| |
|
|
Piyasalara Çin işkencesi mi?..
Ekonomi Servisi Müdürümüz Yavuz Semerci'den çok hoş bir öneri geldi. "Abi geçen gün yaptığın piyasa araştırmasını çok sevdim. Gidip esnafla, dükkâncıyla, market sahibiyle yüz yüze görüşüp konuşman; anlatılanları kendi üslubunla yazıya aktarman keyifli olmuş. Devam etsene buna. Ara sıra bizim sayfalara bile iş çıkar" dedi Yavuz.
Çarşıya çıktım Bana da parlak bir fikir olarak geldi bu. Sadece gazete için değil, televizyon programın için de çok fazla malzeme çıkar diye düşündüm. Örneğin; "Piyasalarda Çin işkencesi" başlıklı bir araştırma dosyası yapsam fena mı olur yani. Böyle düşününce de hemen hazırladım fotoğraf makinemi, teybimi kapıp "çarşıya çıktım."
Harmanlama Bakırköy, Bahçelievler, Avcılar ve Ambarlı taraflarında nabız tutmaya çalıştım. Gördüm ki Çin markaları konusunda mevzu bir, rivayet muhtelif. Herkes sakıncalardan söz ediyor ve bakın hem onların söylediklerini hem de ATO başkanı Sinan Aygün'ün gönderdiği değerlendirmeleri harmanlayınca ne çıkıyor ortaya.
Taklit mallar Öncelikle şunu söylemeliyim; Çin malı deyince iki ayrı kategori var. Birincisi üzerinde "Çin malı" damgasını taşıyan mallar, ikincisi ise dünya pazarlarında tanınan ünlü markaların taklitleri Puma, Nike, Adidas, Lacoste, Diesel, Paul&Shark, Sony, Panasonic, Akai gibi kalitesiyle ünlü markaların etiketini taşıyan taklit mallar, işportalarda, belediyelerin göz yumduğu semt pazarlarında, mağazalarda, hatta hipermarketlerde orijinallerinin dörtte biri fiyatına satılıyor. Çevrenizde marka giymiş hava atan birilerini görünce şüpheyle bakın, gerekirse şöyle bir mani düzün yüzüne karşı; "Hele bakın şu densize hava atıyor. Üstünde dandik Çin malı çalım satıyor!.."
TEKEL 2000 Aldığım duyumlara göre 2000 sigarasının bile taklidini yapıp bize postalıyormuş Çinliler. Alt geçitlerde, zula köşelerde TEKEL fiyatının altında 2000 paketi satılmasının sırrı buymuş meğer. Yerli işbirlikçiler kimdir kimlerdir acaba? Allah Allaaah!..
Dünya pazarı Elektronik alanında faaliyet gösteren Türk markaları da fena durumlardaymış. Çünkü bu ürünler de Çin firmaları tarafından taklit edilerek özellikle İran, Irak ve Ortadoğu ülkelerinde satılıyormuş işe bakın... Bir zamanlar hayalini bile kuramadığımız duruma geldik ama belası da beraber geldi tüh!..
Tehdit büyük Çin malları istilasının Türkiye ekonomisine zararları konusunda herkesin hemfikir olduğu neler var okuyun; *Sadece 2002 yılında Türkiye'ye giren 130 bin Çin malı bisiklet yüzünden bin kişi işinden oldu. İstihdam olumsuz etkileniyor. *Vergi kaybı doğuyor. Fabrikalar kapanıyor. Kilit üreticisi irili ufaklı 20 firma Çin istilası yüzünden kapandı. *Büyük işadamlarımız bile "Fabrikalarımız tehdit altında" diyerek Çin mallarından şikâyet ediyor ancak onların hipermarketlerinde de Çin malları satılıyor. *Kayıt dışı ekonomi büyüyor. *Sanayici Çin'de fason üretim yapma yoluna gittiği için sermaye transferi yapılıyor. *Tüketici kalitesiz, dayanıksız, sağlıksız mal kullandığı için aile bütçeleri de insan sağlığı da olumsuz etkileniyor. *Türk sanayisinin rekabet gücü düşüyor. Yılda 450 milyon çift ayakkabı üretim kapasitesine sahip Türkiye'ye sadece İzmir'den bir partide 400 bin ayakkabı girdi. Peki ama neden?.. Şimdi bir soru sormanın zamanı geldi. Bu kadar zarar ziyan veriyor da peki neden böylesi rağbet görüyor Çin malları. Yanıtı basit. Çünkü fiyatları çok ucuz. Türkiye'de 3 milyon liraya satılan bir malı, Çin'den 1 milyon liraya getirmek mümkün. Ama unutmayın ey ahali; "Pahalı mal aslında ucuz maldır."
|