Dikili'de "barış" festivali
Türk-Yunan dostluğuna zemin hazırlayan; diplomatik düzeyde ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynayan, Avrupa Birliği'ne giriş sürecindeki yolda sosyal ilişkiler açısından kapıyı aralayan ve ilki 18 yıl önce Dikili- Midilli belediyelerince ortaklaşa düzenlenen "Barış ve Demokrasi Şenliği" on yıllık aradan sonra, geçen hafta Dikili'de yeniden başladı. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven şenliği, barışa ve demokrasiye adadıklarını belirterek Yeni bir barış ve demokrasi şenliğiyle yola çıktık. On yıldır kesintiye uğrayan şenlikleri Türkiye'de on yılda bir yapılan darbelere benzetiyorum. 1960'li, 1970'li yıllarda Türkiye'de demokrasi kesintiye uğramıştı. On yıldır kesintiye uğrayan barış ve demokrasi şenlikleri bir daha hiç bitmemek üzere sonsuza dek yeniden yaşatılacak. Dikili'yi şenlendirecek, canlandıracak, dost insanları bir araya getirecek" dedi. Özgüven'in konuşmasının ardından 18 yıl öncesinde Dikili'de yaşadıklarım bir film şeridi gibi gözlerimin önünde geçiyor. 12 Eylül'ün karanlık ikliminde gerçekten de barışın, demokrasinin, dostluk ve kardeşliğin arka bahçesiydi Dikili Festivali... Türkiye'nin her yanından olduğu gibi hemen karşıdaki Yunan adası Midilli'den barışa gönül vermiş aydınlar, sanatçılar Dikili sahillerini dolduruyor, Midilli ile Dikili arasındaki Ege denizi dostluğun ve kardeşliğin ışığıyla aydınlanıyordu. Ve halkların kardeşliğinin unutulmaz hikayeleri... Bir şenlikte Midilli'den gelen yaşlı bir konuk vardı. Aklında üç-beş Türkçe kelimeyle, sürekli olarak deri kemerini, deri ceketini gösteriyor, daha doğrusu "deri" ile ilgili bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Rumca bilen pek kimse de yok. İhtiyar, ya deri ceket ya da deri kemer almak istiyor diye düşünüyorduk. Sonunda Rumca bilen biri bulundu ve ihtiyarın meramı anlaşıldı. Meğer, ihtiyar Midillili Rum, Kurtuluş Savaşı'nda esir düşmüş... O yıllarda Dikili'de "dericilik" sanatı çok ileride ve bir deri işçisi "esir Rum"a çok yardım etmiş... Midillili Rum da şimdi o esirlik döneminde kendisine yardım eden Dikilili deri işçisini bularak şükran borcunu ödemek niyetinde... Benzer olaylar Midilli'ye yakasında da yaşanacak, Mitilini'de çarşı içinde dolaşırken de, bir dağ köyüne gidildiğinde de biz Türkler "Hey komşu, Ayvalik, Balikesir" nidalarıyla karşılanacaktık. Başkan Özgüven Türk-Yunan dostluğunun temellerinin Dikili'de gerçekleştirilen festivallerde atıldığını dile getiriyor ve Midilli'yle birlikte gerçekleştirilen etkinliklerde denizi ortak kullanmasını öğrendiklerini bildiriyor, ki çok haklı ve de doğru... Atina Olimpiyatları'nda ritmik jimnastikte Yunanlı jimnastikçi Elina Andriolis'in "sultaniyegah longa" eşliğinde dans etmesi başka nasıl açıklanır? İki ülke halkının tarihten gelen birçok ortak özelliği bulunmakta çünkü... Dikili Festivali de bu ortaklığın bir göstergesi... Sahi, Ege neden bir barış denizi olmasın?
|