kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Kriz yönetimi

Krizler, en güçlü öğreticilerdir; deprem sabahı jeolog olursunuz. Fakat bu öğretinin maliyeti, genelde inanılmazdır.
Pek çoğu bu maliyeti, hayatıyla öder.
Öğrenebilen de bir sonraki krize en hazırlıklı girecekler arasındadır artık.
Türkiye, krizlerden öğrenen yapısıyla Batı'yı daima şaşırtmıştır.
1994 krizinden çıkarken özel yatırım enstrümanları ürettik ve Batı'yı şaşırttık. 1998 Küresel Çöküş'te, pek çoklarından daha çabuk toparlandık.
2001 krizi, icat ettiğimiz TMSF gibi kurumlarla, geleceğin krizzedelerine örnek oluşturdu.
Krizden çıkma becerimiz ne kadar takdire şayan(!) ise de krize giden süreçteki tedbirsizliğimiz bir o kadar hayret vericidir. Şu anda küresel krize bakıp "bize bir şey olmaz, biz daha önce geçirdik" aymazlığındakilerin sayısı hayli fazla. Kızamık bu?
Dünyanın 17'nci büyük ekonomisinin küresel krizden etkilenmemesi imkansız.
Hele ki müşterin (ABD, AB) hasta iken seni yatağa düşürecek bir bütünleşme içindeysen... Belli ki "durdurulamayan kriz" bizleri daha derinden etkileyecek.
Bu süreçte "gelince çaresine bakarız" demek yerine, krize karşı pozisyon almak gerekmez mi?
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı bunu öneriyor; "Bu krizin ciddi sonuçlar doğuracağı ortada. Bunu görüp ona göre bir düzen kurmak gerekiyor." Kriz yönetimi, öteden beri sözü edilen ancak hakkıyla işletilmeyen bir yönetim aracıdır.
Öncesinden hazırlanmak yerine kriz oluştuğunda "panik atak" ruh haliyle kriz yönetimi yapanların, daha beter çuvalladığını gördük. Bırakın küresel krizi, kendi firmasının özel kriziyle boğuşurken dahi aynı şekilde davranan "yönetim kültürü" yüzünden, Eczacıbaşı'nın önerisinin ben krizin tam da doruk noktasında ciddiye alınacağını düşünüyorum. Oysa Hz. Nuh yağmurlar başlamadan önce gemisini inşa etmişti bile.
Bu yaklaşımı yüzünden Tufan ile baş edebildi zaten. Bırakın KOBİ'lerimizi, büyük holdinglerimiz dahi "hele kriz gelsin, o zaman bakarız" rahatlığıyla davranabiliyor.
Yine aynı insanlar, şaşırtıcı bir şekilde, krizden çıkarken mucizevi başarının da bizzat sahipleri olabiliyorlar.
Tabii ki iki detay var:
Birincisi çok azı krizden çıkabiliyor.
İkincisi de krizi alt etmenin faturası, önceden tedbir almaya nazaran 8'e katlanmış oluyor.