kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Ocak 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Hayali savcı olmaktı

Giriş Saati : 02.01.2009 14:14
Güncelleme : 02.01.2009 18:53
Yeni Haber
Başkent'te doğalgazdan zehirlenerek hayatını kaybeden öğrencilerin aileleri yasa boğuldu...
Ankara'da, yılbaşı gecesi 6 arkadaşı ile doğalgazdan zehirlenerek hayatını kaybeden Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Özgür Atila'nın hayalinin savcı olmak olduğu, koyu bir Göztepe taraftarı olduğu ortaya çıktı.

Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan cenazesi alınan Özgür Atila'nın cenazesi İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü'ne getirildi. Cenaze ile beraber Ankara'dan gelen baba Murat Atila ve anne Okşan Atila yakınları tarafından zor ayakta durabildi. Ölüm haberini alan Atila ailesinin yakınları eve baş sağlığı dileğinde bulunmak için akın etti. Anne ve baba acıları taze oldukları için basınla konuşmayı kabul etmedi.

Özgür Atila'nın saat 00.05'de İzmir'deki ailesini arayarak gelemediği için üzgün olduğunu, onları çok sevdiğini söyleyerek üç dakikalık bir görüşme yaptığı öğrenildi.

ÇOK ÜZGÜN

Genç yaşta oğlunu doğalgaz faciasında kurban eden baba Murat Atila da oğlunun hayalinin savcı olmak olduğunu söyleyerek, 'Hep savcı olmak için okudu. Tek hayali savcı olmaktı. Yılbaşı gecesi bizi aradı ve sevdiğini söyledi. O telefon son görüşmemiz oldu' dedi.

KUZENİ ÖZGÜR'Ü ANLATTI

Hayatını kaybeden Özgür Atila'nın kuzeni Cüneyt Ön de gözyaşları arasında son görüşmelerini anlattı. Özgür'ün çok sakin ve iyi bir çocuk olduğunu anlatan Cüneyt Ön, şöyle konuştu: "Kendisi ile bayramdan önce konuştum. Ben Özgür'ü annesi babası kadar yetiştirdim. Kardeşimden daha çok severdim. Yılbaşında görüşme imkanım olmadı. Keşke görüşseydim. Diğer çocuklar içinde üzülüyoruz. Hukuk okumak istiyordu. İleride Cumhuriyet Savcısı olmak da istiyordu" diyerek idealist biri olduğunu belirtti. Özgür Atila yarın toprağa verilecek.

TARIK ŞÜKRÜ YILMAZ'IN EN BÜYÜK İSTEĞİNİN ANKARA'DA OKUMAK OLDUĞU ÖĞRENİLDİ

Ankara'da doğal gazdan kaynaklanan karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybeden 7 üniversite öğrencisinden Tarık Şükrü Yılmaz'ın en büyük hayalinin Ankara'da okumak olduğu, bu nedenle 2 yıl herhangi bir yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırmadığı öğrenildi.

Manisa'nın Akhisar ilçesinde, Hürriyet Mahallesi Fazıl Han Sitesi'nde oturan Tarık Şükrü Yılmaz'ın ailesi, yakınları ve arkadaşları, ölüm haberini aldıktan sonra Ankara'ya gitti. Cenazesi Ankara'da toprağa verilecek gencin babası Dursun Yılmaz, annesi Semanur Yılmaz ile kız kardeşi Tilbe Yılmaz (15) başkentte bulunurken, küçük kız kardeşi Şevval Yılmaz'ın (13) yaşadığı şok nedeniyle Akhisar'da kaldığı öğrenildi.

Bu arada, yakın arkadaşları, gelecekte ticaret yapmayı hayal eden Tarık Şükrü Yılmaz'ın en büyük isteğinin Ankara'da okumak olduğunu, Manisa'daki Şehzade Mehmet Koleji'nden mezun olduktan sonra başka bir üniversiteye girmeyerek 2 yıl beklediğini belirtti.

EROL CAN ÖZDOKUMACI'NIN, AİLENİN TEK ÇOCUĞU OLDUĞU ÖĞRENİLDİ

Ankara'daki doğal gaz faciasında hayatını kaybeden 7 üniversite öğrencisinden Erol Can Özdokumacı'nın ailenin tek çocuğu olduğu, babasının ise 11 ay önce geçirdiği beyin kanaması nedeniyle halen tedavi altında bulunduğu öğrenildi.

Bilkent Üniversitesi Turizm Otelcilik Yükseokulu öğrencisi Erol Can Özdokumacı'nın, Manisa'nın ilk oteli Büyük Saruhan'ın 16 yıllık müdürü olan babası Ahmet Özdokumacı (47), geçen yılın şubat ayı başında beyin kanaması geçirdi. Önce Manisa Celal Bayar daha sonra Ege Üniversitesi hastanelerinde tedavi gören Özdokumacı, tedaviye olumlu yanıt vererek bastonla yürümeye başlayınca taburcu edildi.

Konuşma güçlüğü yaşaması nedeniyle terapi görmesi için GATA'ya sevk edilen ve eşi Zeliha Özdokumacı ile birlikte Ankara'da bulunan Ahmet Özdokumacı'ya oğlunun ölüm haberinin verilmediği öğrenildi. Erol Can Özdokumacı'nın yılbaşı kutlaması için arkadaşının evinde kalacağını annesine haber verdiği belirtildi.

BÜŞRA BEK, TARIK ŞÜKRÜ YILMAZ VE CEREN OKKALI'NIN CENAZELERİ TOPRAĞA VERİLDİ

Çankaya Birlik Mahallesi'nde doğal gazdan kaynaklanan karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu ölen 7 üniversite öğrencisinden Büşra Bek, Tarık Şükrü Yılmaz ile Ceren Okkalı Ankara'da toprağa verildi.

Adli Tıp Morgu'ndan alındıktan sonra Karşıyaka Mezarlığı'na getirilen Bek ile Yılmaz'ın cenazeleri, mezarlık camisinde cuma namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrasında Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenazeye, öğrencilerin aileleri, yakınları ve arkadaşları ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erol Arkun, Prof. Dr. Kürşat Aydoğan katıldı.
Bilkent Üniversitesi İç Mimari ve Çevre Tasarımı bölümü hazırlık öğrencisi Büşra Bek'in liseden yakın arkadaşı olan Yağız Uçak, cenaze namazı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Büşra Bek'in çok iyi birisi ve kardeşi gibi olduğunu söyledi.

Liseden arkadaşı Umut Karataş da Büşra Bek'in ölümüne inanamadıklarını belirterek, ''Ona yakıştıramıyoruz. Neşe doluydu. Sınıfımıza sonradan gelmesine rağmen onu çabuk kabullendik ancak bunu kabullenemiyoruz'' diye konuştu.

Üniversiteden arkadaşı Aysun Koç ise hayatını kaybeden öğrencilerden Ceren Okkalı'nın kendisini yılbaşı kutlaması için eve davet ettiğini ancak gitmediğini ifade ederek, ''Keşke ben de gitseydim'' dedi. Koç, Ceren'in kendisine yılbaşı gecesi öncesinde ''Kendimi iyi hissetmiyorum. Geçen yılbaşı çok güzel geçmişti ama bu yılbaşı kötü geçecek'' dediğini söyledi.
Büşra Bek'in babası Mustafa Bek'in, yakınlarının yardımı ile yürüdüğü görüldü.

Ayakta durmakta zorluk çeken Tarık Şükrü Yılmaz'ın annesi Semanur Yılmaz ise ''Nasıl toprağa vereceğim onu ben? Annem'' diyerek ağladı. Bilkent Üniversitesi Ticaret ve Yönetim bölümü hazırlık öğrencisi Yılmaz'ın arkadaşı Sevcan Çilingir, kendilerinin de yılbaşı gecesi kutlamasına çağrıldığını ancak gidemediklerini belirterek, Tarık'ın 15 kişilik bir liste yaptığını ve 7 arkadaşın geceye katıldığını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ateş de gazetecilerin sorusu üzerine, doğal gaz ekibinin saat 05.09'da olay yerine geldiğini ancak ölümün saat 06.00'da olduğunun sanıldığını belirtti. Otopsiden alınacak sonuçlara göre durumu takip edeceklerini belirten Ateş, ailelerin talebi üzerine konuyu TBMM gündemine taşıyacaklarını da bildirdi.

''BU MUYDU DİPLOMAN KIZIM?''

Öte yandan, 18 yaşına girdiği gün hayatını kaybeden Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Hazırlık Sınıfı öğrencisi Ceren Okkalı, Yenimahalle'ye bağlı Yuva köyünde toprağa verildi.

Cenaze törenine katılanlar köy camisi önünde toplandılar. Okkalı'nın, geleneklere göre halıya da sarılan cenazesinin üzerine, duvak ve kırmızı karanfiller konuldu. Daha sonra cenazeye katılanlar tarafından omuzlara alınan Okkalı'nın tabutu köy mezarlığına getirildi. Bu sırada gözyaşlarına hakim olamayan baba Mehmet, anne Canan Okkalı ile diğer çocukları, yakınları tarafından teselli edildi. Canan Okkalı'nın okul arkadaşları da acılarını birbirlerine sarılarak paylaştılar.

Mehmet Okkalı, kızının cenazesinin başında gözyaşlarını tutamazken, ''Hani okuyacaktın kızım. 'Sana diploma getireceğim baba' diyordun. Bu muydu diploman kızım? Böyle mi anlaşmıştık. Ben seni okutacağım diye neler çektim. Kara toprağa nasıl vereceğim seni. Orada nasıl yatacaksın'' dedi.

Okkalı, cuma namazının ardından köy mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından dualar arasında toprağa verildi. Öte yandan, tamamı Bilkent Üniversitesinde okuyan 7 öğrenci için 5 Ocak Pazartesi günü saat 14.30'da üniversitenin Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde anma töreni düzenlenecek.

DOĞUM GÜNÜNDE HAYATA VEDA EDEN CEREN OKKALI AİLESİNİ YASA BOĞDU

Çankaya'daki yılbaşı partisinde karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu doğum gününde hayatını kaybeden 18 yaşındaki Ceren Okkalı, son yolculuğuna telli duvaklı uğurlandı.

Genç kızın babası Mehmet Okkalı tören boyunca, "Hani bana söz vermiştin, diploma getirecektin yavrum' diye ağladı. Çankaya Birlik Mahallesi 409. sokaktaki Yeşi Vadi Apartmanı'nda Özgür Turan Atila'nın arkadaşlarına verdiği yeni yıl partisi büyük bir trajediyle son bulmuştu. Yılbaşı partisinde karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybeden öğrencilerden Ceren Okkalı için bugün Ankara'nın Yenimahalle ilçesi Yuva Köyü'nde cenaze töreni düzenlendi.

Doğum günü olan 1 Ocak'ta hayata veda eden Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Ceren Okkalı'nın cenaze töreninde gözyaşları sel oldu. Ailesi genç kızın tabutunu duvak ve çiçeklerle süsledi. Mehmet Okkalı ve Canan Okkalı çiftinin 6 çocuğundan biri olan Ceren'in cenazesi Yuva Köyü Camii'nde kılınan Cuma namazının ardından köy mezarlığına getirildi. Ceren Okkalı için düzenlenen cenaze törenine ailesi ve köy sakinlerinin yanı sıra Bilkent Üniversitesi'nden sınıf arkadaşları ve hocaları da katıldı.

Bilkent Üniversitesi Onursal Rektörü İhsan Doğramacı da genç kızın cenazesine çelenk gönderenler arasındaydı. Ceren Okkalı'nın babası Mehmet Okkalı, cenaze töreni boyunca 'Hani bana söz vermiştin, diploma getirecektin yavrum' diyerek gözyaşı döktü. Genç kızın güçlükle ayakta duran annesi Canan Okkalı da tören boyunca gözyaşlarına hakim olamadı. Olayın yaşandığı apartmanın önünde kardeşinin çizmelerine sarılarak ağladığı görüntüsüyle ekranlara yansıyan Cansu Okkalı da annesine sarılıp kardeşinin fotoğrafını okşayarak teselli bulmaya çalıştı. Cansu Okkalı, Yuva Köyü mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından aile kabristanında dualar eşliğinde toprağa verildi.

ELİF KOYUNCUOĞLU, ADANA'DA GÖZYAŞLARI ARASINDA TOPRAĞA VERİLDİ

Ankara'daki doğal gaz faciasında hayatını kaybeden 7 üniversite öğrencisinden Elif Koyuncuoğlu'nun cenazesi, getirildiği Adana'da düzenlenen törenin ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

Ankara Adli Tıp Kurumundaki otopsinin ardından, yakınları tarafından alınarak Adana'ya getirilen Koyuncuoğlu'nun (21) cenazesi, önce ailesinin yaşadığı Yeni Yurt Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Evden alınan cenaze daha sonra Kabasakal Mezarlığına getirildi. Burada anne Yasemin Topaloğlu ve Elif'i 5 yaşında evlatlık alan teyzesi Münteha Koyuncuoğlu, birbirlerine sarılarak gözyaşı döktü.

Yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilen Münteha Koyuncuoğlu, ''Şaka değilmiş ben hala şaka sanıyordum. Kameralar onun düğününü çekecekti, benim tek yavrumdu şimdi ben onsuz ne yapacağım'' diye ağıt yaktı. Cenaze namazı sırasında ise 5 yaşından bu yana Elif'e bakan Osman Koyuncuoğlu fenalık geçirerek yere yığıldı. Güçlükle ayağa kaldırılan Koyuncuoğlu, ''Kendimiz için mezar yeri aldık, kızımızı toprağa veriyoruz. Bundan büyük acı olmaz. Kızıma doyamadım, buna sebep olanlar Allah'ından bulsun'' dedi.

Namazın ardından cenaze, gözyaşları arasında toprağa verilirken, yakınları mezarın üzerine Elif'in olduğu belirtilen yazmasını bıraktı.

ELİF KOYUNCUOĞLU'NUN İKİNCİ ÜNİVERSİTESİNİ OKUDUĞU ÖĞRENİLDİ

Ankara'daki doğal gaz faciasında hayatını kaybeden 7 üniversite öğrencisinden Elif Koyuncuoğlu'nun 5 yaşındayken teyzesine evlatlık verildiği, ikinci üniversitesini yarı burslu okuduğu öğrenildi.

Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü öğrencisi Elif Koyuncuoğlu, Adana'da yaşayan annesi Yasemin Topaloğlu tarafından 5 yaşındayken çocukları olmadığı gerekçesiyle teyzesi Münteha Koyuncuoğlu'na evlatlık
verildi.

Yeniyurt Mahallesi 72095. Sokak'ta oturan Koyuncuoğlu'nun evinde hüzün yaşanıyor. Taziye ziyaretlerini kabul eden Münteha Koyuncuoğlu, kız kardeşi Yasemin Topaloğlu'nun eşinden ayrılarak ikinci evliliğini yaptığını, bu dönemde Elif'i kendi üzerlerine kaydederek evlatlık aldıklarını söyledi.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Meslek Yüksekokulunu dereceyle bitiren Elif'in daha sonra siyasete merakından dolayı Bilkent Üniversitesine kaydolduğunu ifade eden Münteha Koyuncuoğlu, ''Çok başarılı bir öğrenciydi. Bilkent'i de yarı burslu olarak kazandı. Siyasete meraklıydı. Mezun olunca ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice gibi olmak istiyordu. Keşke göndermeseydim. Böyle acı bir güne nasıl dayanırım? Varım yoğum, tek bir kızım vardı. Onu da Allah'ım aldı'' diye konuştu.

Gözyaşlarını tutamayan acılı teyze, Elif'in derslerinde çok başarılı olduğunu, sürekli başarı belgeleri aldığını söyledi. Koyuncuoğlu, Elif'le en son yılbaşı gecesi telefonda görüştüğünü belirterek, ''Beni yılbaşı gecesi 2009'a girerken aradı. Babası Osman'a selam söyledi. Bizi çok sevdiğini söyledi. Kendisine dikkat etmesini istedik. Aslında İstanbul'da yaşayan öz annesi Yasemin'in yanına gitmek istiyordu. Biz de 'yollar çok karlı, kötü' diyerek gitmesine izin vermedik'' dedi.

CENAZELER KARIŞTI

Çankaya Birlik Mahallesi'nde karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybeden 7 öğrenciden 3'ünün cenazesi, Keçiören'deki Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsilerinin ardından ailelerine teslim edildi.

Otopsilerin ve diğer işlemlerin tamamlanmasından sonra Büşra Bek, Elif Koyuncuoğlu ve Erol Can Özdokumacı'nın yakınları cenazeleri gözyaşları içinde aldılar. Teslim sırasında, öğrencilerden Tarık Şükrü Yılmaz ile Erol Can Özdokumacı'nın cenazelerinin dünkü cenaze tesliminde karıştığı anlaşıldı. Yılmaz yerine teslim edilen Özdokumacı'nın cenazesi Adli Tıp Kurumu'na geri getirildi. Cenazeler daha sonra ailelerine yeniden teslim edildi.

Öğrencilerden Büşra Bek ve Tarık Şükrü Yılmaz'ın cenazeleri, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda bugün cuma namazını müteakip defnedilecek. Yakınları tarafından teslim alınan Elif Koyuncuoğlu'nun cenazesi Adana'ya, Erol Can Özdokumacı'nın cenazesi ise Manisa'ya götürüldü.

Adli Tıp Kurumu'na gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Yılmaz ile Özdokumacı'nın cenazelerinin karıştığını ancak yanlışlığın düzeltildiğini söyledi.

Tanrıverdi, her iki gencin de hemşehrisi olduğunu belirterek, gençlerin vefatının acı verici olduğunu dile getirdi. Tanrıverdi, gençlerin aileleri ve yakınlarına da başsağlığı diledi. Hayatını kaybeden 4 öğrencinin cenazeleri, otopsinin ardından dün akşam ailelerine teslim edilmişti.

(AJANSLAR)