kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Eylül 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Konut kredilerine dikkat!

Küresel mali kriz, kimilerine göre 1929'daki Büyük Buhran'dan sonra yaşanan en büyük ekonomik çöküntüyü anlatıyor. 14 ay önce ABD'de konut kredilerinin geri ödenmemesiyle başlayan süreçte domino etkisiyle büyük yatırım bankaları ve sigorta şirketleri dahil pek çok devin yıkıldığı veya sendelediği bir noktaya geldik.
Şimdi 3 kritik soru oluştu; Kriz nereye varacak? Türkiye'ye ne olacak? Biz neler yapmalıyız?
İlk sorunun cevabında, kriz, daha da derinleşecek
gibi görünüyor.
Zira IMF, Dünya Bankası, bu işi yönetenler(!) ve/veya kurgulayanlar, " bunlar ne ki. Asıl dalga önümüzde " söylemindeler.
Bir bakıma finansal dünya küzerinden " Korku İmparatorluğu " inşası telaşındalar.
Bunun da anlamı, kriz sürecek veya sürdürülecek. Ta ki " maceracı sermaye "ye yeni bir hareket alanı tanımlanana kadar.
Türkiye'ye ne olacağına gelince...
Öncelikle kriz, henüz Türkiye'ye gelmedi . Ama gelecek.
Rusya'yı çökertip İMKB'yi dibe vurdurarak zaten öncül depremini hissettik.
Fakat biz buna " genelde hazırlıklı " olacağız. Zira bizim bankaların bilançolarında henüz, ABD mali kurumlarındaki gibi " sofistike ve egzotik " yatırım enstrümanları yok.
Ayrıca 2001 krizinde mali yapılarımızı bir hayli düzelttik.
Fakat krizin ardından finansman maliyetlerimiz henüz yükselmedi ama yükselecek ve buna da hazır olmalıyız.
Peki bunlar yeter mi? Tabii ki yetmez.
Krizin durgunlaştırdığı Avrupa, dış ticaretimizin yarısını sağlıyorsa, onların hapşırması, bizim sanayicimizi yatağa düşürebilir.
Krize karşı bağışıklığımızın avantajını sürdürmek ve kayıplarımızı asgariye indirmek için mali tedbirlerin yanı sıra reel ekonomi ve üretimi düzenleyecek (vergi gibi) yeni tedbirler gerekebilir.
Son soru; bizlerin neler yapacağına dair. Bunun cevabını sonraki yazılara bırakarak neler yapmayacağımızı söyleyebiliriz.
Öncelikle panik yok.
Korku İmparatorluğu'nun bizi paniğe düşürmesine izin vermemeli.
Borçlanmamalı. Yeni borçlar alırken vadelere dikkat etmeli. Kısa vadeli işletme sermayesi olarak alınmış kredilerle, " dönüşü 5 yılı bulacak türden " yatırımlara girmemeli.
Bilançoları makyajlamamalı.
Aldığınız konut kredilerinin taksitlerini ödemede zinhar zaafa düşmemeli.
Unutmayın ki bu kriz konut kredisinden başlamıştı.