Gül: Türkiye üzerine düşeni yaptı
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ''Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığına inandıklarını, o açıdan AB'den beklentilerinin haklı ve meşru bir beklenti olduğunu'' söyledi..
AB zirvesi için gittiği Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, AB Komisyonu'nun tavsiyesi üzerine Türkiye ile müzakerelere başlanmasının beklenmekte olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Bunun için ümit ediyoruz ki, AB zirvesi devlet ve hükümet başkanları Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlayacağını açık, net şekilde tespit ederler, herhangi bir toplantıya gerek olmayacak şekilde tarih belirlerler bunun için, bununla ilgili kararda bizim bazı kaygılarımızı giderici düzeltmeler yaparlar.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın akşama doğru Brüksel'e geleceğini kaydeden Gül, çeşitli hazırlık çalışmalarının olacağını, gerektiğinde çeşitli görüşmelerin yapılacağını kaydetti.
''Türkiye'nin üstüne düşeni yaptığına inanıyoruz, o açıdan Türkiye'nin beklentisi haklı ve meşru bir beklentidir'' diye konuşan Gül, AB liderlerinin, büyük bir vizyonla hareket edeceğini ve daha önce kararlaştırdıkları, altına imza attıkları metinleri hatırlayarak, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine 2005 yılı içinde başlama kararı alacağını ümit ettiklerini söyledi.
Gül, kararın hem AB, hem de Türkiye için tarihi bir karar olacağını belirterek, ''O açıdan bununla ilgili görüşmeler, birçok düzeltmeler, karşılıklı talepler son dakikaya kadar devam edecektir. Bu işin yapısı gereğidir, hep böyle olmuştur, bu sefer de öyle olacaktır'' dedi. ''Türkiye'den masadan kalkma koşullarının neler olduğuna'' ilişkin bir soru üzerine Gül, tam üyelik hedefinin açık ve net olması, başka bir toplantıya gerek olmayacak şekilde tarihin ortaya çıkması gerektiğini söyledi. Gül, AB hukukuna aykırı olan bazı konuların da bulunduğunu, bunların meşru olmadığını belirterek, bunların düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Gül, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu konuları biz sadece dışarıda konuşmuyoruz, muhataplarımızla gayet açık, samimi, net şekilde konuşmuşuzdur. O açıdan ümit ediyoruz ki, AB'nin değerli liderleri ve sorumluları, Başbakan ve benim toplantılarda söylediklerime dikkat edeceklerdir ve bu çerçeve içinde bir uzlaşma ortamı çıkacaktır.''
|