| |
|
|
İnsan kuş misali mi, yoksa kuş mu?
İki miskin, karşılıklı oturup, saatlerce birbirlerini süzmüşler.. Sonra bir tanesi, çenesini, dayadığı sağ avucundan kaldırıp, sol avucuna dayamış. İkinci miskin bu hareketin üzerinden geçen birkaç dakika sonra, ağır ağır konuşmuş.
- İnsan kuş misali.. Biraz önce başın neredeydi, şimdi nerede, demiş..
Bizim demokratik serüvenimiz de, biraz buna benzemiyor mu? İki yıl önce feryad ediyorduk.
- Böyle zayıf, çok başlı, kararsız bir hükümet olur mu? Başbakan hapşırsa, ekonomi verem oluyor. Koalisyon ortaklarının çekişmesi yüzünden, muhalefetin kim olduğu anlaşılmıyor.
Derken 3 Kasım seçimleri yapıldı. Şimdi yine yakınıp, feryad edenler var.
- Böyle tek başına iktidar olur mu? Ülkede muhalefet kalmadı. Ekonomi iyiye gidiyor, başbakan enerjik. Ama demokrasi tehlikede!
Oysa herkes oturduğu yerde durmakta. Sadece siyasetin başı yer değiştirdi. Vücut, bütün salgıları ile yerli yerinde duruyor.
Televizyonları açıyorsunuz.. Herkes ya birbiriyle evlendirilmek üzere, yatak odalarına kadar canlı yayınla izlenmekte.. Ya da herkes kuyruğa girmiş, popüler kültürün yıldızı olmaya aday. Ne utanan, ne çekinen var. Hepsi de reyting rekoru kırıyor. Reklamlar da, adet bezleri ile bezenmiş durumda. Bu arada birileri de, "Şeriat Geliyor" diye kıyamet koparmakta. Naklen yayınlanan aşk ilişkilerinden şeriat, pop-starların arasından da hilafet mi çıkacak acaba?
Muhalefetin yokluğunu da, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ve KKTC Başkanı Denktaş gidermeye çalışıyor. Gerçekten insan da, toplum da kuş misali... Veya bazıları gerçekten kuş gibi.
|