Kaynanaların kaynanası Semra Hanım çok haklıdır
Bir gelin adayı, banyodan çıktıktan sonra müstakbel kaynanasının elini, kolunu, yüzünü öper. Gerekirse ayaklarını bile yıkar. Bizde adet böyledir
20'inci yüzyılın en büyük ressamlarından biri bir gece vakti evine dönerken, evine girmek üzere olan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat bulamadan hırsız kaçar. Ressam da oturup hırsızın bir resmini yapar ve polise gönderir. "İşte" der, "Bu benim evimi soymaya çalışan hırsız, çabuk yakalayın onu." Polis üç gün sonra ressama şu bilgileri verir. "Sayın üstat, gönderdiğiniz resim üzerine, çoğu sakat olmak üzere 20 kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır." Fıkraya konu olan ressam, kübizmin dünyadaki en büyük ustalarından Pablo Picasso ve tabii ki hikaye gerçek değil. Hikayede sözü edilen resim kuşkusuz Picasso'nun 1937 yılında Almanlar'ın Guernica kasabasını bombalaması üzerine yaptığı Guernica isimli tablo. (Küçük resim) Ama şimdi yazacağım hikaye gerçek.
Bir gün, Guernica'da ağlayan insanları ve felaketi resmeden sanatçının atölyesine bir Alman komutan uğrar. Tabloya uzunca baktıktan sonra ressama "Bunu siz mi yaptınız?" diye sorar. Picasso ise şöyle cevap verir, "Hayır ben değil, siz yaptınız!" Ünlü ressam İsmail Acar bir söyleşisinde diyordu ki "Picasso 100 bin resme imza atmıştır. Ben ömrümün sonuna kadar bu hızla resim yapmaya devam etsem onun kadar resim yapamam." Picasso öldüğünde arkasında 240 binin üzerinde eser bıraktı. Peki gençlik yıllarında çok parasızlık çeken Picasso ısınmak için o dönemde ne yapıyormuş biliyor musunuz? Resim yakıyormuş. Hadi bakalım buradan buyurun. "Şimdi pazar pazar nedir bu bilgi bombardımanı?" diye başlamayın lütfen. Ben de bilirim kaynanaların kaynanası Semra Hanım'ı yazmayı. Daha çok okunacağım da kesin. "Semra Hanım haklıdır" diye bir başlık atsam buradan, haftanın polemiğini yaratırım vallahi... (Atsam mı acaba?)
Picasso kuşkusuz sadece sanatı değil aşkları, çılgın hayatı ve sofralarıyla da ünlüydü. Sevdiğim üç cümlesi vardır. 1. Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir. 2. Benim arayışlarımdan söz ediyorlar, ben aramam ki bulurum. 3. Güzel bir hanımın fısıltısı göreve çağrılmanın gök gürültüsüdür. Sonuncusu tabii ki favorim. Geçenlerde Sina Koloğlu yazmıştı. 19-20 yaşındaki bir gence sormuşlar "Picasso kim?" diye... "Futbolcu mu?" diye cevap vermiş. İşte bu yüzden bu yazı. Bu hafta çoluğunuzu çocuğunuzu alın da gerçek bir Picasso'yu çıplak gözle görün diye... Yazınca etkisi fazla olmuyor ama öyle büyük bir başarı, öylesine şapka çıkarılacak, ayakta alkışlanacak bir girişim ki, buradan ne desem boş. Nişantaşı'ndaki Portakal Kültür ve Sanat Evi'nde bir sergi var. Sergi de sergi ama. "Batı Resminin Büyük Ustaları" adı altında dünya devleri geldi İstanbul'a, hem de ilk kez. 10 Aralık'ta açıldı, daha 28 gününüz var. Gidip görün Alman komutana o cevabı veren ressam neler yapmış diye. Yanlış okumadınız Picasso da var o serginin içinde. Ayrıca Claude Monet de var.
"Kim o?" diye soranlara ufak bir hatırlatma. Hani NTV'de reklam aralarında "Sizce bu resim kime ait?" diye sorular vardı hatırlıyor musunuz? Hani o nilüferli, pastel renklerde resimlerin ressamı Claude Monet. Ünlü heykeltıraş Rodin'in de bacak boyunuza gelen bir heykeli var. Hani şu düşünen adamı yaratan isim. Dünyalar güzeli Isabelle Adjani oynamıştı Rodin'in sevgilisi Camille Claudel'i. Camille önce öğrencisi sonra sevgilisi olmuştu ünlü heykeltıraşın. 15 yıl beraber oldular. Hep başka kadınlar oldu sevdiği adamın hayatında. Acı çeken bir kadındı. Bir üstatla beraberdi. Onu, yaratması için serbest bırakıyordu... Rodin de yarattı zaten. Yarattıklarından biri, "Hey Gidi Gençlik" adlı eseri Portakal Kültür ve Sanat Evi'nde. Gidin yakından bakın. Sonra filmi bir kez daha izleyin. Ben öyle yapacağım.
Raffi Portakal, ünlü antika uzmanı, sergiden bahsederken diyor ki "Babam dünyadaki ünlü ressamların eserlerini Türkiye'ye getirmeyi bir hayal görüyordu, şimdi bunu gerçekleştirdim." Raffi Portakal, babasının "Hayal bu" dediğini gerçekleştirirken bize de başka ufuklar açtı. Picasso'nun da dediği gibi, hayal ettiğimiz her şeyin gerçek olabileceğini kanıtladı. İşte bu yüzden, resim heykel seversiniz sevmezsiniz hiç önemli değil, bir saat ayırın kendinize ve dünyaca ünlü 15 ismin eserlerini yakından görmeye gidin. Bir tanesini mutlaka beğeneceksiniz. Ayağınıza kadar gelmişler, tembellik etmeyin. Kendiniz için yapmıyorsanız çocuğunuz için bu fedakarlıkta bulunun. Sadece "Picasso futbolcu mu?" diye sormasın diye yapın bunu.
NOT: Bu arada kesinlikle Semra Hanım haklıdır. Banyodan çıktıktan sonra bir gelin adayı müstakbel kayınvalidesinin elini öper. Hatta yüzünü, kolunu her tarafını öper, gerekirse ayaklarını bile yıkar. Bizde adet böyledir. (Acaba bu Semra Hanım'ın bir soyadı yok mudur? Yazan çıkmış mıdır? Yoksa küçüklüğünden beri Semra Hanım diye mi çağrılır?)
|