kapat
16.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Nimet varken fırsat bil

Şirazlı Şeyh Sadi, "Bostan"ı, 1277 yılında, "Gülistan"ı, ise ertesi yıl yazdı. O sırada elli yaşındaydı. Her ikisi de "gazel" olarak yazılan bu eserler 1600'lerde Osmanlı sarayında "temel" kitaplar arasındaydı. Türkçe "serbest" çevirileri 1940'ta, Kilisli Rıfat tarafından yapılan, Gülistan, "Güller İmparatorluğu" adıyla yine "serbest" olarak 1737'de Fransızca yayınlandı. Fransızca çeviriyi yapan ve adı "Mxxx" diye yazılmış olan kişi girişte bir "uyarı" yazmış ve şöyle demiş: "Bu kitapta olaylar anlatılır ve her olayın sonunda bir ders vardır.. Bu yüzden çok dikkatli okunmalıdır."

Şirazlı Sadi'nin hikâyeleri 700 küsur yıldır aynı dirilikte yaşamaktadır. Sıfatları değişmiş olsa da, insanlar yine aşağı yukarı aynı insanlardır.

.....
Tek başına yaşayan bir derviş, bir sahra köşesinde oturmuştu. Tesadüfen padişah uğradı.

Derviş kanaat mülkünde, dünyadan el etek çekmiş olduğu için başını kaldırmadı, padişaha göz ucuyla bile bakmadı.

Padişah, saltanatın taşkınlığının icabı olarak çok kızdı ve ağır konuştu. "Bu hırka giyen insanlar hayvan gibidirler, kabiliyet ve insanlık onlarda yoktur" dedi.

Veziri de kendini tutamadı, dervişin yanına gelip "Derviş bana bak, yeryüzünün padişahı, senin önünden geçti, niçin hürmet etmedin, niçin edep şartını yerine getirmedin" dedi.

Derviş şöyle cevap verdi:

"Padişaha söyle ki; hizmeti, hürmeti, kendinden para pul uman kimseden beklesin. Bir de şunu söyle: Padişahlar ahalinin korunması için o mevkie gelirler, yoksa ahali padişahlara tapınmak için yaratılmış değildir.

Her ne kadar devlet, saltanat sayesinde mal, mülk, para padişahların elinde ise de onlar fakirlerin bekçisidirler.

Koyun çoban için değildir. Belki çoban koyunlara hizmet içindir.

Bugün birini muradına ermiş, başka birini de kendi kendine didinir, gönlü yaralı görürsün. Biraz sabret, görürsün ki o hayal peşinde koşan kimsenin beynini toprak yiyecektir. Ölüm gelince, şahlık bendelik farkı yok olur.

Birisi bir ölünün mezarını açacak olsa, zengin mi fakir mi fark edemez."

Dervişin sözleri Padişah'ı derinden etkiledi, doğru ve sağlam geldi, "Dile benden ne dilersen" dedi.

Derviş cevap verdi: "Senden onu isterim ki, bir daha buraya gelip de beni rahatsız etme."

Padişah, "o zaman bana bir nasihat ver" dedi:

Derviş de şu beyti söyledi:

"Bugün elinde nimet varken fırsat bil çünkü bu devlet, bu mülk elden ele gider."

***

Bayramınız kutlu olsun.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır