| |
|
|
Atları da vurmazlar!..
Geçtiğimiz hafta Stern Dergisi'nde yayınlanan bir haberden alıntılar yapıp "Hayvanlara 'insanca' işkence !'' başlıklı bir yazı yazdım hatırlarsanız. Bazı 3. dünya ülkelerinde at yarışçılarının şeytanın aklına gelmeyecek usullerle koşu atlarına ağır işkenceler uygulayarak hızlarını arttırma yöntemlerini anlatmıştım. Ülkemizde hem at yarışlarına gönül verenler hem de uzmanlar çok üzülmüş bu insanlık dışı uygulamalara. Ancak Stern'in bu haberinde bazı abartılar olabileceğini; haberde bazı mantık atlamaları bulunduğunu belirtiyor bu dostlarımız. At besleme uzmanı Örneğin; kendisi de bir yarışçı olan veteriner hekim Duygu F. Oluk konuya ilişkin şu bilgileri veriyor: "30 yıldan fazla bir süredir atlarla birlikte olan bir veteriner hekimim. Hayvan beslenmesi konusunda doktoramı tamamladım ve at beslenme uzmanı olarak görev yapmaktayım. Ayrıca amatör bir spor dalı olan binicilik sporu ile ilgileniyorum ve milli takım düzeyinde müsabakalara katılmaktayım. Bunların yanı sıra, kendi yarış atım da var ve lisanslı olarak antrenörlüğünü, amatör olarak idman jokeyliğini yapmaktayım. Nefes borusu kapanır Evet, atın dili bağlanabilir ama sebep ata işkence çektirmek değil, tıbbi olarak izah etmek gerekirse atın daha rahat nefes almasını sağlamak içindir. Zaman zaman, boğaz yollarında problem olan atlar, dilleri ile nefes borularını kapatırlar. Yeterli miktarda oksijen alamayan at, bu nedenle oldukça zorlanır ve hatta akciğer kanaması görülebilir. İşte bu gibi olumsuzluklara engel olabilmek için bazı atların dili, sadece yarış süresince (maksimum 2-2.5 dakika) bağlanır. Yazınızda bahsetmiş olduğunuz kanamaların sebebi, ağızdaki travma değil, oksijen yetmezliğidir. Bir at hiçbir zaman acılardan kurtulmak için var gücüyle koşmaz. Acısı olan at, koşarak bu acılarını artırmayacak kadar zeki bir yaratıktır. Acısı olan at, sahada adım atmaz, starta girmez, işini yapmayı reddeder. Bütün gücü ile böyle bir atın koşabilmesi için "aptal'' olması gerekir. 30 yıldır ata binen biri olarak bunu söyleyebiliyorum." Hızla giden bir at Diğer işkence yöntemi olarak belirtmiş olduğunuz "at başının cendereye alınması'' nasıl bir şey inanın anlayamadım. 500-600 kg.lık bir hayvana kendi kas gücünüzle ve zorla hiçbir şey yaptıramazsınız. İsterseniz, ata binip deneyin. Şu plastik topları ise hiç anlayamadım. Yarış süresinde yaklaşık 60 km hızla giden bir atın eğilip kulağından top çıkaracaksınız ha?!! Böyle kabiliyetli ve insan üstü bir jokey varsa, tanışmak isterim. Saygılarımla..." Ne dersiniz sayın okurlar. Menşur Stern dergisi de mi asparagasçı oldu ne?
|