ABD ile AB arasında beynamaz
Kıbrıs'taki referandumun sonuçlandığı andan itibaren bazı aydınlarımızla siyasetçilerimizin neredeyse çocuksu denebilecek iyimser beklentilere kapılmışlıklarını ve 'öteki Batı'nın sonsuz keremi'nden hatırı sayılır hediyeler umuşlarını gözlemek insana ağır bir acı yaşatıyor. Adeta arife günü bayramlıklarını gözleyip duran sabisübyanın heyecanı içinde KKTC'deki engin cömertlik ve rastgeleciliğimizin ürünü yüzde altmış beşlik 'evet'in ödüllendirileceğine iman etmiş ne kadar önemli ve ne kadar çok zevat var? -AB şöyle yapacak, ABD böyle edecek.. İnşallah bu 'arife coşkusu', binlerce hayal kırıklığı örneğine rağmen karşılıksız kalmaz da ben yanılırım. Kaldı ki, KKTC lehine sözü edilen açılımların onda biri gerçekleşse dahi büyük gelişme olur. Sahiden AB şöyle, ABD böyle mi yapacak? Mesela AB, bütün o ihsan (!) ve ikram (!) kalemlerini 1 Mayıs'a kadar mı yetiştirecek? Yoksa 1 Mayıs'tan sonra Güney Kıbrıs'ın ve Yunanistan'ın alicenaplığı (!) sayesinde toplu bir Avrupai Türk muhabbeti (!) ile mi gerçekleştirecek? ABD cephesine bakalım: Ortalıkta uçuşan göz kamaştırıcı vaatler sırf Washington Rumlar'a kızdığı için, karşılığında bizden herhangi bir diyet istenmeden mi tahakkuk edecek?
*** Referandum sonuçlarının kesinleştiği anki iyimserliğin daha dün sabah bile yarı yarıya söndüğünü gözledik. Ancak şahsen ABD şahinliğinin KKTC için iyi şeyler (!) düşündüğünden kuşkum yok.. Derdi başından aşkın, hırsı da dünyalardan büyük bu azgın şahinliğin Kıbrıs'ın neresinde ve nasıl konuşlanacağı hususunda umut ederim ki Ankara'nın da bir miktar söz hakkı olsun. ABD'de öğrenim gören iki değerli okurdan gelen iletilerin bazı satırlarında dünyanın ve Türkiye'nin nereye doğru yol alabileceğine ilişkin ipuçları var. Güvenlik sebebiyle isimlerini veremeyeceğim bu okurlardan ilki feryatla başlıyor: "Bu herifler iyice sapıttılar.. CNN de seyrettim.. Bir senatör zorunlu askerlik için konuştu, meseleyi ciddi ciddi tartıştılar. CNN sunucusu ise bir ara 'Bu siyasi bir intihar değil mi?' diye sorunca bir kadın politikacı atıldı: -Unutmamak lazım ki terörle savaşta görünen yakın bir son yok. Bu çok uzun yıllar alacak. Ayrıca ülkemizde çok sayıda işsiz var. Onlar için de gelir kaynağı olabilir böyle bir proje" Herhangi bir yoruma gerek var mı? Öteki okurum da şöyle diyor: "Richard Perle (Washington'daki Şaron) açık açık bize 'AB sizin neyinize, İsrail var, gelin canlar bir olalım' diyor. Ama kısa hatta orta vadede, Türkiye'nin ne AB'den, ne de ABD'den vazgeçmesinin uygulanabilirliği yok. Eğer büyük devletle ortak olmaya çabalamak fille yatağa girmekse, birkaç ezik, çürük, kırık vermeden AB, Kıbrıs, Ortadoğu konusunda tutarlı yol izlemek, mümkün mudur? Bu bakımdan, Kıbrıs'ın kuzeyinde İsrail ve ABD'nin de çıkarına bir durum oluşması, mutlaka Türkiye'nin zararına mıdır? KKTC olmaz ya bütün dünya tarafından tanınan, bağımsız ve fakat büyük bir Amerikan-İsrail üssü barındıran bir ülke haline gelse, o durumda dahi Türkiye kaybetmiş mi olur?" İkinci okurumun herhalde samimi olarak fikrimi öğrenmek için sorduğu soru, esasen Türkiye'yi yöneten siyaset ve bürokrasi kadrolarının nasıl ikna edilebileceğini gösteren bir anahtar. Sahi KKTC'de bu fil ile yatağı girmemenin bir yolu var mı? Eğer yok ise bu ilişki bizim için dünyanın sonu mu? Acaba, Kıbrıs'ı Girit gibi büsbütün kaybetmektense, ileride bizimle kaçınılmaz bir nihai hesaplaşmaya girecek küresel çete ile işbirliği yaparak adada bir 'hukuk' sahibi olarak kalmayı ehven-i şer mi saymalı? Hayrını-şerrini kesin biçimde tartamıyorum ama herhalde olacağı da budur.. Ne var ki buradan, KKTC'nin tanınabileceği ihtimalini çıkartmam mümkün değil. Kıbrıs'ı bir gün tamamen yutmaktan asla vazgeçmeyecek olan irade, nihai hesaplaşma günü yaklaşırken maraza çıkarabilmek için bu tanınmamışlığı ve ada üzerindeki çok taraflı karmaşık ihtilaf durumunu özenle korumaya çalışacaktır. Bu da Ankara'yı daha uzun bir zaman ABD ile AB arasında şaşkın gel-gitlere mahkum kılabilir, iki cami arasında beynamaz bırakabilir. Böyle bir dem, Kıbrıs bayramının arifesi değil, olsa olsa bir felaketten kurtarılan can parçası için teselli gecesi olur.
|