| |
|
|
İşadamları, partileri iktidar yapamaz ki!
Başbakan Erdoğan'ın, Cüneyd Zapsu'nun evinde işadamları ile buluşup, yemek yemesi, herhalde muhalefet liderlerini öfkelendirmiştir. İktidara verilen destekten ötürü "Medya çeteleri" diye başlayan konuşmalar yapan CHP Genel Başkanı Baykal, muhtemelen, işadamları hakkındaki düşüncelerini seslendirmemek için, kendini zor tutmaktadır. Baktım, dün de, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen, TÜSİAD üyeleri ile buluşup, kendisini anlatmış. Yıllarını siyasete vermiş profesyonel politikacıların, artık bazı gerçekleri öğrendiklerini zannederim hep... Ve her seferinde yanılırım. Hiçbir partiyi, işadamları veya medya iktidara getirmez. Aynı şekilde, Amerika veya herhangi bir dış süper güç, ne yaparlarsa yapsınlar, istedikleri bir partinin seçim zaferini sağlayamazlar. Ama işadamları, medya, Amerika gibi olgular, bir iktidarı zayıflatabilir ve hatta, o iktidarın devrilmesini sağlayabilirler. Bu hep böyle oldu, böyle de olacak. Bugün TÜSİAD'ın Başkanı kalkıp, "Aman oyunuzu AK Parti'ye verin" diye açıklama yapsa, bu AK Parti'nin oylarını azaltır. 3 Kasım 2002 genel seçimi öncesinde, hangi merkez medyası AK Parti'yi tutuyor ve şimdiki gibi Tayyip Erdoğan'ın imajını cilalıyordu? Yani "Laik Sermaye" mi, AK Parti'yi iktidara getirdi? Hatırlayın şimdi Tayyip Erdoğan'ın peşinden koşanların o dönemini. Hepsinin ümidi, Hüsamettin Özkan'lı, Kemal Derviş'li bir çözümde değil miydi? Bir ebedi gerçek var. Bir siyasi partiyi ancak "Seçmenler" iktidara getirir. Eğer 28 Mart yerel seçimlerinde AK Parti adayları güçlü ise, bunun nedeni, TÜSİAD'cılarla Erdoğan'ın iyi ilişki içinde olması değildir. İşadamları ve medya, AK Parti hem iktidarda, hem de güçlü olduğu için, Erdoğan'ın peşinde koşuşup, duruyorlar. Yani her alanda olduğu gibi, siyasette de "İlliyet" rabıtasını asla unutmamalıyız. Eğer AK Parti çığırından çıkar, yanlış icraat yapar ve ülkede işler kötüye giderse, şimdiki tablo bir anda değişir. Demirel'in önce siyasi yasaklı, sonra da iktidar ümidi olmayan muhalefet lideri kimliği ile geçirdiği, 1980'li yılları hatırlayın. Yakınırdı. - Kelaynak kuşları bile televizyona çıkıyor. Beni hiç göstermiyorlar, derdi. Ne zaman ki Özal ve ANAP inişe geçti... O anda, Demirel ekranlarla özdeş hale geldi. Yani muhalefet bugüne bakıp, işadamlarına, medyaya, Amerika'ya falan kızmamalı. Ya işlerin kötüye gitmesini beklemeli. Ya da "Alternatif iktidar" olabilmeli.
|