|
|
AB'ye son mesaj
Başbakan, AB elçilerine yemek verdi, "Her hal ve kârda beklentimiz, müzakerelerin 2005'in ötesine sarkmamasıdır. Bunu, başkentlerinize aktarın" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, bugün 17 Aralık Zirvesi için Brüksel'e yapacağı gezi öncesinde, AB liderlerine mesajlarını, Ankara büyükelçileri aracılığıyla iletti. AB ülkeleri büyükelçilerine Başbakanlık Resmi Konutu'nda yemek veren Erdoğan, 17 Aralık'ta müzakerelerin açılması için net ve somut bir tarih üzerinde uzlaşılmasını beklediğini vurguladı. Erdoğan, konuşmasında özetle şu mesajları verdi:
* İSTEDİĞİNİZİ YAPTIK: AB'yi, kesinlikle Türkiye'ye mali kaynak aktaracak bir araç olarak değil, modernleşme ve çağdaşlaşma hedefinin bir amacı olarak gördüğümüzü söyledik. Özetle, yapılabilecekleri yaptık. Bu açıdan gönül rahatlığı içindeyiz.
* ARTIK KARAR ANI: Artık sözün biteceği ve sonucun önem arz edeceği o karar anına çok yaklaşmış durumdayız. Bugün, 17 Aralık zirvesinin, bir olumsuzlukla sonuçlanmaması için Türkiye'nin her zamankinden de iyi dinlenmesi ve anlaşılması zamanıdır. Sizlerle paylaşacağım hususları, bu anlayışla, başkentlerine aktaracağınızdan şüphe duymuyorum.
* 2005'TE KOŞULSUZ TARİH: 17 Aralık'ta müzakerelerin açılması için net ve somut bir tarih üzerinde uzlaşılmalıdır. Bunun koşulsuz olması ve ikinci bir karar ya da değerlendirmeye mahal vermemesi bizim için esastır. Her hal ve karda beklentimiz, müzakerelerin fiili başlangıcının, 2005 ötesine sarkmamasıdır. Müzakerelere başlama tarihine bağlı olarak tarama sürecinin zamanlaması da ülkemize vakit kaybettirmeyecek bir şekilde planlanmalıdır.
* NİHAİ HEDEF ÜYELİK: Müzakerelere başlanırken, nihai hedefin üyelik olduğu açıklıkla ortaya konulmalıdır. Müzakerelerin son derece zorlu geçeceği alanlar olacaktır. İlerleme şevkimizi, ancak nihai hedefte en ufak bir soru işareti olmazsa koruyabiliriz.
* 'AÇIK UÇ' BELİRSİZLİĞİ: ''Açık uçluluk" müzakerelerin sadece sonucu değil, hedefi bakımından da tehlikeli bir belirsizlik taşıyor. 1997 Lüksemburg Zirvesi'nde, 'müzakerelere başlanması, bunların hepsinin başarıyla ve aynı anda tamamlanacağı anlamını taşımaz' diyerek çok daha isabetli bir ifade kullanılmıştı. Bunun değerlendirilmesini bekliyoruz.
* DAİMİ KORUNMA: Taslaklarda 'daimi korunma tedbiri' ve 'derogasyonlar' var. Türkiye olarak diğer aday ülkeler gibi biz de bazı alanlarda geçiş dönemi tedbirlerine ihtiyaç duyacağız. Nasıl entegrasyonun entegrasyonun sağlanması sürecinin daimi olması düşünülemezse korunma tedbirleri de daimi olarak elde tutulamaz.
* OYLAMA: Müzakere başlıklarını kapatırken oybirliği istenmesi makuldür. Ama görüşmeye başlamak için de performans kriteri istenir ve bir de oybirliği aranırsa, bu sürecini usandırıcı bir biçimde uzatacaktır.
* ÜLKEM ADINA TEMİNAT: Ülkem adına, her alanda AB standartlarına erişmekte kararlı olduğumuz konusunda bir kez daha teminat veriyorum.
"BAŞIMIZI ÖNE EĞMEYECEĞİZ" Başbakan Erdoğan, dün sabah partisinin Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada da, "Başımızı önümüze eğdirecek hiçbir zorluğa boyun eğmeyeceğimizi açıkça ilan ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti, devleti ve milletiyle silik, güçsüz, naçar bir ülke olmaya asla razı olmaz" diye konuştu.
|