kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Ramazan Bayrakoğlu

Çağdaş Türk sanatı Milano'yu fethetti!

YASEMİN TAŞKIN - ROMA
30 Türk sanatçı Milano'da düzenlenen Triennale'de kadın konularını anlatan eserleriyle beğeni topladı..
Milano'nun en prestijli sergilerinden biri olan ve üç yılda bir yapılan 'Triennale' bu kez Türkiye'yi konuk etti. Türkiye'den 30 sanatçının katıldığı 'Save As Türkiye'den Çağdaş Sanat' adlı sergi İtalya'da da geniş yankı uyandırdı. Santralistanbul ve Triennale di Milano' Vakfı'nın birlikte düzenlediği serginin kuratörü ise Derya Yücel. Yücel, Save As...' (Böyle kaydet) adını taşıyan serginin tek bir tema üzerinde yoğunlaşmadığını, Türkiye'de çağdaş sanata dair bir fikir verdiğini söyledi. Milano'da üst düzey sanat eleştirmenleri ve sanat çevrelerinin açılışına katıldığı serginin, odak noktası kadın konuları oldu. Şiddet, zina, kadın kimliğinin Türkiye'de ve dünyada yaşadığı sorunlar, sanatçılarının önemli bölümünün işlediği temalardandı.

'BAŞSIZ KADIN GÖBEK DANSI'
Paris'te yaşayan ve çalışan Nil Yalter'in 1974 yılında yaptığı 'Başsız Kadın, Göbek Dansı' çalışması ise hala güncelliğini koruyor ve Milano Triennale organizatörleri tarafından bu serginin başlangıç noktası olarak tanımlandı. Sanatçının kendi vücudu üzerinde, göbeğine kadın sorunsalı üzerine bir sosyoloji kitabından alıntıları yazdığı ve göbek dansı yaptığı video performans, akıllara kaçınılmaz bir biçimde Hollanda'da öldürülen rejisör Theo van Gogh'u getiriyor. Hollandalı 47 yaşındaki rejisör, yaklaşık 4 yıl önce, İslam toplumunda kadınlara karşı şiddeti konu alan 'Submission' adlı filmi nedeniyle bir fanatik tarafından öldürülmüştü. Van Gogh'un Hollanda'da yaşayan Somali'li siyasi mülteci ve politikacı Ayaan Hirsi Ali ile beraber yaptığı filmde, şiddet gören bir kadının vücudunda kurandan ayetleri de sergileniyordu. Ancak Nil Yalter'in 'Başsız kadın, Göbek Dansı' ise daha sofistike bir biçimde din temasına girmeden ve dine hakaret içermeden, kadın kimliğini, kadının toplumdaki subjektif algılanışı açısından da sorguluyor. Nil Yalter'in çalışması daha çok Türkiye'nin kültürel bir simgesi olarak 'Göbek dansı' klişesini yıkmayı hedefliyor.

'ACAİB-UL MAHLUKAT'
Baskı ve zulüm altında yaşayan, ikinci sınıf vatandaş olarak kabul edilen kadın Cana Şenol ve Şükran Moral'ın eserlerinde de yer almakta. Geçtiğimiz sezon Venedik Biennal'inde 'Zina' adlı performansı ile kendisini toprağa gömdüren ve başına halkın kum atmasına izin veren cesaretli sanatçı Şükran Moral'ın bu çalışmasının reprodüksiyonları da bu sergi de yer alıyor. Moral'ın 'Save As' sergisi için özel olarak düşündüğü ve bir iskelete giydirdiği kara çarşaf ise, lafı dolandırmadan sanatçının düşüncesini en direkt yoldan ifade etmesinin net bir örneği. Son yıllarda İtalya'da kotası yükselen Türk sanatçıya geçtiğimiz günlerde Corriere della Sera gazetesi geniş bir yer ayırdı. Sanatçı Canan Şenol'un 'Acaib-ul Mahlukat' adlı sesli video enstallasyonunda ise bir cennet bahçesinde Ademsiz, sakin ve ilgisiz elmasını yiyen bir Havva var. Havva'daki hava da 'hazır Adem yokken şu elmamı huzur içinde yiyeyim' tarzında. Sağından solundan kuşlar, canavarlar, acayip mahlukatlar gelip geçiyor ancak Havva'nın ne umrunda... Bu arada Canan Şenol'a, Şükran Moral'a ve Perde'ye asılı bir kadını imgeleyen 'Tutunmak' adlı eserlerin, geçtiğimiz mart ayında Türkiye'de tecavüz edilerek öldürülen İtalyan sanatçı Pippa Bacca'ya ayrılan bölümde sergilendiğini belirtmek gerekir. Pippa Bacca'nın sevdiği bir renk olan yeşilin hakim olduğu bölümde, Neriman Polat, 'Spoilt' isimli kadınların rahatsızlık veren objelerini konu alan eserleri ve Nezaket Ekici ise 'Short but Hurting' performansı da yer aldı. İtalya'da da tanınmış bir sanatçı olan Gülsün Karamustafa ise 'Erkek Ağlamaları' (2001) video filmi ile Ekrem Bora, Fikret Hakan ve Cüneyt Arkın'ın filmlerinden alınan karelerde farklı biçimlerde terk edilen 3 erkeğin Türk sinemasında ağlama sahnelerini 3 büyük ekranda yan yana koymuş. İçen, ağlayan, yıkılan, kahrolan erkek görüntüleri, Türklerin 'Erkekler ağlamaz' söylemlerini ironik bir biçimde çürüten bir çalışma.
Haberin fotoğrafları