Şaron'a Manavgat abdesti!
Tam da Bush tarafından Şaron'un Batı Şeria'daki toprak gaspı onaylanırken Hamas'ın yeni lideri Rantisi ve oğlu, insanlık için intihar eylemlerinden daha yıkıcı olan devlet suikastı ile katledildi. İsrail yönetimi adeta haykırıyor: - Küresel şahinlikten her türlü cinayet için tam icazet aldım! 1967 Savaşı ile istila edilen ve BM tarafından resmen 'işgal altındaki Arap toprakları' sayılan Batı Şeria'daki 'Yahudi Yerleşim Merkezleri'nin İsrail tarafından fiili ilhakı bu resmi suikast ile taçlanmıştır. Umur Talu'nun dünkü yazısıyla yürek sökücü biçimde, Türkiye'nin bu kanlı ittifaka ortaklığını sorgulayışı maalesef muhataplarınca duyulmazdan gelinecek, en çok 'canım hamaset işte' diye geçiştirilmek istenecektir. Ne var ki devekuşu siyasetinde keramet vehmedenler, akıl almaz talih cilveleri ile bir süre daha ikbal ikliminde yaşasalar da, tarihe Talat Paşa'larla aynı safta ve aynı rafta yerleşmeleri çok yüksek bir ihtimal olmaya devam edecektir. Çünkü bu tablo karşısındaki resmi tavırsızlık, Türkiye'yi İsrail ile çok daha büyük suç ortaklıklarına doğru sürükleyebilecektir!!! Bunlardan masa üstünde duran bir tanesinin altını çizelim: İsrail'in satın almak istediği, bizim de satmaya pek hevesli olmadığımız halde bir türlü açıktan açığa 'hayır' diyemediğimiz, bu yüzden de allem-kallem kıvranıp durduğumuz Manavgat Suyu.. Şimdilik hangi aşamada bulunduğunu Allah ile MOSSAD'tan başka kimsenin bilmediği bu pazarlığın bizim için ne demek olduğunu sorgulamadan önce Filistin için ne anlama geldiğini biraz kurcalayalım: İsrail bugün Filistin topraklarında açtığı derin kuyularla doğrudan Arapların suyunu çalmaktadır. Halen İsrail topraklarında su ile ilgili olarak yeryüzünün en keskin ve en aşağılık ırkçılığı uygulanmaktadır: İsrail devletinin Yahudi vatandaşları, yine aynı devletin vatandaşı olan Araplara oranla en az üç kat daha fazla su tüketmektedirler. Bununla birlikte İsrail'in su ihtiyacı her geçen gün daha da artmaktadır. O kadar ki, aralarında güvercin (!) Peres gibi devlet adamlarının da bulunduğu pek çok İsrailli'nin 'yakında su uğruna savaşabiliriz' şeklindeki kara kehanetleri bölge için ilave bir tehlike boyutu olarak kendini daha fazla hissettirmeye başlamıştır. Türkiye'nin bu suyu satarken Filistin barışı adına en küçük bir siyasi talep dayatacak takatte olmamasının hesabı tabii ki mevcut iktidardan sorulamaz. Ancak, şimdiye kadar yapılan bütün hazırlıklara rağmen adil bir Filistin barışı gerçekleşene kadar bu suyu satmama tavrını sergileyemeyen bir hükümetin sadece hükümetliği ve sadece Müslümanlığı değil, insanlığı da ilelebet sorgulanacaktır. Bu hayati konuda ilgililerin yapacağı her türlü ikna edici açıklamayı dört gözle beklemekteyim. Bugüne kadar ancak dolaylı yollardan edinebildiğim bilgilerle tatmin olmadım, kimsenin de olacağını sanmıyorum. İlgililer bildiklerini açıklasınlar, tatmin olan biri çıkarsa ben de anlayış kıtlığı ile malul bulunduğumu itiraf ve ilan edeyim! Bir kere daha tekrar ediyorum: Manavgat suyu meselesinin geldiği aşamayı Allah ile MOSSAD'dan başka bilen yoktur. Mesela; İsrail Meclisi'nin onayladığı yolunda haberler yayınlanan Manavgat suyu ile ilgili anlaşmanın tam metni hangi Türk makamında vardır? Yok bu anlaşma değil de protokol (?) ise -bizden- içeriğini virgülüne kadar bilen bir Allah'ın kulu mevcut mudur? Suyun kullanımında bile barbarca ırkçılığını sürdüren İsrail yönetimine Manavgat'ı ikram tasarısı masa üstünde kaldığı sürece Türkiye'yi yönetenler milletin vicdanında ve insanlığın kayıt defterinde kasap Şaron ile suç ortağı muamelesi göreceklerdir. Burada, Kıbrıs işindeki gibi 'herkesle istişare ederek karar aldık' türü açıklamalar 'i'rapta mahalli yok' hükmündedir. Seslenmek istediğim muhteremler 'düşmanca söyledin' diye hükmetseler de, kalbimden emin olarak onları dostça muhakeme ve muhasebeye çağırıyorum: Özal'ın da bir zamanlar yakaladığı ikbal rüzgarı hiç bitmeyecek gibi görünüyordu. Aranızda epey benzerlik var.. Bunlardan biri de Özal'lı günlerde başlayan 'Barış Suyu' yaftalı sinsi savaştır ve sürmektedir.. Etrafımızdaki genel kargaşayı besleyen türlü çıkar dinamikleri içinde en önemlisi ve diğerlerinin tamamından daha stratejik olanı sudur.
|