kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Kasım 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Bahçeli'den hükümete Obama uyarısı

Giriş Saati : 11.11.2008 13:46
Güncelleme : 11.11.2008 19:33
Yeni Haber
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD'nin yeni başkanı Obama'nın seçilmesiyle ilgili yapılan yorum ve değerlendirmeleri eleştirerek, "Kenyalı bir çiftçi torununun başkanlığa yükselişini alkışlayanları, Cumhuriyet Türkiye'sinde Cumhurbaşkanından, başbakanlığa, milletvekilliğinden generalliğe kadar her göreve Anadolu'nun her yöresinden her meslek grubundan her sosyal zümreden hiçbir ayrıma ve imtiyaza tabi tutulmadan gelen cumhuriyet çocuklarını hatırlatmak istiyorum" diye konuştu.

Bahçeli hükümete Obama konusunda "Obama yönetiminin Türkiye'yi ilgilendiren alanlarda yeni yaklaşımları görülmeden hükümetin bağlayıcı ilişkilere girmemesinin ülkemiz için hayırlı olacağı kanaatindeyim" uyarısında bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis grup toplantısında, yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. MHP lideri, Atatürk'ün harap olmuş bir ülkeyi ve yorgun düşmüş bir milleti yeniden bir kuvvet haline getirerek önce vatanı kurtardığını sonra da devleti kurduğunu belirtti. Konuşmasında üstü kapalı olarak Mustafa filmiyle ilgili tartışmaları da değerlendiren Bahçeli, şöyle konuştu:

"Yıllardır millet varlığını ve cumhuriyetin değerlerini aşındırmak için seferber olanlar bir türlü başaramayınca bunu ancak devletin kurucusunu gözden düşürerek yapabileceklerini fark etmiş ve bu alana yönelmişlerdir. Nitekim son yıllarda dinimize yönelik Avrupa merkezli saldırıların Peygamberimizin şahsiyeti üzerinden yapılmaya çalışılması da bu sinsi yöntemin inançlarımıza dönük bir başka boyutunu oluşturmaktadır. Hiçbir milletin kendi geçmişine tek boyutlu bakarak tarafsızlık adına veya objektif olma bahanesiyle acımasızca ve haksızca eleştirerek ve hatta karalayarak büyük ve onurlu bir geleceğe ulaşması düşünülemez, geçmişinden ilham ve güç alan bir neslin yetişmesi mümkün olmaz. Kim ne derse desin ne yazarsa yazsın binlerce yıllık milli tarihimiz, hatasıyla sevabıyla, üzüntüsüyle, sevinciyle, bozgunu ile zaferiyle bizim ceddimize aittir ve tamamı Türk varlığına emanettir. Bu itibarla bu girişimler büyük Türk milletinin vicdanında asla kabul görmeyecek, başta büyük Atatürk olmak üzere muhterem ceddimiz, Türk milleti var olduğu sürece gönüllerde ve yüreklerde yaşamaya devam edecektir."

"KENYALI ÇİFTÇİ TORUNUNU BIRAK CUMHURİYET ÇOCUKLARINA BAK"

Bahçeli, grup konuşmasında ABD seçimlerini de değerlendirdi. MHP olarak dünyayı "değişim" beklentilerine yönlendiren ABD'deki seçim kampanyasını, Türkiye üzerindeki muhtemel yansımalarını dikkatle izlediklerini söyleyen Bahçeli, Obama'nın seçilmesiyle ilgili yapılan yorum ve değerlendirmeleri eleştirdi. Bahçeli, şöyle dedi:

"Bu ülkedeki başkanlık değişimini, kendi vatandaşlarından bile daha çok önemseyen, daha fazla sevinen ve gereğinden fazla anlam ve sonuç çıkarmaya çalışan çevrelerin mevcudiyeti içine düştüğümüz "aydın bunalımı'nın, "derin aşağılık kompleksi'nin en tipik örnekleri olmuştur. Asırlık "Amerikan rüyası'nın gerçekleştiğini yazarak alkışlayanlardan yeni başkanın "hepimizin bir yansıması' olduğunu belirtenlere kadar abartılmış övgüler kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir. Ancak bunlardan en yaygını ve en sık tekrarlananı Amerika'nın artık bu seçimle ırkçılığı aştığını ve bunların ülkemize de bir model olması gerektiğini söyleyenlerin talihsiz ve cahilce beyanatları olmuştur"

Batının gözlükleri ile meseleye bakanların Afrika kökenli birinin başkanlığına şaşırmalarından daha doğal bir şey olamayacağını söyleyen Bahçeli şöyle konuştu:

""Ben bu zihniyet sahiplerine Amerika'yı bırakıp, kendi geçmişlerine dönmelerini, binlerce yıllık yönetim tarihimizde işbaşına gelmiş, sadrazamlığa kadar uzanmış, vezir olmuş, valide sultan olarak saraya girmiş, imparatorluk coğrafyasının yabancı kökenli evlatlarına bakmalarını tavsiye ediyorum. Kenyalı bir çiftçi torununun başkanlığa yükselişini alkışlayanları, Cumhuriyet Türkiye'sinde Cumhurbaşkanından, Başbakanlığa, milletvekilliğinden generalliğe kadar her göreve Anadolu'nun her yöresinden her meslek grubundan her sosyal zümreden hiçbir ayrıma ve imtiyaza tabi tutulmadan gelen Cumhuriyet çocuklarını hatırlatmak istiyorum.

Ülkemizdeki her mevki ve makam herkese açıktır. Asaleti ve kucaklaşma modellerini başka yerlerde aramazına gerek yoktur. Büyüklük, kaynaşma, hoşgörü ve hakkaniyet ruhu görebilenler için, hemen yanıbaşımızdır, aramızdadır."

"ÖNCE OBAMA'NIN YAKLAŞIMLARI GÖRÜLSÜN"

ABD'de açılan yeni sayfanın dünya barışı, uluslar arası güvenlik ve istikrar açısından yeni bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ettiklerini ifade eden Bahçeli, ABD'nin yeni başkanının Irak konusunda izleyeceği politikanın Türk-ABD ilişkilerinin güçlü bir temelde ve gerçek anlamda bir stratejik ortaklık düzeyine yükseltilmesi açısından hayati önem taşıyacağını vurguladı. Yeni ABD yönetiminin önümüzdeki dönemde Kıbrıs konusunda izleyeceği politikaların da özel önem taşıyacağını vurgulayan Bahçeli, Obama'nın seçim kampanyasında ortaya koyduğu Ermeni tezlerine yakın görüş ve tutumların da endişe verici olduğunu ifade etti. Bahçeli, şunları söyledi:

"Burada asıl sorun, bugüne kadar ikili ilişkilerde direnç gösterememiş Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin bu fırsattan istifade ile bir zihniyet değişimine uğraması ve bir Türkiye duruşu sergileyebilmesidir. ABD'deki başkanlık değişiminin de bu açıdan ele alınması doğru olacak, Türkiye'nin girdiği yanlış kulvardan daha fazla hasar görmeden ve itibar kaybetmeden çıkabilmesinin yollarının yeni yönetimle aranması gerekecektir. Bu itibarla, Obama yönetiminin Türkiye'yi ilgilendiren alanlarda yeni yaklaşımları görülmeden, hükümetin bağlayıcı ilişkilere girmemesinin ülkemiz için hayırlı olacağı kanaatindeyim. Bunları görebilmenin ve düşünebilmenin yolu sorunlarımıza, Başkent Ankara'dan bakmaktan ve büyük Türk tarihinin şerefli sayfalarını ibretle incelemekten geçmektedir. Yoksa Washington'dan köle ticaretinin acı tarihinden Amerikan iç savaşından alınacak ilham ve zorlama sonuçlardan asla değil."

ÇUBUKÇU'YA ÖVGÜ

Bahçeli grup toplantısında İngiliz Düşesi Sarah Ferguson'un yaptığı kamera çekimlerini de değerlendirdi. Bahçeli şunları kaydetti:

"Kendi milletini yabancılar nezdinde küçük düşürmek kaygısını taşımadan, iç meseleleri dışarıda tartışmanın hicabını duymadan yapılan bütün bu tavizkar anlayış, Türkiye'nin itibarını zedelemiş, dileyenin dilediği zaman denetleyebileceği çaresiz bir ülke durumuna düşürmüştür. İngiliz Kraliyet ailesinin eski bir mensubunun ülkemizdeki Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı zihinsel engelliler merkezlerinde yaptığı gizli çekimleri ve yorumları bu teslimiyetçi tavrın ulaştığı son aşama olarak görmek doğru olacaktır.

Milletimizin vicdanına ve merhametine emanet edilmiş evlatlarımızın yaşadığı iddia edilen olayların doğru olup olmadığı varsa hükümetin üzerine düşeni yapıp yapmadığı ayrı bir konudur ve bu öncelikle bizim bir iç meselemizdir. Bu konuda ilgili bakanın kendi ziyareti sırasında yabancı ülkede benzer kurumları kendisine göstermediklerini söylemesi bu anlayışın eseridir."

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun, olayla ilgili yaptığı açıklamalara destek veren Bahçeli "Yaşadığımız son gelişmelerde bizleri nispeten teselli eden tek olumlu nokta, Kadın ve Aileden Sorumlu Sayın Devlet Bakanının yaptığı açıklamalar ve gösterdiği devlet adamı duruşu olmuştur. Bu duruşunu çocukların cinsel istismarına yönelik bir dava aşamasında Adli Tıp Kurumu'nun raporuna karşı da sürdüren Sayın Bakanın tavrını doğru bulduğumuzu belirtiyor, millet yararına olduğuna inandığımız her türlü çalışmasına Meclis grubumuz olarak destek vereceğimizi açıklamak istiyorum."

"MUSTAFA" FİLMİNE ELEŞTİRİ


Can Dündar'ın "Mustafa" filmini eleştiren Bahçeli, şunları söyledi:

"Yıllardır millet varlığını ve Cumhuriyetin değerlerini aşındırmak için seferber olanlar, bir türlü başaramayınca bunu ancak devletin kurucusunu gözden düşürerek yapabileceklerini fark etmiş ve bu alana yönelmişlerdir. Kim ne derse desin ne yazarsa yazsın, binlerce yıllık milli tarihimiz, hatasıyla sevabıyla, bozgunu ile zaferiyle bizim ceddimize aittir ve tamamı Türk varlığına emanettir"

(ANKA)