kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Gamze bazen vahşi, bazen yavru bir kuş

19.12.2008
-Birbirinizden neler öğrendiniz?
-G.Ö:
Biz çok şeyi birlikte öğrendik. Bazen yaşayarak, görerek, bazen de birlikte uyumlu olabilmek için öğrendik.
-U.P: Sevmek diyeyim, ben sevdiğimi zannediyormuşum ama asıl sevgiyi Gamze'yi sevdikten sonra anladım. Gerçek sevgi karşılık beklemeden olanmış.

-Birbirinize nasıl hitap ediyorsunuz?
-U.P
: Genelde kuş diyorum.
-G.Ö: Artık herkes sette beni kuş diye çağırıyor.

-Gamze nasıl bir kuş?
-U.P:
Bazen küçük, bazen kocaman, bazen serçe gibi, bazen kartal gibi, bazen kapkara bazen bembeyaz. Bazen vahşi, bazen de yavru bir kuş...

-Uğur deyince aklınıza ilk gelen?
-G.Ö:
Hayatımda kimseyle birlikte yaşamadım. Ailemden, Uğur'la evlenmeye yakınken ayrıldım. Bir kere bu evde evle alakalı ya da yaşam düzeyimizle alakalı tartıştığımızı bilmem. Ona hayranım, içimdeki kalıpları yıkmanın ne demek olduğunu, kendinden ödün vermenin, savaşmamanın yeri geldiğinde de savaşmanın ne demek olduğunu ondan görüyorum ve uygulamak için uğraş veriyorum. Öyle kıskançlık yoktur Uğur'da. Ben kıskancımdır ama benim onu kapatmamı çok iyi sağladı. Onu bana yaşatmadı. Hissettirmedi. Kıskançlığımı yenmeme yardım etti.

-Nasıl sağladı?
-G.Ö:
Güven meselesi. Bir de anlıyorsun ki bu iş kıskanarak olmaz. Onu çok iyi anladım. En başından beri. Uğur çok koruyucudur. Sette mesela yanımdan ayrılmaz, sokaklarda çalıştığımız için. Sürekli etrafımda bir Uğur zırhı var.
-U.P: Bu, koruma içgüdüsü. Sonuçta ben eşimi korumalıyım. Çocuğun gibi, bebeğin gibi. Benim onu korumam da öyle.

-Evlenince aileler karışırlar ya size de karışan oluyor mu?
-G.Ö:
Muhteşem bir kayınvalidem var, ona ilk 'anne' dediğimde ağladım. Karışmıyorlar bize, destek oluyorlar. Uğur'la hayata aynı bakıyoruz, aynı şeylere gülüyoruz, ağlıyoruz. Bence birlikte olan çiftler hayata aynı bakmalılar. Farklısı nasıl olur tahmin edemiyorum.

-Birbirinizin kılık kıyafetine karışır mısınız?
-U.P:
Mesela bu gömleği sevmez. Buraları yırtıktır.
-G.Ö: Diktirmiyor da, diyecekler, karısı dikmiyor. Uğur o an üzerinde ne olduğunu umursamaz. Kyafeti amaç değil, araç olarak görür.

-Sizin Gamze'de karıştığınız şeyler oluyor mu?
-G.Ö:
Sette nasıl beni koruyorsa, kıyafetlerim konusunda da korumacı yaklaşır.

-Bu mutluluğu ne bozar?
-G
.Ö: Bozarsak biz bozarız.
-U.P: Bir insanın dostu da düşmanı da kendisidir, bu mutluluğu da yıkacak olan kendimizden başkası değildir. Eskiden akıntıya karşı kürek çekerdik. Şimdi çekmiyoruz, rüzgâr zaten seni götürüyor. Bu kadere teslim olmak da değil. Yanlış olmasın.
-G.Ö: İnsanlar hep öğretilen gibi yaşıyor. Bizse ilişkimizi belli bir kalıba sokmak istemiyoruz. Biz kendimiz olarak kalıyoruz ilişkimizde.
-U.P: Mesela aramızda bir bozukluk olduğu zaman birbirimize sarılıyoruz, sarıldığımız zaman kalplerimizin temizlendiğini hissediyoruz...