| |
|
|
Bakan Akşit'i kahreden olay!..
Gazetecilikte "cız" haberler vardır. Ustalar daha ilk anlarından başlayarak yeni yetmelere, stajyerlere, kıdemsiz kardeşlerine öğütler, "cızlara çok dokunmayın!" der. İntiharlar, ensest ilişkiler, çocuklara dönük şiddet ve tacizler bu türden olaylardır. Kamu yararı yüksek olmadıkça "haberin görülmemesi" daha uygundur.
Bıçak sırtı Dün yaptığım "Çocuk Yurdunda Dehşet" haberi de bıçak sırtı haberlerdendi. Üzerinde çok düşünüp taşınıldı. Ustalarımız ve yöneticilerimiz kılı kırk yardılar ve "kamu yararı" görülüp yayınlandı bu haber. Sosyal Hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit de bu konuda gereken hassasiyeti gösterdi. Dün sabah beni telefonla arayıp şunları söyledi: "Haberi okuyunca çok üzüldüm Savaş Bey. Gösterdiğiniz duyarlılıktan dolayı size şahsım ve bakanlığım adına teşekkür ederim.. Ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Olayı sizden dinleyeyim dedim."
İstanbul'a koştu Sonra bendeki bilgileri naklettim Bakan Akşit'e. Babayla konuşmasının çok daha uygun ve bilgilendirici olabileceğini ilettim. Bakan bunları dinleyince devam etti konuşmasına. Dedi ki; "Ben olayı öğrendim ve çok sarsıldım. Bugün hemen İstanbul'a gidiyorum. Olay yerinde inceleme yapacağım. Daha dün geldim İstanbul'dan. Ankara'daki işleri toparlamak için geldim. Ama bu olay çok önemli. Onun için vakit kaybetmeden İstanbul'a dönüyorum. Galiba olay 10 günlük bir olaymış, yeni bir olay da değilmiş herhalde. Ben tabii hemen talimat verdim bu konuyla ilgili. Hemen yarın soruşturma başlıyor. İlgilileri, sorumluları kimse gereğini yapacağız. Ama tabii gidip orada bizzat görmekte yarar var diye ben bugün gidip kendi gözümle göreceğim.
Sorumlular bulunacak! Öncelikle çocuklar, onları düşünmek zorundayız. Artı tabii kurumu da düşünmek zorundayız. Kurum bu türlü şaibelerle çalkalanırsa hakikaten bu güvensizlik en kötü şey. Burada çocuklar arasında da olsa, bilinçsiz bir kişi de yapmış olsa bütün kurumun adı batıyor. Onun için bunu aklamamız, temizlememiz, sorumluları kimse gereğini yerine getirmemiz lazım. Hepimiz üstümüze düşeni yapacağız." Çirkin şeyler S.A: Sayın bakan siz ne hissettiniz yazıyı okur okumaz? G.A: Tabii ki etkilenmemek mümkün mü Savaş Bey böyle bir olaydan? Bunlar küçücük çocuklar. Bakıyorsunuz eğer bu tür muameleler varsa, çocuklar arasında bu tür ilişkiler varsa bunlar çok çirkin şeyler. Yalnız şu var, bu çocuklar koruma altına alınmış çocuklar değillermiş... S.A: Nasıl yani? G.A: Yani koruma kararı henüz çıkarılmamış çocuklarmış, geçici olarak kurumda barındırılan... S.A: Ne fark eder Sayın Bakanım? Netice itibariyle yurda alınmış, devlet koruması altında tutuluyor bu çocuklar. G.A: Şöyle yani; yıllardır kurumda olan çocuklar değil o anlamda söylüyorum. Bunlar için hemen biz müfettiş görevlendirdik. Bir teftiş sonucunu görelim. Gerekiyorsa cezai yönden de gereken yapılacak mutlaka. Hemen hızlı bir şekilde işlemleri başlattık. Ama ben bir de sizinle konuşayım istedim. Birazdan da yola çıkacağım. Hatta bugün yeni il müdürü de göreve başladı ona da haber vereceğim. S.A: Nasıl biri yeni il müdürümüz? G.A: 20 yıldır kurumun içinde çalışan Fevzi Bey oldu il müdürü. Çok liyakatli bir arkadaşımızdır. Kahraman Bey de çok başarılı bir arkadaşımızdı ama hizmet nöbeti değişir kurumlarda zaman içinde. S.A: Yurttaşlara bir mesajınız olacak mı konuya ilişkin? G.A: Olayı kınıyorum tabii ama kınamak bana düşmez. Ben bu kurumun bağlı olduğu bir bakanım. Ama olayı öğrenince de üzüntü duymamak tabii ki elde değil. Gereğinin yapılacağından emin olmanızı isterim. Hiçbir zaman böyle olayları göz ardı edemeyiz. Sorumlusu her kimse gereği yapılacaktır.
|