Şirketler geleceğin evlerini tasarlarken, yükleri azaltıyor. Bu evlerde süt taşmıyor, ocak batmıyor. Gece tuvalete kalkan çocuğa, ışık eşlik ediyor.
İnsanlar kendi geleceklerini planlarken, teknoloji şirketleri geleceğin evlerini yaratmanın peşinde. Bu amaçla New York, Brüksel ve Amsterdam'daki üç merkezde "Living Tomorrow" (Gelecekte yaşama) merkezleri kuruldu. Biz de Philips'in davetlisi olarak akıllı etiketler ve kablosuz sistemlerin yön verdiği geleceğin ev ve ofis ortamına Amsterdam'da konuk olduk. HP, LogicaCMG ve Unilever sponsorluğunda kurulan evlerin Amsterdam'daki özel sponsoru da Philips. Evi gezerken çok sempatik bir Çin asıllı Hollandalı Mio Sum, gruba eşlik ediyor. Evin hemen her yerindeki LCD ekranlar, iletişim ve bilgi aracı olarak kullanılıyor. Akıllı evler, içinde yaşayanların hayatını organize eden onparmağında on marifet yaşam sekreterleri gibi. Her postanın konacağı farklı kutular var. Yani size gelen dergi ile ısmarladığınız pizza, aynı kutuya konmuyor. Neyin hangi posta kutusuna konacağını da 'akıllı kutular' belirtiyoryor. Çamaşır makinesine ipek gömlek mi atacaksınız? Akıllı çipler, "bu ürün makinede yıkanmaz" bilgisi ile donatıldığı için sizi uyarıyor. Her şey elektronik ortamda düzenlenmiş ama ortada kablo yok! 10 yıldır çeşitli merkezlerdeki gelecek evlerine konuk oluyorum. Aslında evleri de ofisleri de akıllı yapan, insanlar ve servisler. İşin sırrı, müthiş bir altyapı ile mükemmel servis ve lojistik.