Amca der ki!

Meğer ne boş heveslere kapılmışım. Sen neymişsin ben kendimi ne sanmışım.
Gözlerim açık gider sana doğruyu söylemezsem. Ben seni artık hiç sevmiyorum. Sen beni aşka layık görmedin, senin kadar... Ben artık aşkı, senden çok seviyorum. Sana göre aşk laftan ibaret, bana göre hayatın anlamı. Sen bu yolda böyle devam et, aşk layık olanda kalmalı. Ne dersiniz, sizce de öyle değil mi? Lafı edildiğinde mangalda kül bırakmayıp aşkın şövalyesi kesilen bizler onu yaşarken acaba ne denli layık yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. İlhan Şeşen, aşkı layıkı ile yaşatmış ama karşılığı laftan öteye geçememiş. "Neler Oluyor Bize" isimli solo albümünde yer alan "Aşk Layık Olanda" isimli şarkısında, adeta isyanını dile getiriyor. Hayatın anlamı olan aşkın derinliğini çözemeyen sevgilinin ardından söylenen "Ben seni artık hiç sevmiyorum" sözü, aslında aşkını henüz rafa kaldırmamış adamın son çırpınışları. Güzel şarkılar söylemek ve söyletmek için, sanatçı kişinin, olgunluk döneminde büyük aşklara yelken açması gerekiyor gibi. Karşılık beklenmeksizin yaşanacak olan büyük aşklara. Sanatçı olan o aşkı bir başına da olsa kendi içinde besleyebiliyor.

AŞKIN GOLÜ DOKSANDAN
Öylesine ki, Grup Gündoğarken ile yaptığı albümün en güzeli olan "Ellerimde Çiçekler" şarkısı, hayatının ikinci baharını yaşayan adamın varlığından bizi haberdar ediyordu. Nitekim solo albüm bu gerçeğin ifadesi olarak karşımıza çıktı. Aşkın golünü doksandan yemiş bir adamın duyguları var albümde. "Tombalak Tomurcuk" hariç albümün tüm şarkılarında yenen golleri bulmak mümkün. Eğer ki böylesine keyifli bir albüm dinlememize olanak tanıyacaksa bırakalım sanatçılar bol gollü aşklar yaşasınlar. Son günlerin popüler şarkılarından biri olan "Neler Oluyor Bize" dahil olmak üzere albümün tamamı son derece dingin. Abartıdan uzak düzenleme anlayışı, İlhan Şeşen'in iddialı bir şarkıcı olmamasına karşın, sade yorumu ile örtüşüyor. Bağırarak şarkı söylemenin işgüzarlıktan öteye gitmediği ülkemizde, İlhan Şeşen, genç kuşağa yorumda üslup dersi veriyor. Grup müziğinin en iyi uygulayıcılarından biri olan Grup Gündoğarken'in mimarı, bir anlamda solo çalışmalarda bulunmanın grup adına handikap olmayacağını da gösteriyor. İkinci solo albümünü yaparak bunu adeta belgeliyor. 1986 yılında "Bir Yaz Daha Bitiyor" albümüyle çıkılan yolda solo molalar kaçınılmazdı. Amca, 1995'te ilk molayı "Aşk Haklı" albümüyle verirken yeğen Burhan Şeşen ise 1997'de "Bir Düş Gördüm" albümüne tek başına imza attı. Ne var ki tüm bunlar Grup Gündoğarken'i savurup bir kenara atmadı.

NEGATİF ENERJİ
Birkaç kişinin bir araya gelip müzik adına yıllara meydan okuyarak ayakta durabilmeleri hiç de kolay değil. Bunun en son örneğini Athena grubunda gördük. "Enstrümanlarımızdan yaydığımız enerji negatife döndü ve diğerleri ile hayata bakışım arasında uçurumlar oluştu" diyen grup elemanlarından Turgay Gülaydın'ın sözleri gruptan ayrılma gerekçesi olarak karşımıza çıktı. Son derece doğru bir tespit... Enstrümanlardan yayılan enerji artık negatifse ve ortak bir dil yoksa bundan sonrası boşa kürek çekmek olur.

90'lı yıllarda tanıdığımız en iyi grup olan Athena, keşke Grup Gündoğarken ya da bir MFÖ gibi başladıkları ilk günden kendilerini yarına taşıyabilselerdi. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi grubu olan MFÖ üçlüsü, grup müziği yapacak olan genç kuşağın örnek alması gereken bir diğer üçlü...

Mazhar Alanson, şu günlerde solo albümünün son rötuşlarını yapıyor. Fuat Güner, Beatles şarkılarına getirdikleri alaturka yorumla Dağhan Baydur ve Erdal Kızılçay ile DEF grubu çatısı altında farklı işlere imza atıyor. Özkan Uğur ise malumunuz. Kırkından sonra televizyon ekranlarının vazgeçilmez oyuncusu oldu. Tüm bunlar MFÖ'nün sonu olmuyor. Çünkü onlar sahneden pozitif enerji yaymaya devam ediyorlar. Edecekler de... Bir türlü kısır döngüden çıkamayan grup müziğinin uygulayıcılarının çoğalması ve Türk popüler müziğinde yeni Grup Gündoğarken'lerin ve MFÖ'lerin olabilmesi müzik kamuoyunu fazlasıyla mutlu eder. Üstelik Amca der ki, "Müzikal istikrarı korumak ve yaptığın işe inanmak seni kendinle ve sahne arkadaşlarınla yarına taşır." Zaten "Neler Oluyor Bize" albümü bunun en gerçek kanıtı.

Şafak KARAMAN