TKP'NİN kurulmasından sonra Mustafa Suphi'nin gönlünde Anadolu'da da komünist hareketi güçlendirmek vardır. İşgalcilere karşı cephede savaşmak kararı alır. Bu amaçla Mustafa Kemal'le mektuplaşmaya başlar. Mustafa Kemal'den aldığı cesaretle eşi ve bazı yoldaşlarıyla Moskova'dan Türkiye'ye hareket eder. 28 Aralık 1920'de Kars'tadırlar. Gruptan Mustafa Emin ve Süleyman Sami propaganda yaptıkları gerekçesiyle tutuklanınca Mustafa Suphi, Mustafa Kemal'le konuşmak için Ankara'ya gitmeye karar verir. Komünist liderlerin güvenliğinin sağlanması görevi de Kazım Karabekir'indir. Ancak Karabekir Paşa, güvenliği sağlamak yerine güzergâhtaki mülki amirliklere imalı telgraflar çeker. O telgrafların satır aralarını 'iyi' okuyan güçlerin "Memleket komünist olacak" diye kışkırttığı kalabalıklar Suphi ve yoldaşlarını Erzurum'a sokmaz. Bunun üzerine Trabzon'a gitmeye karar verirler. Ama ordada halk kışkırtılmıştır. Can güvenliklerinin olmadığını anlayan Suphi, Bakü'ye dönüş kararı verir. 28-29 Ocak 1921 gecesi bir motora binerler. Ama başka motorla takipte olan kayıkçılar kahyası Yahya ve adamları Suphi ve 14 yoldaşını Sürmene yakınlarında öldürür. Komünist liderlerin öldürülmesi ne TKP'yi ne de komünist hareketi bitirdi...