Tam üyelik için net tarih bekleniyor
Brüksel zirvesi için geri sayım devam ederken, Ankara, zirveden istediği yönde sonuç alabilmek için diplomasi trafiğini sürdürüyor..
Türkiye'nin çeşitli platformlarda net bir ifadeyle dile getirdiği beklentileri şöyle sıralanıyor:
''Hedefi tam üyelik olan müzakerelerin 2005 yılı içinde başlatılması ve zirvede bu yönde net bir tarih verilmesi. İmtiyazlı ortaklık gibi alternatiflerin, yeni koşulların ve kalıcı kısıtlamaların gündeme getirilmemesi, nihai bildiride muğlak ifadelerin yer almaması. AB sürecinin sürdürülebilir, açık ve şeffaf bir süreç olması. Kıbrıs'ın önkoşul olarak Türk tarafının önüne getirilmemesi.''
Türkiye, Kıbrıs Rum kesimini tanıma konusunu, ancak BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde, kapsamlı nihai çözümün bir parçası olarak gördüğünü birçok kez dile getirdi. Türkiye'nin bu görüşü, KKTC'li liderlerle Ankara'da yapılan Kıbrıs zirvesinde de bir kez daha vurgulandı.
6 EKİM STRATEJİ RAPORU VE TASLAKLAR
AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de yayımladığı Türkiye ile ilgili Strateji Belgesi'ne göre, Türkiye'nin hayata geçirdiği önemli yasal düzenlemelerin ışığında, Komisyon, Türkiye'nin siyasi kriterleri yeterince karşıladığına kanaat getirdi ve müzakerelerin başlamasını tavsiye etti.
Belgede, Türkiye ile müzakerelerin ne zaman başlayacağına ilişkin kararın aralık ayında yapılacak Hükümetlerarası Konferans'ta devlet ve hükümet başkanları tarafından kararlaştırılacağı belirtildi.
Türkiye ile müzakerelerin başlamasının Türkiye'de reformların devam etmesi açısından çok önemli olduğu, ancak müzakereye başlamanın tek başına yeterli olmadığı kaydedilen belgede, ''Bu sonu açık bir süreçtir, sonuç baştan garanti edilemez'' ifadesi kullanıldı.
Rapora göre, Komisyon, AB anlaşması ve Avrupa Anayasası ile uyum sağlamayan özgürlük, demokrasi, insan haklarına saygı ve temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü ilkelerini tehdit eden ciddi ölçüde ihlaller tespit etmesi halinde, müzakere sürecinin askıya alınmasını tavsiye edecek.
AB Konseyi, bu durumda nitelikli çoğunlukla karar alacak. Belgede ayrıca, dernekler kanunu, yeni TCK, istinaf mahkemeleri ve ceza infaz yasasının uygulamaya konulması gerektiği ifade edildi, bu değişikliklerle beraber reform sürecinin geriye dönmemesini sağlamak üzere AB'nin süreci yakından kontrol etmesi tavsiye edildi.
Geçiş sürecinin uzun sürebileceği kaydedilen belgede, yapısal politikalarda ve tarım politikasında bazı özel düzenlemelere ihtiyaç duyulabileceği belirtildi.
HOLLANDA BAŞKANLIĞININ ÖNCELİKLİ KONUSU TÜRKİYE
AB Dönem Başkanı Hollanda'nın temmuz ayından itibaren yürüttüğü dönem başkanlığındaki en önemli gündem maddelerinden birini Türkiye konusu oluşturdu. Altı aylık dönem başkanlığı süresince Hollanda, Türkiye'nin birlik ile müzakere sürecine yönelik bir yandan üye ülkelerin nabzını tutarak, edindiği izlenimler çerçevesinde taslak bildiriler hazırlarken, diğer yandan da Türkiye'nin görüşlerini not etti.
Konuya ilişkin diplomasi trafiğinin Ankara, Lahey ve Brüksel arasında son ana kadar devam etmesi beklenirken, Türkiye, beklentilerinin nihai bildiride yer alması ve ''hedefi tam üyelik olan müzakereler için net bir tarih verilmesi'' yönündeki isteğini sürdürüyor.
Türkiye, taslaklarda yer alan müzakere sürecinin açık uçlu olması,müzakerelerin askıya alınma süreci, Rum kesiminin tanınması, sınır anlaşmazlıklarının çözümü konusunda Lahey Adalet Divanı'na gidilmesi, serbest dolaşıma kalıcı kısıtlamalar getirilmesi gibi ifadeler konusundaki çekincelerini Brüksel ve Lahey'de AB yetkililerine aktarıyor.
Kaynaklar, taslakların teknik düzeyde hazırlanan belgeler olduğuna, ancak zirvede alınacak kararın ''siyasi'' nitelikli olacağına dikkati çekerek, nihai bildiriye son şeklini zirvede devlet ve hükümet başkanlarının vereceğini vurguluyorlar.
HOLLANDA'NIN DİĞER GÜNDEM MADDELERİ
AB Dönem Başkanı Hollanda'nın diğer gündem maddeleri arasında ise AB genişlemesinin başarıyla tamamlanması yer aldı.
Bu çerçevede, Romanya ve Bulgaristan ile müzakere süreciyle, 17-18 Haziran 2004 tarihinde yapılan AB Konseyi toplantısında aday ülke statüsü kazanan Hırvatistan'la ilgili çalışmalar Hollanda dönem başkanlığında ele alınan konular arasındaydı.
Hollanda'nın başkanlığı döneminde, son zirvede onaylanan AB Anayasası'nın uygulamaya konulması için yapılması gereken çalışmalar da düzenlenirken, AB içinde gerekli kurumsal değişiklikler planlandı.
Öte yandan, Avrupa ekonomisinin canlandırılması için yapısal reformlara ağırlık verildi, işgücü piyasasının işleyişinin iyileştirilmesi, sermaye ve hizmetlere ilişkin mevzuat dahil olmak üzere iç pazarın işleyişi, sağlam kamu maliyesi, mevzuatın basitleştirilmesi ve idari yüklerin azaltılması, Enerji güvenliğinin sağlanması, ARGE ve eğitime verilen önemin artırılması, sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve tarım, gıda güvenliği ve kırsal politika gibi konularda düzenlemeler yapıldı.
Hollanda, Avrupa özgürlük, güvenlik ve adalet alanının daha da geliştirilmesi için de çalışmalar yaptı, terörizm, yasadışı göç ve organize suçla mücadele ve polis teşkilatları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konularında çalışmalarda bulundu. AB'nin mali ve bütçe yapısıyla birliğin dış politikası da Hollanda'nın öncelik verdiği konular oldu.
|