| |
Ulusun çıkarlarını kim belirler?
EMİN Çölaşan pazar günkü yazısında 'köşe yazarlarının uyması gereken 10 kuralı' sıraladı.. İçlerinde bir madde var ki beraberinde bir çok soruyu gündeme getiriyor.. Yeni bir tartışmaya zemin hazırlıyor.. Çölaşan; 'Köşe yazarı ulusun çıkarları doğrultusunda yazmalıdır' diyor.. İlk bakışta doğru, haklı.. Ancak şu soruya yanıt vermek gerekiyor: Ulusun çıkarlarını kim belirler? Cumhurbaşkanı mı? Hükümet mi? Milli Güvenlik Kurulu mu? TBMM mi, o ülkenin âkil adamları mı? Genelkurmay Başkanı mı? Ulusun çıkarlarını kim, nasıl belirler, neye göre belirler? İsterseniz şu Irak olayını ele alalım.. Ulusal çıkarımız kuzey cephesini açmayı, ABD askerleriyle birlikte K. Irak'a girmeyi gerektiriyor muydu? Evet mi, hayır mı? Meclis ön hazırlık için 3500'e yakın ABD askerinin Türkiye'ye gelmesini, üsleri ve limanları onararak hazırlık yapmasını kabul ettiğine göre demek ki ulusal çıkarımız bunu gerektiriyordu.. Konu, MGK'da görüşülmüş, bu yönde bir eğilim çıkmıştı.. Hükümet tezkere hazırladığına, Meclis de bu tezkereyi kabul ettiğine göre Ankara politikasını oluşturmuştu.. Çölaşan'ın 'köşe yazarları ulusun çıkarları doğrultusunda yazmalıdır' tezinden yola çıkarsak hepimiz bu kararı desteklemeliydik.. Daha sonra ikinci tezkere yazıldı.. Hükümet kuzey cephesi için izin istedi, Meclis vermedi.. Meclis o talebi 'ulusun çıkarlarına uygun bulmadı.' Hükümet uygun bulmuştu.. Askerler uygun görüyordu, MGK da 'evet' diyordu.. Ama Meclis 'hayır' dedi... O zaman ulusun çıkarlarını belirleyen tek merci Meclis midir? Evet mi? Ama aynı Meclis yedi ay sonra karar değiştirdi.. 'Irak'a asker göndermek ulusun çıkarınadır' diyerek bu kez tezkereye onay verdi.. Ama hükümet Irak'a asker gönderemedi.. Bakın ortada ilginç bir durum var.. Çölaşan'ın 'köşe yazarı ulusun çıkarları doğrultusunda yazmalıdır' ilkesinden yola çıkarsak.. Köşe yazarları her üç ayda bir görüş mü değiştirecek? Ortaya şöyle bir komedi çıkmaz mı? Irak'a asker göndermeyelim, bu işe karışmayalım diyen bir yazarı ele alalım.. Birinci tezkere geçip askerlerimiz sınıra yığınak yapmaya başlayınca demek ki 'ulusun çıkarı bunu gerektiriyor' diye asker gönderelim demeye başlayacak.. İkinci tezkere reddedildikten sonra pardon göndermeyelim diyecek.. Ekim ayında yeni tezkere çıkınca gönderelim diye yazacak.. Hükümet kendi tezkeresini uygulamaktan vazgeçtikten sonra yine göndermeyelim tezini savunacak.. Böyle şey olur mu? O zaman ulusun çıkarını ne Cumhurbaşkanı, ne Meclis, ne hükümet, ne MGK, ne de askeri kesim belirliyor? Peki kim belirliyor? Asker gönderilmesine Cumhurbaşkanı karşıydı.. Başbakan istiyordu.. Meclis karşıydı.. Genelkurmay Başkanı istiyordu.. adamlar da ikiye bölünmüştü.. Kimi gönderelim kimi göndermeyelim diyordu.. Tamam.. Ulusun çıkarları doğrultusunda yazılar yazalım da bunu kim belirleyecek?
|