Bodrum'da ne var, ne yok?

* Bodrum'da Ferhat Göçer-Edip Akbayram ikilisinin konserini izledim. 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz', 'Aldırma Gönül', 'Bekle Bizi İstanbul', 'Sevda Değil' ile Akbayram yeri göğü inletti resmen. Ne çok meraklısı ve seveni varmış meğer. Hele ikilinin finalde 'Leylim Ley'i söylemesi tam şölendi, millet çıldırdı. Akbayram'ın solcu kitlesi ile Göçer'in aşk şarkılarının müdavimleri hangi ara bu kadar kaynaştı çözemedim ama bu ikili daha çok ekmek yer, ben size söyleyeyim.

* Bu arada 'Şu Metris'in önü bir uzun alan, bir tek seni sevdim gerisi yalan' türküsü de Ergenekon sayesinde 'iki paralık' oldu ki sormayın! Şarkıya eşlik ederken dikkat edin; her an "Ne o, Ergenekon zanlısı yavuklun mu var Metris'te' esprisini duyabilirsiniz.

* Eda Taşpınar Bodrum sezonunu açmış duyduğumuza göre! Ama ona gerek kalmadı! Günümüze uyarlanmış haliyle söylersek, bütün 'sosyetik beach'lerde artık küçük küçük Süreyya Yalçınlar, küçük küçük Eda Taşpınarlar var. Bunun adı plaj ruhu! O ne süs, o nasıl bir hava, o nasıl kıyafetler Allahım! Nasıl rahat ederler, nasıl terleyip daralmazlar? Ama hiç sıkılmıyorsunuz, catwalk'ta gibi milleti izliyorsunuz hiç değilse bütün gün.

* Bodrum antik tiyatronun karşısında ünlü mantıcı Casita var. Ben ilk kez gittim, şahane bir yer. Bodrum manzarası önünüzde uzanıyor; yemekler şahane, mekan tıklım tıklım. Daha ne olsun! Uğrayın işte, yolunuz düşerse.

* Gece Türkbükü'ndeki eğlence çok şaşırtıcı. Adım atacak yer yok, millet birbirine sürtüne sürtüne dans ediyor, birbirinin sırtına değerek durabiliyor. O sıcakta yapış yapış eğlence! Piyasa yapmaya geliyorlar buraya deseniz, değil! Çünkü kimsenin kimseyi görmesine olanak yok. Manzara deseniz, insan kalabalığından onu görmenize de imkan yok! Olsa olsa 'dün gece oradaydım' demenin süksesi galiba. Koltuklu locaların çıplak fiyatı ise bin YTL. Yani içki içmeden kafadan bu fiyatı ödüyorsunuz. Kalabalığa bakınca "Ne çok insanın parası var" diye düşündüm.