kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Ebru Akel ile Abdullah Oğuz ilişkisi geçtiğimiz yaz başladı.

İhanete uğramak asla kadının kaderi değil!

07.10.2008
* Abdullah Oğuz'un kadın sorunlarına değinen filmler çekmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir erkek yönetmenin kadın sorunlarına karşı bu kadar hassas yaklaşıp, sorunları empati yaparak ortaya koymasını çok anlamlı buluyorum. Abdullah Oğuz, Türkiye'de bugüne kadar hep yapılmayanı yapmış biri. 'Sıcak'ta kadınların genel sorunlarına değinmesinin nedeni; kendisinin çok insan, çok hassas, çok düşünceli, çok yaratıcı ve hiç benmerkezci olmamasından kaynaklanıyor.

* Filmde kadının aldatılması konusu da işleniyor. Sizce aldatılmak kadınların kaderi midir?
Hayır, elbette değil. Aldatılmanın kadınların kaderi olduğunu düşünmek ve 'Erkeğin elinin kiridir'in dayatılması gerçekten çok acı. Ama hiç kimsenin durduk yerde karşısındakini aldatmadığını, mutlaka bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Bağımlı yaşamak, sorunları konuşmamak, sorun yokmuş gibi davranmak, halı altına süpürmek büyük olayların patlamasına neden oluyor.

ÖZGÜRLÜĞÜ YOK
* Peki aldatılan kadınların 'Yuvam bozulmasın' mantığı gütmelerini nasıl yorumlarsınız?
Bu aldatılan kadının ne kadar güçlü olduğuna bağlı. Hiçbir kadın, erkeğini başka kadınlarla paylaşmayı hazmedemez ama ekonomik özgürlük olmayınca böyle bir mantık güdülüyor.

* Sizce ilişkiyi kurtarmak adına çocuk sahibi olmak doğru mudur?
Çocuk bitmiş bir evliliğin kurtuluşu olmamalı. Böyle düşünmek ilerde daha büyük sorunlara neden olur. Bizim ülkemizde kadınlar az önce de dediğim gibi ekonomik nedenlerden dolayı evliliklerini bitiremiyorlar hala. Kadınların her zaman erkekler kadar güçlü, çalışan ve ekonomik özgürlüğünü kazanan bireyler olmasını diliyorum.