kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

Gençlerin yüzde 80'inde "kriz" korkusu

AK Parti'nin hâlâ ciddi bir toplumsal desteğe sahip olması merkezin sağında ve solunda süren arayışları boşa çıkartıyor. Yapılan araştırmalar, toplantılar, kulis çalışmaları da sonuç almaya yetmiyor. Çünkü bu arayışların çoğunda yeni dönemi algılayacak siyaset üretilmediği gibi hepsi de eski siyasetçiler tarafından yürütülüyor.
Önceki gün biri deneyimli diğeri genç iki siyasetçiyle bir araya geldik.
İkisi de aynı şeyden yakınıyordu:
"Yeni nesil siyasetçi yetişmiyor. Çünkü gençler siyasetle ilgili değil."
Sorumlusunun kim olduğu bir yana iki siyasetçinin yakınmasını hayat da doğruluyor.
Eğitim ve özgürlük açısından üniversiteleri sorunlu bu ülkede, gençlerin siyasete ilgisi her açıdan eskiye oranla daha iyi olsa da, başka derin korkuları ve güvensizlikleri var.
ARI Hareketi'nin son araştırması bu gerçeği çok net ortaya koyuyor.
Türk Gençleri'nin Siyasal Tutumları Araştırması, 15-27 yaş dilimindeki gençlerle yapılmış.
Siyasete ilgi çok, katılım az:
Yapılan araştırmada siyasetle ilgili olduğunu söyleyen gençlerin oranı yüzde 40 civarında.
Söz katılıma gelince bu oran son 10 yılda hiç değişmemiş.
Asıl cevabı aranması gereken soru şu; gençler siyasete niçin katılmıyor?
Şeriat korkusu yok:
Türkiye'deki klasik siyasetçilerin tam aksine gençler ağırlıkla laiklik karşıtı hareketleri ciddi bir tehlike olarak görmüyor. Görenlerin oranı da giderek azalıyor.
AB'ye pozitif bakış:
Aynı şey AB'ye bakışta da kendini gösteriyor.
Gençlerin yarısından fazlası Avrupa Birliği'ne tam üyelikten yana. Bu konuda yapılacak bir referandumda gençlerin yarıdan fazlası tam üyelik lehinde oy kullanmayı planlıyor.
Yüksek milliyetçilik ve dindarlık:
Şeriat ve AB konusunda daha demokrat yaklaşan gençler ilginç biçimde ağırlıkla kendilerini milliyetçi olarak tanımlıyor. Oran yüzde 50 gibi...
Buradaki "milliyetçilik" algısı da farklı. Çünkü kendilerini sağcı olarak nitelendirenlerin oranı yüzde 30.
Her 10 gençten 5'i de kendisini "dindar" olarak nitelendiriyor.
Kendini sol olarak niteleyen gençlerin oranı ise yüzde 22.
Sol bir önceki araştırmaya göre 1 puan düşerken, sağda 4 puanlık bir artış var.
Araştırmanın bu sonuçları pek de şaşırtıcı değil.
Ama asıl şaşırtıcı olan ve biraz da ürküten şey gençlerin yaşadığı gelecek korkusu.

Gençler güvenmiyor
ARI Hareketi'den Emre Erdoğan araştırmanın siyasete ilettiği mesajı şöyle açıklıyor:
"Biz bu araştırmayla siyasetten çok gençlerin içinde bulundukları psikolojik duruma dikkat çektik. Gençler çok ciddi bir endişe taşıyorlar. Siyasi kriz konusunda endişe duyanların oranı yüzde 80. Aynı şekilde ekonomik kriz çıkacağından kuşku duyanların oranı da yüzde 80. Bizim anomi dediğimiz topluma yabancılaşma skoru çok yüksek. Böyle psikolojik bir ortam var."
Emre Erdoğan, gençlerin siyasetle ilişkilerinde problem olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle diyor:
"En önemlisi gençlerde siyasetçilere güven yok. İçinde bulundukları toplumsal yapıdan çıkabilmek için yapabilecekleri herhangi bir şey yok. Siyaset bunun bir aracıydı. Ama siyasetle de ilgilenmiyorlar daha doğrusu siyasete inanmıyorlar. Öyle bir boşluk içerisindeler. Bu boşlukla uğraşılması gerekiyor."
Genel tablo pek hoş olmasa da, ortada siyasetle öyle veya böyle ilgilenmek isteyen yüzde 40'lık bir genç kitle var.
Onları sivil siyasete çekmeyi başaramayanların, yeni bir siyaset yaratma şansları var mı?