kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Biz insan değil miyiz?"

Giriş Saati : 30.12.2008 11:31
Güncelleme : 30.12.2008 22:53
Yeni Haber
İngiltere gazeteleri bu sabah İsrail'in Gazze'de dördüncü gününe giren saldırılarına ilişkin haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor.

Guardian, birinci sayfasından yayınladığı fotoğrafta, yeşil bir kefene sarılmış bir kız çocuğunun naaşını havaya kaldırmış olan bir kişinin fotoğrafına yer veriyor. Bu çocuk, önceki gece İsrail'in saldırısında yerle bir olan evin hayatını kaybeden yaşları 17 ila 4 arasında değişen beş kız çocuğundan biri.

36 yaşındaki anneleri ise gazetecilere saldırıdan sonra çocukların yattığı odaya girdiğinde, kızlarının hiçbirini göremediğini, yerde gördüğü şeyin bir tuğla yığını olduğunu aktarıyor. Çocukların babası ise, ''Ben ne El Fetih ne de Hamas üyesiyim, sıradan bir Filistinliyim'' diyerek dünyayı suçluyor.

Baba, "Eğer ölenler İsrailli olsaydı, bütün dünyanın bunu kınadığını ve karşılık verdiğini görecektiniz. Peki neden kimse bu olanları kınamıyor. Biz insan değil miyiz? Kendi topraklarımızda yaşıyoruz, biz İsraillilerin topraklarını almadık, haklarımız için mücadele ediyoruz, bir gün bu haklarımızı alacağız" şeklinde konuşuyor.

GAZZE'DEN YÜKSELEN ÇIĞLIK: "SESİMİZİ DUYAN VAR MI?"

29 Aralık sabahına İsrail'in attığı bombalarla uyandı yine Gazze. Perdelerin arasından sokakları izleyen Gazzeliler, üç kız ve bir annenin cansız bedenleriyle karşılaştılar. Ancak kızlardan birisinin çığlıkları, bombalarla yıkılan duvarların altından geliyordu: "Sesimi duyan var mı?" Duvarın kaldırılmasıyla enkazdan çıkartılan genç kızın burnu bile kanamamıştı.

O sabah bu olaya tanık olan Gazzeli Rızık Bey "Ömrü olanı kimse öldüremez. Herkesin eli kolu bağlı. Sadece Allah'tan yardım istiyoruz." diyerek anlatıyor yaşadıklarını. Giriş çıkışların yasak olduğu bölgeden telefonla ulaşabildiğimiz Rızık Bey'in anlattığı bu olay, Gazze'de yaşananların sadece küçük bir kesitini gösteriyor. Gazze halkı dört gündür, İsrail'in bombalarıyla uyanıyor.

Sadece yaşanan acı bunlarla sınırlı değil. 300'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği şehirde, 180 ağır yaralı bulunuyor. Rızık Bey'ın anlattığına göre, sınır kapıları kapalı olduğu için yaralılara ilaç getirilemiyor. Ağır durumda olanlara ise narkozsuz müdahale ediliyor: "Hastaneler dolu. Ameliyatlar meydanlarda, boş sahalarda yapılıyor. 180 civarında çok ağır yaralı var. Belki beş-on gün sonra ölüp gidecekler. Bizi kurtarın demiyoruz, bizi kurtaracak Allah. Sınır açılsın, sadece yaralılar dışarıya gönderilsin, onlara ilaç gelsin. Biz onlardan ne ordu ne silah istiyoruz."

Bir buçuk milyon nüfuslu şehirde ilaçların yanı sıra elektrik, gaz, mazot gibi günlük tüketim malzemelerini bulmak neredeyse imkansız. "Ne gaz, ne şeker, ne elektrik, ne benzin var. Benim evimde fitille çalışan gaz var. Ekmeği onunla pişiriyoruz. Binlerce insan fırınlarda sıra bekliyor, ekmek istiyor." diyen Rızık Bey, İsrail'in hedefi olmamak için soyadının yazılmasını istemiyor. Un gibi yaşamsal öneme sahip hammaddeler de sınırın kapalı olmasından dolayı gelmiyor. Dükkanlar kapalı olduğu için, bombalarla patlayan camlar da yenilenemiyor. İsrail akaryakıt sokmadığı için elektrik üretilemiyor. Evlere elektrik verilemeyince depolara su basılamıyor.

"Ateşkesi biz bozmadık" diyen Rızık Bey, İsrail'in tanklarla Han Yunus'ta 7 Filistinliyi öldürmesiyle olayların fitilinin ateşlendiğini anlatıyor: "Biraz kendimizi toplayalım dedik ama izin vermediler. İki-üç hafta kadar önce durup dururken İsrail ateşkesi bozdu. Önce onlar saldırdı, bizimkiler de karşılık verdi. Tahrik ettiler. Psikolojik olarak oyun oynuyorlar,gerginleştiriyorlar. Her bakımdan stres altında kalmamızı istiyorlar." İsrail'in 5 camiyi vurduğunu anlatan Rızık Bey, evinin yanı başında bulunan camiye de İsrailli yetkililerin "Yanınızdaki camiyi bombalayacağız" diye mesaj gönderdiğini aktarıyor.

Basında sınır kapılarının açıldığı, yardımların Gazze'ye ulaştığı haberlerinin de doğru olmadığını söylüyor. Üstelik Lübnan, Suudi Arabistan gibi ülkelerden gelen yardımları Gazze'ye ulaştırmayan ülkenin İsrail olmadığını ifade ediyor: "Asıl kuşatma yapan Mısır. O kapıda İsrail'in fonksiyonu yok.Mısır sınırı açmıyor. Tüm millet bizi seyrediyor ama ağzını açmıyor. İslam dünyası susuyor." Olayların patlak verdiği diploma töreninden bir gün önce Mısırlı yetkililerin Hamas'ı arayıp "İsrail saldırmayacak, töreninizi yapın" mesajı gönderdiğini söylüyor.