kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ERGUN BABAHAN

Tavacı Recep

Para ve rant olan her ortamda yolsuzluk oluyor. Yolsuzluk yapanın sağcısı veya solcusu da yok.
Deniz Feneri, Almanya'da yoksullara yardım amacıyla toplanan paraların kişisel çıkarlar için kullanılmasının bir örneğiydi.
Böylesine çirkin bir iddia büyük yankılara yol açtı.
Alman yargısının olaya el koyup mahkûmiyet kararları vermesi olaya farklı bir boyut kattı.
Şimdi Türk yargısı devrede, yolsuzluğun Türkiye boyutlarını araştırmak üzere kolları sıvadı.
Dileriz bu soruşturma zaman aşımına uğramaz ve yolsuzluk iddiaları bir bir sorgulanarak su yüzüne çıkarılır.
Dediğimiz gibi, para ve rant varsa, yolsuzluk oluyor.
İşte CHP'li Çankaya Belediye Başkanı'nın dinlemeye takılan konuşması.
Artık bir çıban haline gelen belediye meclis üyelerinin taleplerinden, rüşvet çarkından, kimden nasıl para toplamak durumunda kaldığından söz ediyor.
Bir gazete için gerekli 100 milyarı Tavacı Recep'ten aldığını anlatıyor.
Bu olay elbette tekil bir olaydır ve CHP'yi kurum olarak bağlamaz.
Ancak son dönemde yolsuzlukların üzerine gittiği izlenimi veren CHP'nin kurumsal olarak üzerine gitmesi gereken bir olaydır.
Olayın kilit noktası da buradadır.
Kimsenin "Senin hırsızın, benim hırsızım" ayrımı yapmaması, yolsuzluğa bulaşanları veya bulaştığı iddia edilenleri yargı önüne çıkarmakta işbirliği yapması gereğidir.
Türkiye'de yerel yönetimler hem kimi yöneticiler, hem de onlara yakın isimler için bir zenginlik kaynağı haline gelmiş durumda.
Burada yapılması gereken işler var.
Bunların başında belediye ihalelerini Devlet İhale Kanunu kapsamına almak geliyor.
Diğer önemli bir uygulama ise Baykal'ın seçimden önce dile getirdiği, arazi satışlarında imar durumunun 3 ila 5 yıl arasında değiştirilememesi teklifidir.
İkisi de haksız kazançları önleyecektir.
Türkiye, dünya yolsuzluk liginde çok parlak olmayan bir noktada yer alıyor.
Bu tabloyu değiştirmek siyasetin, siyasetçinin görevi.
Karşılıklı suçlamalardan önce yolsuzluğa neden olan ortamı değiştirmek daha öncelikli bir adım olarak görülmeli.
Bunun için de başı ana muhalefet partisi çekmeli.