| |
|
|
30 yıllık "Kahraman", bir günde "Hain Despot" olmuştu
Bundan 40 yıl kadar önce, 1956'nın Şubat ayında, Sovyet Komünist Partisi Sekreteri Kruşçef, Parti'nin 20'nci Kongresi'nde "Stalin bir kahraman değil, zalim ve yeteneksiz bir despottu" içerikli konuşmasını yapmıştı. Sovyet sınırları içinde yaşayan yüz milyonlarca insanın alışık olduğu "Kişiye Tapınma" döneminin sonuydu bu. Kruşçef'in açıklamalarına göre, 1937 ve 1938 yıllarında, Komünist Parti Merkez Komitesi'ndeki 139 üyenin 98'i, Stalin'in emri ile, vurularak öldürülmüştü. Hitler ile andlaşma imzaladığı için, Hitler'in asla Rusya'ya saldırmayacağını sanan Stalin, Alman orduları saldırıya geçtiği zaman, Kızıl Ordu'ya "Sakın karşılık vermeyin. Saldıranlar, Hitler'e isyan eden Alman askerleri olabilir" talimatını vermişti. Kruşçef, Stalin'in yazdırdığı oto-biyografisinde, kendisinden "İşçi sınıfının dahi lideri" ve "Mahcup, mütevazı kişilik" diye bahsetmesini alaya almış, Stalin'in anti-semitizmini ve saldırgan milliyetçiliğini irdelemişti. Kruşçef'in 1956'nın 25 Şubat günü kapalı oturumda yaptığı bu konuşma, ilk kez 18 Mart 1956'da duyuldu. Konuşmanın tam metni ise, 1988'de yani yapılışından 32 yıl sonra yayınlandı. Böylece, fiilen 5 Mart 1953'te ölen Stalin'in, siyasi ölümü, çok sonra gerçekleşti. Aradan geçen yılları, hep birlikte yaşadık. Gorbaçov'un "Perestroika"sını (1985-90) ve Sovyetler'in çöküp dağılmasını (1991), yeni kuşaklar da, yaşayarak izledi. Bu olayları hatırlamak, aslında insanlık için yararlıdır. Dışarıya bir "İnanç" veya "İdeolojik Doğru" olarak sunulan rezilliğin bedelini, sade Sovyet topraklarında yaşayıp, ezilen yüzlerce milyon insan, kuşaklar boyu paylaşmadı. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki insanlar da, "Komünizm"i bir ideal ve Stalin'i bir "Kahraman" olarak gördüler. Bu yüzden, gerçekler çarpıtıldı. Tarih, her yıl Moskova'daki duruma göre değiştirilen bir ideolojik yazım olayına konu edildi. 1934'te "Kahraman" olarak sunulanlar, 1937'de "Hain" ilan edildi. O dönem boyunca, heykeltıraşlar sadece Stalin heykeli ve ressamlar sadece Stalin portresi yaparak "Sovyet Halk Sanatçısı" oldular. Puşkin'in, Gogol'un, Dostoyevski'nin, Çaykovski'nin ülkesine, bu durum yakışır mıydı? Ama oldu işte. Bazı şeyleri hatırlamakta fayda var.
|