kapat
16.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Elleri havada göriiim!

Kaşları birbirine bitişen, fırça gibi siyah saçları alınlarının ortasında kadar uzanan; ince mi ince, kavruk mu kavruk iki genç.

Belli ki güç bela geçiniyorlar; ne üstte var ne başta!

Birer eski anorak uydurmuşlar kendilerine, kış günlerini onunla geçiriyorlar.

Ama ikisinde de bir neşe, bir neşe; sormayın gitsin!

"Hadi lan" diyor biri "Cem Yılmaz VCD'si çıkmış. Alıp da seyredelim."

Sonra gelsin eşek şakaları, oğlan çocuklarının vazgeçilmez ayıcılıkları!

***
Hadi diyelim ki bunlar çok genç; hayatın yükü daha omuzlarına binmemiş.

Ama pazarlarda alışveriş eden yorgun ve beli bükük kadınlara bile mikrofon uzatıldığında yüzlerinde beliren gülümsemenin farkında değil misiniz?

"Her şey ateş pahası vallahi! Kıvırcık bile 1 milyon olmuş" derken, yüzünde "Buna da şükür!" ifadesi var. Televizyon ekranına çıkma keyfi de cabası.

O bölgenin belediyesi "Madem ki bu kadar içleri sıkılmış, hadi şurada bir pazar yeri eğlencesi düzenleyelim." diye müzisyenler yollasa, inanın çoğu şakır şakır göbek atmaya hazır.

***
Televizyonlardaki eğlence programlarında, halk sıralarında oturanlara bakın: Yorgunlar, dertliler, geçim sıkıntısı içindeler ama "Elleri havada göriim! Hop hop!" diyen şarkıcıyla birlikte el çırparken yüzlerinde sonsuz bir eğlenme ifadesi var.

Ama bu yeni bir kültür. Eskiden Türk müziğinin çok ağır ve dertli olduğundan yakınılırdı. Şimdi "Hop Hop!" dedirtmeyen parça yok. Çalsın sazlar, oynasın kızlar!

Ekonomik kriz, sosyal denge, değerler sistemi yitimi bir avuç insanı kaygılandırıyor; uykularını kaçırıyor, sinirlerini bozuyor. Halk derdini unutmak için eğlenceye vurmuş kendini.

Zaten bizim televizyonlardaki kadar vur patlasın çal oynasın eğlence programlarını dünyanın hiçbir yerinde görmek mümkün değil.

***
Bütün göstergelerin işaret ettiği bir tek şey var:

Bu halk ne İslam devrimi istiyor, ne düzen değişikliği, ne planlı kalkınma, ne de protesto.

Zora gelmeyi sevmiyor. Aslında çalışmayı da fazla sevmiyor ya!

Bütün kalkınmış ülkelerde sabah 5'ten itibaren yollar, metrolar dolar ve 9'dan sonra yollar bomboştur. Bizde ise özel arabasına birmiş yüz binlerce kişi saat 10'da, 11'de işe gidiyor. Trafik sürekli tıkalı. 38 yaşında emekli olanlar ise devletten maaş alıp, kahvede okey oynuyor.

***
Densiz şeyhin Türkler'e kâfir demesinin ya da Arap dünyasıyla çelişkilerimizin sebeplerinden biri de bu zaten.

Türkler, İslam dininin emrettiği disiplinli hayata da katlanamıyor: İçki içmek ve cinsel gıcıklanmalara açık bir hayat sürmek derdinde.

Yoksa hangi İslam ülkesinde, Ramazan ayında ekranlar bu kadar çıplaklıkla dolu olur; medyada bu kadar çok bacak, meme sergilenir?

Halk bunu protesto etmiyor; çünkü gündüz oruç tutmak, iftardan sonra da rakı içmek ve seks filmi seyretmek şamatasını seviyor.

Bu yüzden bayram en çok bu ülkeye yakışıyor doğrusu.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır