kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Dünyaya yön veren cümleler

YAPRAK ARAS ŞAHİNBAS
12.12.2008
Yaşlı dünyamızın tarihine ve gelişimine yön verenlerin söyledikleri özlü sözler 80 Cümlede Dünya Tarihi'nde toplandı ..
Helga Hesse'nin yazdığı, Doğan Kitap'tan çıkan 80 Cümlede Dünya Tarihi adlı kitap 80 özlü sözle, okuyucusunu dünya tarihi içinde bir yolculuğa çıkarıyor. MÖ yaşayan Miletoslu Tales'in "Kendini tanı,"sıyla başlayan kitap, George W. Bush'un "Şer ekseni," sözüyle bitiyor ve 2 bin 600 yıllık bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Kitapta yer alan her söz, ilginç tarihsel öykülere dayanıyor ve her biri kendine ait zamanın ve mekânın koşullarıyla ilgili ilginç bilgiler içeriyor. İşte o sözlerden bazıları:

Kendini tanı (Miletoslu Tales, MÖ 625-547):
Felsefenin başlangıcı olarak kabul edilen bu söz, tanrılara olan güvenden vazgeçiş; dünyanın başlangıcı, işleyişi ve nedenselliğine ilişkin soruların da başlangıcıdır. Bilgilerinin çoğunu, suyun kutsal sayıldığı Mısır ve Mezopotamya'da edinen Tales'e göre yaşam, suyla başlıyordu.

Tanrı zar atmaz (Albert Einstein, 1879-1955):
Tesadüflerin sadece bilgi ve idrak eksikliğine dayalı olduğunu savunan bilim adamına göre, görünen belirsizliğin ardında kesinlikle yasalara bağlı, bilimin henüz keşfedemediği bir düzen vardı.

Böl ve yönet (XI. Louis, 1423-1483):
İnsanların birbiri üzerinde iktidar kurmaya başladıklarından beri bu düşünce, cezbedici bir yöntem olarak karşımıza çıkar.

Amaca giden her yol mubahtır (Machiavelli, 1469-1527):
En önemli eseri Prens'te hükümdarın iktidarı nasıl elde edeceği konusunda fikirler üreten Machiavelli'ye göre siyasette başarı kazanmak için yalandan, ihanetten ve entrikadan kaçınmamak gerekir.

Düşünüyorum, öyleyse varım (Descartes, 1596-1650):
Modern insanlar için neredeyse sıradan olan bu cümle, insanların yaşama ve dünyaya bakışlarının değişmesini sağladı.
Bu sözle benimsediği bilimsel yöntemi ve kendi bilgi edinme şekli olan kuşkuyu anlatan filozof, tüm bilim dalları için geçerli olan tek kuralın şüphe olduğu kanısındaydı.

İnsan insanın kurdudur (Thomas Hobbes, 1588-1679):
Hobbes, Leviathan adlı eserinde insanın, diğer canlılardan farklı olarak davranışlarında özgür olsa da, yaşama içgüdüsünün esiri olduğunu söyler. Ve ona göre insan, kendi ırkından olanlardan daha iyi ve başarılı olmak için bir vahşi hayvan gibi davranır, bu yüzden insanların davranışlarına yön evren ne din ne de devlettir, sadece ve sadece kendi ihtiraslarıdır.

İnsan özgür doğar ama her yerde zincire vurulmuş olarak yaşar (Jean-Jacques Rousseau, 1712-1788):
Rousseau, modern insan için belirli bir devlet gücünün vazgeçilmez olduğunu, ancak bu gücün insanların doğal özgürlüğüyle uyum içerisinde olması gerektiğini, buradan yola çıkarak devletin ancak herkesin onayıyla kurulabileceğini belirtir.

Vakit nakittir (Benjamin Franklin, 1706-1790):
Franklin'e göre para kazanmak yerine boşa geçen zaman kaybedilmiş paradır. O, zamanın bir servet olduğu ve dikkatli harcanması gerektiğine inanıyordu.

Tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğimdir (Sokrates, MÖ 470-399):
Bu sözle her tür bilgi arayışının hiçbir şey bilmediğinin kabulüyle başladığını anlatan Sokrates'in amacı, bilgisizliği ve bilgi olduğu düşünülen şeyi ortaya çıkararak, bireyi mantıklı yaklaşımlar aracılığıyla doğru davranışa sevk etmekti.

Benim bir düşüm var (Martin Luther King, 1929-1968):
Cümle şöyle devam ediyordu: "Günün birinde dört küçük çocuğum tenlerinin renklerine göre değil, karakterlerine göre yargılanacakları bir ulusta yaşayacaklar."

Bütün ülkelerin işçileri birleşin (Karl Marx, 1818-1883):
Marx bu sözünü şöyle açıkladı: "Hakim sınıflar bir komünist devrim karşısında titremelidir. Proletaryanın bu devrimde zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi yok. Ancak kazanabileceği bir dünya var."

Gölge etme başka ihsan istemez (Sinopli Diogenes, MÖ 404-323):
Diogenes'e göre kişi maddi anlamda her şeyden vazgeçtiğinde ve özü itibarıyla doğayla uyum içinde yaşamaya başladığında mutluluğa erişirdi.
Haberin fotoğrafları