| |
|
|
Töre cinayete, "parti" de partizanlığa gerekçe olmasın!..
Kendi toplumumuzu tanımak giderek güçleşiyor. Bir yanda, genç kızlar ve erkekler, televizyon ekranlarında canlı yayınla buluşturulup, birleştirilmeye çalışılmakta. Bir yanda da, aile meclisleri toplanıp, erkek kardeşlerin kız kardeşleri öldürmesi için "Töre Cinayeti"ne karar veriyorlar. Acaba hangisi "Asıl Türkiye"dir? Kendilerini milliyetçi-muhafazakar olarak sunan siyasi akımların sözcüleri, sık sık, "Törelerimize, geleneklerimize bağlıyız" dediklerine göre, bu "Töre", tümden kötü olamaz. Galiba bütün toplumsal olgular, böyle iki veya çok boyutlu. "Töre", bir toplumda çeşitli konularda izlenen yolların tümünü, adetleri, ahlak anlayışını içeriyor. İngilizce sözlüklerde "Custom"ı, Fransızca'da "Torah"ı bulabiliriz töreye karşılık olarak. Örneğin Alman filozofu Nietzsche, törelerin reddedilmesini ve yeni ahlak kuralları koyulmasını istediğinde, buna Osmanlıca'daki "Gayri ahlaki"deki gibi, Avrupa'lılar "İmmoralisme" dediler. Bir de "Gelenek" var, töre ile zaman zaman karıştırılan. "Anane" ve "Tradisyon" diye de kullanılan gelenek, geçmiş çağların kural ve uygulamalarının, kuşaktan kuşağa aktarılması. "Töre"de ahlak, "Gelenek"te yaşamın her alanı söz konusu. Bu kavramların karşısında ise, "Hukuk" bulunmakta. Töreler, cinayete gerekçe olabiliyor. Gelenekçilik, çağdaş dünyanın gerçekleri ve kuralları ile çelişebiliyor. Demek ki hukuk, törelerin ve geleneklerin iyi niteliklerine zarar vermeden, bunların topluma ve bireylere zarar veren yanlarını, ceza yasalarına konu etmek durumunda. Bu son "Töre Cinayeti"nden, siyasi dersler de almamız şarttır. Örneğin siyasi partiler, demokraside, temsili ve katılımı sağlayan kurumlardır. Her kurum gibi, siyasi parti de, belirli süreleri ve deneyimleri geçirerek, kurumsallaşır. Ama Türkiye'de partiler sürekli açılıp, kapatıldıkları için, kurumsallaşamıyorlar. Bir siyasi parti, mesela ANAP veya AK Parti gibi, kurulduğu yıl iktidar oluyor. Yani partileşemeden, iktidar oluyor. Ve sonra, "Bizim parti neymiş" diye, arayışlar başlatılıyor. "Parti"nin kötü yan ürünü "Partizanlık"tır. Türkiye'de bakıyorsunuz, henüz parti parti olamamışken, partizanlık alabildiğine gelişiyor. Töre cinayete, parti partizanlığa, gelenek yabancı düşmanlığına neden olabildiğine göre, kurum ve kavramları, daha dikkatli değerlendirmeliyiz.
|