Konferanslar bitmiyor
Aynı gün iki ayrı konferansa giderek Türkiye hakkında bilgi vermek hiç kolay olmuyor.
Geçtiğimiz hafta içinde aynı günde iki ayrı konferansa katılmanın ne anlama geldiğini iyice anladım. Şu konferans, konferans gezenlere hep hayretle bakarım, "Bu insanların hiç işleri yok mu" diye. Bir gazeteci için ise kendi çalışmalarını engellemediği hatta paralel olarak yararlı olduğu sürece geçerli. Daha Roma'da Türk-İtalyan Forumu'nun yapıldığı günlerde İtalyan dışişleri bakanlığından bir arkadaşım aradı. "Seni la Sette televizyonunda gördüm, bakanlığın Akdeniz konferansının öğleden sonraki bölümünü yönetir misin?" dedi. "Şu televizyon neler yapıyor" derken, "ciddiyim, sabah Corriere della Sera'dan Latella yönetecek, öğleden sonra da seni istiyoruz" dedi. Kabul ettim, elbette. Sanki anlaşmışlar gibi yarım saat sonra bu kez de Atlantik Anlaşması Derneği ATA'nın Roma'daki genel sekreteri aradı. ATA'nın 50. yılı nedeniyle aynı tarihte yapılacak "Avrupa-Atlantik güvenliğinin geleceği" isimli konferansda, "Akdeniz kültürlerinin istikrara katkısı" konulu bölümde konuşma yapmamı istedi. Öğleden sonra başka bir konferansta olduğumu söyledim. Ancak nafile, bu konferansları düzenleyenlerin her şeyden ve birbirlerinden haberleri var. ATA genel sekreteri tanıdık, "Bizim konferansımız sabah, öğleden sonra dışişleri bakanlığına yetişirsin" deyince, kaçış olmadığını anladım. Tabii konferans günü insanın ilk aklına gelen şey "Ben niye böyle bir şey yaptım, ikisini de kabul etmek zorunda mıydım?" gibi düşünceler. Elbette konuşmamı iki gün önceden hazırladım. Eşim sabah gergin olduğumu görünce "Boşver keyfini çıkar" dedi. Sihirli bir cümle söylenmiş gibi bana söyleneni yaptım ve eğlendiğimi bile söyleyebilirim. Konferansta Atlantik Anlaşması Derneği'nin İtalyan başkanı ve Dışişleri Eski Bakanı Emilio Colombo ile kendisinin "Avrupa Anayasası'nda Hıristiyan değerlere atıf olmadığına üzüldüğünü" söylemesi üzerine, laiklik, demokratik değerler, Avrupa'nın değerler sistemi üzerine bir tartışma başlattım. Düz giden toplantı birden canlandı ve pek çok insan söz aldı. Laiklik ve ayrıca Türkiye'nin İslam ülkelerine model bir devlet olma konusunda çok arzulu olmadığı yolundaki görüşlerim Colombo'yu biraz üzdü galiba. Ama dinleyicilerin çoğu alkışlarla benim yanımda olduklarını ifade ettiler.
|