kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Kasım 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Taş ile bomba... Kanun ile adalet

Dün Ergun Babahan da sorguladı;
"Başbakan'ın gezisinde protestolarda taş atan çocuklara 23 yıl hapis istemi" hakkaniyetli mi?
Böyle yüksek bir "bedel"in sebebi, "çocuklar"ın "terör örgütü üyeliği"nden yargılanabilecek olması.
Yargıtay Ceza Kurulu'ndan böyle bir "içtihat" çıkması.
Mesela, bir maçta, mahalle kavgasında taş atan büyükler dahi böyle yargılanmazken, bu "çocuklar" aynı miktarda, aynı büyüklükte taş için de 23 yıl sanığı olabiliyor.
Sanık demek, mahkûm da olabilir demek.
Yani, duruma göre, yaş ile taş farklı manalar taşıyor. Akıl yaşta değil, taşta çünkü!
Şöyle bir varsayım hukuka yerleşiyor yani:
Taş atan çocuk yarın bomba da atabilir, kurşun da sıkabilir!
Böylece "istikbal"e dair bir ihtimal de, peşinen cezalandırılıyor.
Peki o zaman.
Ben size bir başka "atma" ile "sıkma" hikâyesi anlatayım.
İçinde
çocuk da olsun, genç de, atma da, polis de, mahkeme de.
Hem,
Yargıtay da!

Çocuk
bu ya!
Çocuk, 17 yaşında amatör futbol takımındaki antrenörünü dövmüştü.
Çocuk, 19 yaşında "Çeçen davası" için Azerbaycan'a gitti.
Çocuk, 23 yaşında McDonald's' a bomba attı. 6 kişi yaralandı, 5'i çocuktu.
Çocuk, bomba attığı şehirde değil, İstanbul'da yakalandı.
Çocuk yakalanınca, bomba attığı şehrin Emniyet Müdürü, "Olayın bir örgütle bağlantısı yok. Münferit vaka" dedi.
Çocuk bombadan yakalanmışken ona bomba verip yönlendiren "Abi"yi polis gizledi.
Çocuk, gazetecilere seslendi: "3 yıl yatar çıkarım. Efsanenin fotoğrafını şimdiden çekin" diye bağırdı.
Çocuk tutuklanmıştı ama 11 aylık tutukluluktan sonra mahkemede serbest kaldı.
Çocuk bile tahliyeye şaşırdı.
Çocuk çabuk çıkmıştı çünkü yaralı çocukların aileleri de, hamburgerci de şikayetçi olmamıştı, şikâyetçi olmamaya ikna olmuştu.
Çocuk için tek şikâyetçi otomobili hasar görmüş beydi; avukat "kendisiyle uzlaşmak istiyoruz" dedi.
Çocuk tutuksuz yargılanırken avukat "900 YTL'lik hasar karşılığı müşteki ile uzlaşıldığını" mahkemeye bildirdi.
Çocuk bombayı attıktan 1.5 yıl sonra, bombadan "6 yıl 8 ay hapis"e mahkum oldu.
Çocuk, karar Yargıtay' da onaylanırsa, tahmin ettiği gibi "3 yıl 10 ay hapis" yatıp çıkacaktı.
Çocuk 25 yaşına gelmişti. Bomba atmıştı. Ama tahliye edilmişti. Bombadan mahkumdu. Ama serbestti.
Çocuk, Yargıtay kararı henüz çıkmadığı için, mahkum olduğu halde dolaşıyordu.
Çocuk sadece dolaşmıyordu.
Çocuk Türkiye'yi sarsacak suikast örgütlüyordu.
Çocuk hani bombayı bir "Abi"den almıştı ya, Çocuk yakalandığında "Örgüt işi değil" diyen Emniyet Müdürü o "Abi"yi "Muhbir" diye gizliyor, besliyordu. "Abi"yi Jandarma da elde tutuyordu.
Çocuk bir başka çocuk ayarladı, ona silah verdi. Onu azmettirdi.
Çocuk mahkûm iken ancak mahkeme tahliyesi ve Yargıtay beklemesi sayesinde serbest iken, öteki çocuk gitti, İstanbul'da cadde ortasında, kaldırımda, savunmasız adamı ensesinden vurdu.
Çocuk yakalandığında dendiği gibi yine "ortada bir örgüt yok" açıklaması geldi hemen.
Çocuk azmettirici olarak yakalandı.
Çocuk bomba attıktan 27 ay sonra, tutuklanıp mahkemede tahliye edildikten 15 ay sonra, 6 yıla mahkûm olduktan 9 ay sonra, serbestçe gezip cinayet örgütlerken ve "örgüt üyesi değil" denmişken, Yargıtay kararı hala bekleniyordu.
Çünkü çocuklar;
Bomba atmış ve ne bomba atarken ne sonrasında aslında çocuk filan olmayan Yasin Hayal'in dosyası, büyük bir suikast örgütlediği günde dahi hala Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Masası 8. Bölüm'de bekliyordu. Bekletiliyordu.
O
gün bizzat araştırdığım, bulduğum ve 23 Ocak 2007'de yazdığım gibi, "Yargıtay'da ele ve ciddiye alınacağı günü bekliyor"du.

Derdim ki
Çocuklar;
Bunu şimdi yazsam şöyle derdim:
Bomba attığı halde örgüt üyesi sayılmayan;
Teşvikçisi gizlenen ve mahkemeye dahi çıkarılmayan;
11 ayda tahliye edilen;
Mahkûm olduğunda dahi yeniden içeri alınmayan ve serbest dolaşan; Mahkûmiyetinin kesinleşmesi için temyiz sonucu istenen bir "bombacı mahkum"un dosyasının en az 9 ay masada bekletildiği Yargıtay;
Protesto için bomba değil de taş atan hakiki çocukların, örgüt üyeliği suçlamasıyla 23 yıl hapis istenip yargılanmasını gerekli gördü!

Bakın, kanun kesin görünebilir ama hukuk esasta başka şeydir.
Adalet daha da başka.
Bir de vicdan tabii.