Ramazan pidesi
Masanın başına yazıyı yazmak için oturduğumda Ramazan'ın ilk günüydü... Perşembeyi cumaya bağlayan gece sahura kalkılmıştı... İlk günün gazetelerine baktım... Hazırlıkların duyuruları vardı... Eski Ramazanlar... Dini sohbetler... Ramazan sofraları... Bunlara göz attım... Mahyacılık, oruca niyet etmenin kuralları, kaza... Bizim gazetenin manşeti ise belli ki Ramazan'ın ilk günü olmasından da hareketle "merkezi ezan" konusunu işliyordu... Tüm camilerden tek bir ezanın okunması Tosya'da hayata geçmiş... İstanbul'da ise frekans sıkıntısı nedeniyle bazı ilçeler dışında uygulama güçlüğü varmış...
***
Yemek sayfalarına ise daha bir dikkatli baktım... Kiminde sağlıklı yaşamın bir uzantısı olarak yemek önerileri vardı, kiminde ise eski Osmanlı Mutfağı'nın ağır favorileri... Örneğin, gerçekten okkalı bir lezzetin adı olan hünkarbeğendi... Ramazan bir aylığına da olsa, yaşamın çerçevesinin değişmesi demek... İftar vaktini bilmek kentlerde yaşamsal hale geliyor... Hem orucu bozmak için hem de orucu bozmak isteyenlerin sıkıştırdığı trafiğin kurbanı olmamak için. İlk gün iftarın 18.33'te yapılacağı, bu yeni yaşam çerçevesinin en önemli pratik bilgisi...
***
Ramazan'ın artık eski eğlenceleri yok, onun yerini televizyonlar aldı... O zaman geriye, en simgesel iki yiyeceği kalıyor, bunlardan ilki pide, diğeri güllaç... Hatta öyle ki, çoğu insan için pide, Ramazan'ın simgesi gibi... "On bir ayın sultanı" geçip gittikten sonra pide yapmaya devam eden yerler olsa da, onlara pek rağbet olmuyor... Sanki "Pide Ramazan'da yenir" gibi bir cümle bilinçaltımıza silinmez kalem ile yazılmış...
***
Pide... Ramazan pidesi... Elekten geçirerek unu iyice incelteceksin... İnce elekten geçirilmiş bu has unu, bira mayasıyla yoğuracaksın, üstünü iyice kapatıp kabarmaya başlayıncaya değin, bir-iki saat bekleteceksin... Kabarmaya başlayınca bunları parça parça kopartacaksın... Bunun raconuna da uyacaksın. Hafifçe elle döndürüp, yan yana dizmenin geleneksel bir adabı var çünkü... Hamura iki yumurta ve bir kahve kaşığı da süt katacaksın. Bu, evde yapılan pidenin alameti farikasıdır...
***
Üzerine un serpilmiş düz bir yerde bu hamur parçalarını iki elle ters yönlere doğru bastıra bastıra incelteceksin... İstediğin boya, tercihen otuz santimetre çapında bir daire haline geldiğinde, daha fazla kabarmaması için enine boyuna tırnak vuracaksın... Ramazan pidesinin üzerine yumurta sarısı sürülür... Ramazan pidesinin üzerine susam serpiştirilir... Ramazan pidesinin üzerine isteyen çörekotu da koyar...
***
Pideyi fırına atacaksın... Uzun... Yuvarlak... Değirmi... Şekillerde sıcak pideyi ister diğer Ramazan sofrasının çeşitlerine katık et, ister kıymayı, pastırmayı, peyniri, yumurtayı da ihmal etmeden pideler ile halvet ol...
***
Evlerde pide zamanı herhalde gerilerde kaldı... O zaman, yollara düş, kuyruklara gir ya da önceden ayırt... Pidesiz Ramazan olmaz... Pide demek Ramazan demektir... Evet, hayırlı Ramazanlar, afiyet olsun...
|