kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Kasım 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Baykal'dan "Anayasa" eleştirisi

Giriş Saati : 11.11.2008 17:16
Güncelleme : 11.11.2008 19:33
Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Ham meyve yenmez" sözlerini eleştirdi ve Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Baykal, "Söz konusu olan Anayasa'da dokunulmazlığın değiştirilmesi değil, yargı güvencesinin sağlanması değil, Anayasa'nın değiştirilmesi murad edilen maddeleri ayrı maddeler. Anayasanın laik karakterinin değiştirilmesi, Anayasamızda azınlık imkanı yaratmayı sağlayacak gediklerin açılması" dedi.

Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine, Atatürk'ü anarak başlayan Baykal, Ergenekon davasında gelinen süreci değerlendirdi. Davada sanıkların ifade verme aşamasına geldiğini belirten Baykal, şu ana kadar ortaya çıkan tablonun, dünya hukuk standartları açısından bu davanın iftihar edilecek bir dava konumunda olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Davada hukuk sürecinden çok siyaset sürecinin işletildiğini öne süren Baykal, Amerikan Kongresi'nde bir komisyon tarafından davaya ilişkin yapılan "Dava, uluslararası hukuk standartlarına uymuyor, kaygıyla izliyoruz" şeklindeki tespitine dikkat çekti. Baykal, "Ne yazık ki bu değerlendirme yakın ilişki içinde olduğumuz AB ülkelerinden önce Amerika'dan geliyor. Biz bunu AB çerçevesi içinde de ele alınmasını ve hukuk sürecinin bu konulara hassas AB yetkilileri tarafından da izlenilip, değerlendirilmesini beklerdik" dedi.

PAŞANIN "KOVAN" ESPİRİSİ


Bir tatbikat sırasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Devlet Bakanı Cemil Çiçek arasında yaşanan kovanlı, "Ergenekon" espirisini hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Bir askeri tatbikatta eskiden Adalet Bakanlığı yapmış bir Başbakan Yardımcısı, mermileri toplarken kendisine "Dikkatli ol, Ergenekon'dan tutuklanabilirsin' deniliyor. Devletin zirvesinde Ergenekon konusunun çok doğru teşhis edilmiş olduğunu memnuniyetle görüyorum. Teşhis doğrudur ama tatbikat, bir buçuk yılı aşkın bir süreden beri insanların, şereflerinin, haysiyetlerinin, onurlarının, ailelerinin, sağlıklarının ayaklar altına alınmakta olduğu gerçeğidir. Bunu içimize sindirmek kolay değildir. Bir yandan bileceğiz, ortadaki tutarsızlığı göreceğiz, şakasını yapacağız ama öte yandan da bu acı gerçek işlemeye devam edecek. İşte bu da bizim ızdırabımızdır. Artık, hakimler devreye girecek, umudumuz mahkemededir. Bu hukuk skandalının en doğru biçimde, hukuk çerçevesi içine çekilmesini mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasını Türkiye'de hukukun ve hakimlerin bulunduğu gerçeğinin dünyaya bir kez daha hızla kanıtlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu davadan dolayı ızdırap çekmekte olan insanlara ve ailelere dayanışma duygularımı, geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum."

KAOS UYARISI

AKP Hükümeti'nin ekonomi ve terör politikalarının sorunların çözümünde başarısız olduğunu ileri süren Baykal, Erdoğan'ın, kimseye "çek git" diyemeyeceğini belirtti. Başbakan Erdoğan'ın, başarısız olduğu için sağa sola sataştığını ifade eden Baykal, şunları söyledi:

"Terör aşmıştır Başbakanı ve şimdi bunalmıştır ve başka bir yanlışa sürükleniyor. Terörü teşhis edemedi, kavrayamadı, etkili mücadele veremedi şimdi ona buna çek git diyor. Yeni politikasında pompalı tüfekle kendini savunmayı hak bilen bir anlayışı Başbakan dile getiriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'yi bir birine mi katacaksınız? Eğer her vatandaş kendi güvenliğini kendi sağlayacaksa sana ne ihtiyaç var Başbakan, orada sen ne işe yararsın? Devletin güvenlik güçleri niye var? Devletin polisi, jandarması niye var? Askeri niye var? Devletin mahkemesi, savcısı niye var? İlla senin karşındaki insanları takip etmekle mi yükümlü onlar? Devleti savunmakla yükümlü, vatandaşın hakkına hukukuna sahip çıkmakla yükümlü, vatandaşı korumakla yükümlü. Başbakan bu olaylar karşısında doğru bir çizgi koyamamıştır, sürüklenmektedir, içerden dışardan birileri Başbakanı yönlendirmektedir. Bu konuda ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıyayız."

TELEVİZYON ÇAĞRISI

CHP Genel Başkanı Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "Baykal'a cevap vermeyeceğim" sözlerine tepki gösterdi. Baykal, şunları söyledi:

"Eğer Başbakan böyle söyleyerek benim de o'na o zaman ben de sana soru sormayacağım' diyeceğimi zannediyorsa yanılıyor. Ben milletin bana verdiği demokratik talebi, sorumluluğu yerine getirmek durumundayım. Ben gördüklerimi söyleyeceğim. Başbakan zannediyorsa sorular gelmeyecek, gelecek. Niye acaba Başbakan bunu söylemek ihtiyacını hissetti? Cevap vermeyeceğim diyor, benim sorularıma karşı peşin bir tavır takınıyor. Bu sorulardan mı korkuyor? Böyle bir genel cevap vermeyeceğim lafıyla sıyrılamaz. Biz parlamentoda, anamuhalefet partisiyiz, soracağız, sen de cevap vereceksin. Vermezsen, onu biz cevap olarak değerlendireceğiz, milletimiz de değerlendirecek."

Baykal, Başbakan Erdoğan'a dönük televizyonda tartışma ve dokunulmazlıkları kaldırma çağrısını yineledi.

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Ham meyve yenmez" sözlerine çıkıştı. Baykal, şunları söyledi:

"Şimdi bu ne demek? Birisi Anayasayı değiştir deyince, "ham meyve yenmez, olgunlaşsın öyle yeriz' yani Anayasanın yenmesi söz konusu. Olgunlaştıracaklar öyle yiyecekler. Başbakan bunu kendisinden Anayasayı değiştir diyenleri idare etmek için mi söylüyor, gerçekten böyle düşündüğü için mi? Bu anlayış bizim bildiğimiz anlayış. Daha önce hatırlarsınız, Anayasa'daki değişikliklerle ilgili olarak, "aman ha acele etmeyin zamanı geldiğinde bu iş olacak' deniyordu. Şimdi o yaklaşım tekrar ediliyor. Kim olgunlaştırılacak? Bu meyvenin pişmesi ne demek? Yargı mı pişirilecek? Yargı mı hazırlanacak, medya mı hazırlanacak? İş dünyası mı hazırlanacak? Kim hazırlanacak? Hazırlanan zaten yeterince hazırlanmadı mı? Yetmedi mi bu hazırlık? Söz konusu olan Anayasa'da dokunulmazlığın değiştirilmesi değil, yargı güvencesinin sağlanması değil, Anayasa'nın değiştirilmesi murad edilen maddeleri ayrı maddeler. Anayasanın laik karakterinin değiştirilmesi, Anayasamızda azınlık imkanı yaratmayı sağlayacak gediklerin açılması."

SEN AYNAYA BAK, NE GÖRECEKSİN?

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, CHP'ye yönelik "Aynaya baksınlar" eleştirilerine de yanıt verdi. Baykal, şöyle konuştu:

"Başbakan, dedi ki "aynaya baksınlar, kendilerini görsünler'. Ben de gittim aynaya baktım. Gördüklerim açık. Gördüklerim, şanlı, şerefli, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi. Neyi gördüm? Milli Mücadele'yi gördüm, Müdafa-i Hukuku, Kuva-i Milliye'yi, Sivas Kongresi'ni, TBMM'nin açılışın, Sakarya Meydan Savaşı'nı, 9 Eylül'ü, Türkiye'nin kurtuluşunu gördüm, Mustafa Kemal Atatürk'ü gördüm. Lozan'ı gördüm, demokrasiye geçişi gördüm. Etibank'ları, Sümerbank'ları, Karabük Demir Çelikleri gördüm. Türkiye'yi bir kuruş borç almadan ekonomik kalkınma için yapılanları gördüm, Köy Enstitülerini gördüm, Halkevleri'ni gördüm. Bunun dışında da hiçbir leke, ahlaksızlık, vatan ihaneti görmedim. Şimdi ben peki Başbakan'a "Sen de bir aynaya bak'...Bir saymaya kalksa üstesinden gelebilir mi Başbakan? Kendisi baktığı zaman ne görecek aynaya. Nerden başlayacağına bağlı. Çok daha eskiden başlarsa o ayrı. Hikmetyar'dan başlayacak. Oradan çıkacak ta Deniz Feneri'ne kadar gelecek."

(ANKA)