| |
|
|
Bizim modelimiz "Ilımlı İslam" değil "Liberal Demokrasi"dir
Türkiye'nin, dünyanın herhangi bir ülkesine veya bir siyasi coğrafyaya model olmasına, fazla takılmak doğru değildir. Hatırlayın... Pakistan'da darbe yapan her general, mutlaka "Kendime Türkiye'yi ve Atatürk'ü model olarak aldım" der. Veya Sovyetler dağıldıktan sonra ilan edilen Orta Asya Cumhuriyetlerine, Türkiye'nin demokrasisi, laikliği ve serbest piyasa ekonomisi ile model olacağı söylenilmişti. 1990'ların başında. Şimdi bu cumhuriyetlerin hemen hepsinde, "küçük Stalin"ler, despotçuluk oynuyor. Türkiye'de zaten, 1997'nin 28 Şubat post-modern darbesi ile, "Demokrasi modeli" olmaktan caymamış mıydı? Geriye kaldı bir serbest piyasa ekonomisi.. Şimdi Çin bile bu konuda model artık.. Doğu Avrupa'nın eski komünist ülkeleri, özelleştirmelerini tamamlamak üzere.. Hepsi yabancı sermaye cenneti. O kadar ki, bizim Türk girişimcileri bile yabancı sermaye olarak, oralara akıyorlar. Genlerimizdeki bilgilerle ne kadar "Biz bize benzeriz" desek de, ya birileri Türkiye'yi başkalarına model, ya da bizler kendimizi başkalarına örnek olarak göstermeyi sürdüreceğiz. Son olarak da bazı Amerikalılar, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde, Türkiye'yi "Ilımlı İslam" modeline örnek olarak sunmaya çalışmıyorlar mı? Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da, haklı olarak, gazetecilerle Washington'da görüşürken "Hem laik devlet, hem de ılımlı İslam devleti birarada olmaz" demiş. Açık ve seçik söyleyeyim. Ben de aynı görüşteyim. Bunu daha önce de yazdım, söyledim. Büyük Ortadoğu Projesi ile, Amerika'nın bölgeye demokrasiyi ve şeffaflığı getirme çabası, iyi birşeydir. Ama mesela Irak'ta biliyoruz ki, bu demokrasi projesinin özünde, Şii Iraklılara ağırlık vermek bulunuyor. Yani Amerika, İslam'ın mezheplerinden giderek, demokrasiyi bulmaya çalışıyor Ortadoğu'da. Sovyetler'in Afganistan'ı 1979'da işgal etmesi ertesinde de, özellikle Suudi Vahabileri'ne dayanarak "Yeşil Çember"le komünizme karşı direnci örgütlemeye çalışmamışlar mıydı? O zamanlar destekledikleri Bin Laden'in El Kaide'si, gökten inmedi ki.. Taliban'ı kimler egemen kıldı Afganistan'da? Ama şimdi Suudiler'i, Ortadoğu'da demokrasinin düşmanı görüyorlar. Ellerinden gelse, Suudi petrolünü boykot edecekler. Demek istediğimiz şu. Türkiye'nin demokratik ve laik cumhuriyet modelinin, Amerika birilerine örnek gösterecek diye "Ilımlı İslam demokratik Cumhuriyeti"ne dönüştürülmesi, ne mümkündür, ne de akla yatkındır. Tabii ki bu, içeride Jakoben laikçilik edip, inançlara baskı uygulamayı veya başörtülü olanların eğitim haklarını kısıtlamayı gerektiren bir durum ifade etmez. İsteyen istediği gibi düşünür, inanır ve hatta "Siyasal İslamcı"da olabilir. Ama şiddet, baskı, terör yasaktır. Devletin bir din devleti olması isteğinin siyasal eyleme dönüşmesi halinde de, yasalar bunu zaten engeller. Yani Türkiye birşeye örnek olacaksa, Türkiye'nin örneğinin ve hedefinin "Liberal Demokrasi" olduğunu, Amerika da, Ortadoğu da bilmelidir. Neticede biz Avrupa Birliği'ne, "Ilımlı İslam"ı, "Ilımlı Katoliklik" ve "Ilımlı Ortodoksluk"la kaynaştırıp, uzlaştırmak için girmek istemiyoruz ki. Veya Başbakan Erdoğan, Avrupalı liderlerle birlikte olduğu zaman, "Aaa ne güzel. Bir Müslüman, Hıristiyanlarla pek alâ birlikte olabiliyor" diye sevinmiyoruz ki. Hukukun üstün olduğu, insan hak ve hürriyetlerinin kutsandığı, çoğulcu kıtasal bir demokrasinin, gelişmiş toplumlarından biri olmayı hayal ediyoruz. Bu modelde herkes, inancında ve ibadetinde özgürdür. Ama bu modelde, hiçbir dünyevi ve uhrevi gerekçeyle, kadın erkekten aşağı, bir ırk veya bir din diğerlerinden üstün olamaz. Asker de siyasete karışmaz. Bizim modelimiz budur. Amerika bu modeli değiştiremez.
|