İşte Saddam'ın ilk sorgusu (3)
Sorguda üçüncü gün. İran savaşında kalmıştık. Kaç kişinin ölümüne yol açtınız? -Bizde 400 bin civarında. İran'a ise sanırım 1 milyon ölüye mal oldu. 35 milyar dolar rezerv erittik, 50 milyar dolardan fazla borçlandık. Hep silaha gitti. Ama ABD bizi sürekli teşvik ediyordu.
-Hep ABD'yi suçluyorsunuz. Halepçe'de çoluk çocuk 5 bin Kürt'ü katletmenizi ABD mi istedi? -Açıkçası hayır. Ama ABD hiç ses çıkarmadı. Bugünkü Başkan'ın babası Bush kınamadı bile. Çünkü bizi İran'a karşı kullanıyorlardı.
-Halepçe'de kimyasal silah kullandınız -Tabii. Zaten İran'a karşı kullanıyorduk. İran, Birleşmiş Milletler'e başvurduğunda Reagan-Bush yönetimi bizi korudu. Bilirsiniz, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra, Kürtler'in toplandığı bölge İngiliz kontrolündeydi. Kürtler ayaklanınca İngilizler gaz kullanmıştı. O dönem Sömürge Bakanı olan Churchill diyor ki, "Gaz kullanımı üstüne bunca etik tartışmayı anlamıyorum. Gelişmemiş kişilere karşı zehirli gaz kullanılmasına kesinlikle taraftarım."
-Eskileri bırakın, yakın tarihe gelin. - Biliyor musunuz, Halepçe'den sonra ABD'nin en büyük firmalarından Bechtel Irak'ta büyük bir kimya sanayii fabrikası inşa ve kimyamızı ihya etti. ABD savunma bakanlarından Schulz'a çok yakın bir firmaydı. Şimdi de işgal ihaleleri alıyorlar.
-Kimyasal silah kullandığınızı bile bile ABD'nin yardım ettiğini mi iddia ediyorsunuz? -İddia etmiyorum. Bunlar ABD Kongre kayıtlarında var. Kimse hatırlamak istemiyor. Kürtler'i yakan kimyasal maddeler nasıl atılmıştı?
-Helikopterlerden atmışsınız. -Şükran. Amerikan Bell helikopterleri. Sözde tarımsal ilaçlama için verilmişti. Ne için kullandığımızı biliyorlardı. Çünkü, İran'a hardal gazı sallarken CIA bize hedef gösteriyordu. Bunu gazeteci Bob Woodward da yazdı zaten. Biz İranlılar'ı zehirleyip yakarken Rumsfeld de bizim için lobi yapıyor, "Irak ile çok ortak çıkarımız var" diyordu. O sırada hem Reagan'ın bana yolladığı temsilciydi, hem de büyük ilaç firması G.D. Searl'ün yönetimindeydi.
-Kimyasal ve biyolojik maddelerin ABD'den de geldiğinde ısrarcı mısınız? -Açın 1992'de Senato'nun yaptığı soruşturmayı okuyun. Ezbere sıralayayım: Şubat 1985-Kasım 1989 arasında en az 61 kültür biyolojik madde ABD'den gönderilmiş. 19 konteynır Bacillus Anthracis, yani şarbon. Geldiği yer, American Type Culture Company. Bu şirket ABD ordusu kontrolündeki Fort Detrick laboratuvarlarının yanı başındadır. 15 doz Clostridium Botalinium, aynı yerden. Çok zehirlidir. 22 Şubat-11 Temmuz 1985 arası, epeyce Histoplasma Capsulatum almışız. Tüberküloz gibi öldürücü bir hastalık yapar. Mayıs ve Ağustos 86'da Brucella Malentensis gelmiş. Ayrıca, bir bakteri olan Clostridium Perfrinzens de.
-Ya askeri teknoloji? -Maşallah! Başta HP, yani Hewlett Packard, Tektronix ve ABD'de Iraklılar'ın kontrolündeki Matrix Churchill firmaları. Ayrıca ATT, Caterpillar, Dow Chemical, Dupont, Kodak, IBM, Honeywell, Hughes ve daha bir çoğu. Hepsi bize teknoloji ve malzeme yağdırdı. Kuveyt'e saldırmaya hazırlanırken bile, ABD Enerji Bakanlığı'ndan bir görevli Irak'a gelişmiş nükleer reaktör gönderildiğini tespit etmiş. Adamı görevden almışlar. Füze teknolojisi de G. Afrika ve Şili üstünden geliyordu. İngilizler Ürdün'den yolluyordu. İran'a gizli silah satışının da Türkiye üstünden yapıldığını sanıyorum.
-Sizin gibi bir diktatöre ABD gibi bir demokrasinin destek vermesi mümkün mü? -Hem de ne mümkün! Müsaadenizle, benim için nasıl çırpındıklarını yarın anlatayım. O zaman bizi besleyen de bir Bush'tu. Ne günlerdi ama! Şimdi gel de şaşma!
Not: Tekrarlayayım: Sorgu kurgusu hayalidir, Dipsiz Kuyu'da imal edilmiştir. Cevaplar kimilerinin unutturmak istediği belgeli gerçeklerdir. Saddam'ın bir sorguda ya da mahkemede bunları söyleyip söylemeyeceğini bilemem. Öyle bir fırsat bulur mu, onu da bilemem!
|