kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Beş kuruşsuz ölmek..

YILDIRIM Tuna'nın yolladığı fıkraları okurken birden kala kaldım..
"Birisi için 'Beş kuruşsuz öldü' denince üzülmüyorum. Harika bir zamanlama tutturduğunu düşünüyorum çünkü.."
Babamın öğretisiydi bize bu söz..
"Çocuklar öldüğümde cebimde beş kuruş bulursanız üzülün, 'Babam bunu harcayamadan gitti' diye" derdi..
O zamanlar pek de anlayamadığım müthiş bir yaşam felsefesiydi bu aslında ve bize bıraktığı en büyük mirastı..
"Sakın yaşamınızı benden size kalacakları düşünerek kurmayın.. Hayatınızı tamamen kendi başınıza kazanacağınızı aklınıza koyun, ona göre hazırlanın!.."
Kendisi ilkokulu bitirdiğinde köyden çıkmış, Tokat'a askeri okula gitmişti, hayatını kendi başına kurmak için..
Oysa çok zengin bir ailenin tek oğluydu.. Onu değil nerdeyse tüm köyü geçindirecek mal ve mülk sahibiydi..
Babaannemin okula gönderdiği harçlıkları da geri çevirmiş, askeri okulun verdiği birkaç kuruş haftalıkla yaşama atılmıştı..
"Ben elimi sürmedim o mallara.. Yok saydım, siz de öyle sayacaksınız.. Kendi hayatınızı kendiniz kazanacaksınız" öğretisi olmuştu..
Bugün yaşasa, dört evladıyla da gurur duyardı herhalde.
Hepimiz babamızdan ve annemizden kalanlara el sürmeden hayatımızı kurduk..
Mallar hâlâ oralarda duruyor.. Ne oluyor haberimiz bile yok..
Birileri onlarla geçinip gidiyordur, ama bizler değil..
Babam bizi mirasyediler olarak görmek istemedi hiç.. Çalışan, alnının akı ile kazanan insanlar olarak yetiştirdi.
Babam varken de, ondan sonra da çok sıkıntılar çektik.. Onca mal mülk, zenginlik varken çok sıkıntılar çektik.
Kardeşlerimi bilmem ama, babama çok söylendiğim oldu..
Ama bugün geldiğim yere baktığımda, babamın ne kadar haklı ve doğru olduğunu gördüm..
Oğlum olsa, babamın bana söylediğini söylerdim ona..
"Paramı son kuruşuna kadar yiyeceğim. Yiyemediğimi de vasiyetimle hayır kurumlarına bağışlayacağım. Benden hiçbir şey beklemeden hayatını kurmaya hazır et kendini!.."
Geçen haftaki iki yazıma mail yağdı.. Birisi artık geleneksel Babalar Günü yazım.. Öteki hayatın önceliklerini planlama konulu olan.. Bu mailleri okurken, babamı ve yaşamın önceliklerini planlamayı birleştiren bu yazıyı düşündüm..
(25 Haziran 2006'da yayınlandı)