kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

'Sosyal' ne demek baba!

SOSYAL güvenlik sistemi, çalışana "güvenlik", güvence vaat eder. Başta sağlık-hastalıkta... Ve esas "insan haysiyetine yaraşır" bir emeklilik için. İlki, onca soruna rağmen, Türkiye'de iyi-kötü yine de işledi, hastane kuyrukları sefaletinin gölgesinde yine de tutunacak dal oldu. İkincinin ise haysiyet-emeklilik dengesini tutturmaktan aciz olduğu, çok sevilen deyişle "iflas ettiği" söylenir. Malumu ilamdır ama, iki kelimeden "güvenlik"e atıf yapıldığı halde, "sosyal" ın manası unutulduğu, unutturulduğu ölçüde böyledir.

***


Anayasasında "sosyal... hukuk devleti" yazıp duran ülkede "sosyal" de "devlet" ile eşanlamlı sayıla geldi. Devletin açıkları, kara delikleri var, başlıcası da sosyal güvenlik... ve hepsi iflas etti! Oysa, "sosyal" sapına kadar "toplumsal" dır, sapına kadar "dayanışma" dır. Demokratik, adil bir hukuk devleti altında, bireylerin toplumsal bütünün parçası olarak, kendileri ve başkaları için dayanışmaları demektir. Gelir, servet, imkan eşitsizliklerini bir nebze onaracak, çalışanlara (hatta çalışamayanlara) bir insan hakkı olan sağlık ve tedavi fırsatını verebilecek, emeklilere, yaşlılara, çalışamaz durumda olanlara, dul ve yetimlere temel insan hakları olan yaşama, bakım, tedavi, barınma gibi asgari koşulları sağlayacak "toplum dayanışması"dır. Bunların demokratik toplum ile devlet düzeninin temel unsurları olduğunu unutturanlar olaya sadece bütçe-gelir-giderborç hanelerinden bakıp baktırarak epeyce yol kat etti. Artık kafamız almıyor.

***


Kafamız şu yüzden de almıyor: Politikacılar, politikalar üstünde etkili olan iş dünyası, şirket profesyonelleri, IMF gibi uluslararası para kurumları, yabancı finansörler, borsalar... ve ille de medyanın üst kademeleri öyle bir dünyada yaşamıyor. Özel sağlık sigortaları, özel hastaneler, özel doktorlar, spekülatif servet birikimi, özel emeklilikler... Verimli, etkin, ama "azınlık", böyle yepyeni bir dünya kuruldu. Ve ülkenin yöneticileri, akıl verenleri, para konuşturanları orada yerlerini aldı. Bu "yeni dünya"da "toplumsal", hatta "toplum", hatta hatta "insan" pek yoktur. Orada "birey" vardır. Birey olarak kendinizi kurtarma ihtimalleri tabii vardır ama bireysel imkanlar, fırsatlar, birikimler, akıllar ve bireysel şansla. Toplumsal dayanışma kurumları; sigortasıyla, sendikasıyla, hastanesiyle, emekliliğiyle tukakadır. Medya-banka-sigorta zinciri de, bireysel emeklilik, bireysel fonlar, bireysel refah vaatleriyle, "toplumsal dayanışma"yı iflas ettiren yorumları, haberleri ve "bireysel kurtuluş"a davet eden reklam-haberleriyle o dünyanın başrol oyuncusudur.

***


Burası genç bir ülkedir, aslında çalışanı emeklisinden yeterince fazladır. Ama, hiç konuşulmaz ki, sosyal güvenlik kaynakları yıllarca peşkeş çekilmiş, işveren primleri kamu ve özel sektörde tahsil edilmemiş, başta küçük-orta işletmeler, çalışanların çoğu sigortasızlığa-primsizliğe mahkum edilmiş ve kabullenmişlerdir. Devlete akıl, rejime düzen, halka ahlak ve akıl saçan medyanın bizzat kendisi bile genellikle sigortasızlık, prim kaçırma, taşeronluk cennetidir. Politikacılar ya da üst düzey bürokratlar da "toplumsal dayanışmadan nefret" saldırısının şefleri olmuş... Ülkenin çürüyen parasına bekçilikle görevli Merkez Bankası bürokratları gibi, halka hep "sıkı para" telkin ederlerken, kendi sandıklarında "sıkı" para biriktirmişlerdir. Enayiliğin çoğu yine de, "toplum" olduğundan bihaber toplumdadır gülüm.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gerilime 'CE' standardı...   / 05-01-2004
 Vicdan fıtığının derin acısı   / 04-01-2004
 Tartışmaya duhul ne haddime!   / 25-12-2003
 Akdeniz sularında kimliksiz cesetler   / 24-12-2003
 Bazen mesele çok basittir!   / 23-12-2003
 'Sosyal' ne demek baba!   / 22-12-2003
 Başımız ağır, yüreğimiz hafif!   / 21-12-2003
 İşte Saddam'ın ilk sorgusu (3)   / 18-12-2003
 İşte Saddam'ın ilk sorgusu (2)   / 17-12-2003
 İşte Saddam'ın ilk sorgusu (1)   / 16-12-2003
MEHMET TEZKAN
Ulusun çıkarlarını kim belirler?
EMİN Çölaşan pazar...
EMRE AKÖZ
Uğur Mumcu efsanesi
ARZU ETMEKLE BÜYÜK GAZETECİ...
UMUR TALU
Mertliği gömecek ki huzur bulsun
İnsanlar ölürler (ya da...
MUHARREM SARIKAYA
İndirimin ardındaki bindirim
ENFLASYON son 28 yılın...
SAVAŞ AY
Vay!.. Cüneyt Abi'ye haa?..
Dün kendi düşünceme göre...
REFİK DURBAŞ
Hayat, hangi yıl zam alacak?
GEÇEN yılın son günü...
Her şey New York'ta bir büroda başladı
1995... Zürab, New York'a gidip, avukatlık yapan Saakaşvili'ye...
Türkiye yüzünden 'dağılan' NATO'yu toparlayacak
GÖREV süresi dolan George Robertson'un yerine NATO Genel...
100. YILDA'DA KAPTAN
100. YILDA'DA KAPTAN
G.Saray 2.Başkanı Ali Dürüst, Bülent'ten vazgeçmediklerini belirterek...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.