekli bir dal gibiydin; Ama güzel günlerde olur her şey, Güzel günlerde yanar ateş, Su güzel günlerde akar. Seni göremez oldum."
***
Sabri Altınel kırk yıldan beri "sevene görünen" bir şekilde sade benim değil, edebiyata, yazıya, şiire düşkün tüm öğrencilerin anılarındaydı... Bir araya gelindiğinde muhakkak onun adı geçer, maceralarına bir yollama yapılır... Şimdi onca yıl içinden bitmeden gelen bu enerji, daha bütünlüklü bir anmaya dönüştü... Bu kez sadece öğrencileri yok, öğrencilerinin çocuklarının da katkıları var... Cuma günkü gazetelerden karşıma çıkıveren sevgili hocam....
***
Bazı haberler sevenlere görünür... Hocamın anma toplantısının haberi de, bu yazıyı yazdığım gün gazetelerin içinden sıyrılıp bana göründü... Kendisini sevgi ve rahmetle anıyorum...
|