|
|
|
|
'Ticarette dini isim kullanmak yanlıştır'
Nur hareketinin bugün en önemli isimlerinden biri de Yavuz Bahadıroğlu. Bahadıroğlu gazeteci, köşeyazarı ve edebiyatçı. Özellikle yazdığı Barla'da Diriliş, Kirazlımescit Sokağı, Zindanda Şahlanış gibi eserlerle Nur hareketinin tarihini romanlaştırdı. İşte Bahadıroğlu'nun Nurculuk görüşleri:
SUNGUROĞLU... Amerikan komünistleri Türkiye'yi işgal etmişti. Ona karşı evvela bizden bir kahraman çıkartmam lazımdı. Sunguroğlu'nu buldum tarihte onu çıkardım. Bu romanı okuyacak insanlar desin ki, ecdadımız iyi yaşamış, faziletleri varmış ama şöyle hataları da olmuş. Yani bütünüyle sütten çıkma ak kaşık değil insanlar.
ERBAKAN... Siyaset yapmak doğrudur. Ama din üzerinden siyaset yapmak yanlıştır. Bizim Erbakan'a karşı duruşumuzun tek nedeni budur. Biz aleni şekilde takkeyle camiye girerek, camiden çıkarken, nafile oruç tutarken poz vererek, dini söylevleri kullanarak siyaset yapılmasına karşıyız.
DİNİ TİCARET... Bu anlamda ticaret de yanlış. Mesela Elif Konfeksiyon olmamalı. Bu 'ben Müslümanım benden alışveriş yap kardeşim' demektir. Eskiden Mehmet Şevket Eygi'nin teşvikiyle "Müslüman kardeş Yahudilerden alışveriş yapma" filan diye levhalar bastırılıp satılmıştı. Hatta o levhaları önce Sultanhamam'da Yahudiler dükkânlarına asmışlar, ben de aldanmış Yahudi'den bir pardösü almıştım.
BLUEJEAN... Ben çoğunlukla bluejean giyerim. Dindarlar blucin giymez iddiası var. Bir zamanlar kravata da karşıydılar, şimdi kravat takmayana karşılar.
KADIN... Kadın çalışsın ama kadının çalışabileceği ortamlar verilmeli. Burada bir samimiyetsizlik var. Başörtüsüne özgürlük diye bağıracaksınız, müessese kuracaksınız ama hiç başörtülü çalıştırmayacaksınız. Böyle müesseseler gördüm. Bu iki yüzlülüktür ve dindarların bugün ikiyüzlülük diye bir dertleri olması lazım diye düşünüyorum. Sokakta namaz kılarken görürsün, gider evde çocuklarını ve eşini döver. Böyle Müslümanlık yok.
MEDENİLEŞMEK... Çemişkezek'teki Nur talebesi karısına diyordur ki, kadın üç adım arkamdan geleceksin ve çarşaf giyeceksin. Bu geleneksel yaklaşımdır. Orada herkes öyledir, onun dışına çıkmaktan korkuyordur adam. Yoksa Nurculuğun dışına çıkmaktan korkmuyor. O geleneksel yapının dışına çıktığında toplumun reddetmesinden korkuyor. Yoksa şehre geldiği zaman farklı olgular yaşadıklarını görüyoruz. Bizim derdimiz biraz medenileşmek.
EŞCİNSELLİK... Eşcinsellik olsun istemeyiz, hiç bir toplum istemez. Yaygın yaşanmasına, tavsiye edilmesine, çok fazla meşrulaştırılmasına karşıyız ama adam eşcinseldir, insandır. İnsanlığına saygı istemiştir. O tercihi sevmeyebilirsiniz. Başka insanların da farklı tercihlerini sevmeyebilirsiniz. Bu toplumda yaşıyorlarsa yaşayacaklardır. Ama bunun bir fuhuş malzemesi olarak kullanılmasına toplumla birlikte karşı çıkmak gerekiyor.
ERDOĞAN... Bizi kavga ettiren biraz da siyasetçilerdir. Atatürk'ü istismar ederler, Said Nursi'yi istismar ederler, dini istismar ederler, milliyeti istismar ederler. Ben Tayyip Erdoğan'ı o gün sevdim. Ben partisiyle kavga ediyordum, bir gün toplantıya sen de gel dediler. Orada dedi ki 'Ben siyasetçiyim, siyaset adına siyaset yapıyorum. Şu inanç, bu inanç adına değil.'
EMRE AKÖZ- NEVZAT ATAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|