kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mayıs 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Taksim Meydanı dışında her yerde eylem vardı

Yeni Haber
Taksim meydanında kuş uçurtmayan, meydana gitmek isteyen gruplara da tazyikli su ve gaz bombası kullanarak müdahale eden polis, müdahale sırasında da yer yer "orantısız" güç kullandı.

Bariyerlerle çevrilen ve kimsenin girmesine izin verilmeyen Taksim Meydanı'na çıkmayı hiçbir grup başaramazken, Şişli, Kurtuluş, Nişantaşı, Beyoğlu, Cihangir, Osmanbey'in de aralarında bulunduğu birçok yerde gösteriler yapıldı. Polisin hepsine müdahalesi tazyikli su ve biber gazıyla oldu.

DİSK, Türk-İŞ, KESK'in çağrısıyla Taksim Meydanı'nda yapılmak istenen 1 Mayıs kutlamaları için küçük gruplar, Şişli, Taksim, Beyoğlu, Dolapdere, Nişantaşı, Mecidiyeköy, Cihangir'den Karaköy'e kadar birçok yerde toplandı.

Taksim meydanında kuş uçurtmayan, meydana gitmek isteyen gruplara da tazyikli su ve gaz bombası kullanarak müdahale eden polis, müdahale sırasında da yer yer "orantısız" güç kullandı. Bariyerlerle çevrilen ve kimsenin girmesine izin verilmeyen Taksim Meydanı'na çıkmayı hiçbir grup başaramadı.

İLK MÜDAHALE DİSK'E YAPILDI

Şişli'de bulunan DİSK binası önünde bekleyenlere sabah 6.30'da tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Olaylara DİSK Başkanı Çelebi, "Konulan yasaklar demokratik Türkiye diyenlerin ikiyüzlü demokrasi anlayışının kanıtıdır. Bu insanların burnu kanarsa sorumlusu iktidar ve vali olacaktır" sözleriyle tepki gösterdi. DİSK binası içinde geceden bu yana bekleyen gruplar ara ara bina önüne çıkıp "Yoksulluğa, Adaletsizliğe Hayır" pankartı açarak, 1 Mayıs sloganları attı. DİSK binasından çıkan ve önünde toplanan tüm guruplara polis, gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Polis, müdahale sırasında DİSK binasının girişine de gaz bombası attı.

CHP milletvekili Mehmet Sevigen'in de aralarında bulunduğu bir grup CHP'li, DTP'li milletvekilleri Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Hasip Kaplan, Akın Birdal'ın da aralarında bulunduğu DTP'liler, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'in de aralarında bulunduğu siyasiler, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TMMOB yöneticileri, TTB Başkanı Gencay Gürsoy ile DİSK binasında kısa süreli toplantı yaptı. Daha sonra İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hayati Yılmaz ile görüştü.

TAKSİM'E YÜRÜYÜŞ İPTAL EDİLDİ

Bu arada, Hükümet, İstanbul Valiliği ve sendika konfederasyonları arasında uzun süre devam eden pazarlıklar sonucu Taksim Meydanı'na çıkmakta kararlı olduklarını açıklayan DİSK, KESK, Türk-İŞ, meslek örgütleri, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, DİSK'in önünde toplananlara, Osmanbey, Şişli, Nişantaşı ve diğer bölgelerde polisin sert müdahaleleri üzerine "can güvenliğimiz yok" diyerek Taksim'e çıkmaktan vazgeçti.

Her yıl geleneksel olarak 1 Mayıs'ta Taksim Anıtı'na "1 Mayıs" yazılı çelenk koyan ve 1977 1 Mayıs'ta öldürülenleri anmak için Kazancı Yokuşu'na kırmızı karanfil bırakan sendikalar, polisin şiddet yoğunluklu tutukunu protesto amacıyla bu anma etkinliğinden vazgeçti.

DİSK binası önünde, içerde emniyet güçleri hatta milletvekillerinin İstanbul Valisi Muammer Güler ile yaptıkları görüşmelere karşın kitleyle birlikte yürümek isteyen DİSK, bu taleplerinin yerine getirilememesi nedeniyle önce DİSK binası önünde, ardından CHP binası önünde yaptıkları açıklamayla yürümekten vazgeçti. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün ise yürümemelerinin nedenini "Can güvenliğimiz olmadığı için yürümekten vazgeçtik. Yoksa bunlar öldürecek bizi. Bu tutum zalimane. Bu ahlaksızlık" sözleriyle açıkladı.

Görüşmelerden sonuç alamayan konfederasyon başkanları DİSK önündeki DSP otobüsüne çıkarak, açıklama yaptı ve burada toplanan yaklaşık 10 bin kişiden dağılmalarını istedi. KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul'un konuşması devam ederken, polis toplananların bir bölümüne gazla müdahale etti.

ŞİŞLİ, OSMANBEY, NİŞANTAŞI SAVAŞ ALANI


Şişli-Osmanbey, Halaskargazi Caddesi'nde de olağanüstü güvenlik önlemi alan polis, sabahın erken saatlerinden itibaren burayı yaya ve araç trafiğine kapattı. DİSK önünde gösteriler ve müdahaleler devam ederken, Osmanbey, Şişli, Nişantaşı çevresinde gruplar toplandı. Çevik kuvvet bu gruplara gaz bombası ve tazyikli su sıkarak dağıttı. Bu sırada Şişli'de bulunan Şişli Etfal Hastanesi'nin bahçesine ve kantinine de biber gazı atan polis, buradaki hasta yakınları tarafından protesto edildi.

Çevik kuvvet ara sokaklarda toplanan gruplara, sürekli biber gazıyla müdahale ederek dağıttı. Polisin kendi sıktığı biber gazından etkilendiği de görüldü.

OSMANBEY'DEN TAKSİM'E

Osmanbey'de CHP Şişli Binası önünde yapılan açıklamanın ardından aralarında sendika yöneticileri, meslek örgütlerinin de yer aldığı grup Halaskargazi Caddesi üzerinden ellerinde karanfillerle Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. "Yaşasın 1 Mayıs", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atan grubun Harbiye'ye kadar yürümelerine izin veren çevik kuvvet, TRT Radyosu önünde bu gruba da tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Ara sokaklara dağılan grupları da dağıttı.

Buradan dağılan gruplar Dolapdere, Kurtuluş Akağarlar Yokuşu'na kadar gitti. Buradan da Taksim Meydanı'na girmek isteyen gruplara polis sert bir şekilde müdahale etti. Çevik kuvvetin bazı göstericileri copla "orantısız" ve "acımasız" bir şekilde dövdüğü görüldü. Göstericiler, kaldırımlardan aldıkları taşlarla polise karşı koyarken, tekrar toplanan göstericiler ile polis arasında çatışma çıktı.

İSTİKLAL MEYDANI'NDAN TAKSİM'E GEÇİT YOK

Taksim Meydanı'nda İstiklal Caddesi'ni kullanarak ilerlemek isteyen gruplara polis panzerlerle tazyikli su sıkarak ve gaz bombası kullanarak müdahale etti. Ara sokaklara barikatlar kuran polis, protestocuların Taksim'e ilerlemesine izin vermedi. Meydana farklı noktalardan TKP'li 300 kişilik bir grup çıkmak istedi ancak Taksim Meydanı girişinde önü kesilen grubun meydana ulaşmasına izin verilmedi.

Hükümet ve polis aleyhine sloganlar atarak Beyoğlu, İstiklal Caddesi'ndeki ara sokaklarda bir araya gelen gruplara polis biber gazıyla ve tazyikli suyla müdahale etti. Göstericiler de polise, bira ve su şişeleri ile taş attı.

İstiklal Caddesi üzerinde Mis Sokak, Büyük Parmakkapı sokak ve diğer sokaklardan gelen, aralarında Anarşistler, Halk Kültür Merkezleri üyelerinin de bulunduğu gruplar pankart ve bayrak açtı. Gruplar İstiklal Caddesi'nde "İşte Taksim İşte 1 Mayıs" sloganları atarak Taksim'e doğru yürümek istediler. Polis, bu grubu da müdahale ederek, dağıttı.

Taksim'i abluka altına alan çevik kuvvet ekipleri, Beyoğlu'nun ara sokaklarında toplanan gruplarla da yer yer çatışmaya girdi. Polisin kullandığı gaz, Beyoğlu'nun neredeyse bütün sokaklarında bulut halinde bir süre durarak etkili oldu. Kazancı Yokuşu, Alman Hastanesi ve Taksim İlk Yardım Hastanesi'nin bulunduğu Sıraselviler Caddesi'nde de polisle göstericiler arasında çatışma çıktı. Polis buradaki grubu da hem göz yaşartıcı gaz hem de tazyikli su sıkarak dağıttı. Buradaki müdahalelerden hastanedekilerin de etkilendiği görüldü.

Beyoğlu ve Taksim çevrisindeki ara sokaklarda küçük toplanmalar devam ederken, polis bunlara da müdahale etti.

TAKSİM POLİSLERE VE GÜVERCİNLERE KALDI

Taksim Meydanı, Cumhuriyet Caddesi ve Gümüşsuyu, İstiklal Caddesi, Sıraselviler ve Kazancı Yokuşu dairesi içinde bariyerle arındırılmış alan haline getirildi. İstiklal Caddesi'nde de dükkanların büyük bölümü kepenk kapattı. Alanda polis ve gazetecilerin dışında sadece, güvercinler kaldı. Meydana kurulan çemberden hiçbir sivil vatandaş geçirilmedi, işlerine gelmek isteyen kişiler de ara sokaklardan dolaştıktan sonra işyerlerine ulaşabildiler.

Çatılarda keskin nişancılar yerleştirildi, gün boyu helikopterle havadan gözetleme yapıldı.

ÇELEBİ: "HALKA DEVLET TERÖRÜ UYGULANDI

Beyoğlu'nda gerginlik devam ederken, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada, İstanbul Valisi Muammer Güler'in sözünü ettiği provokasyonunun, bizzat emniyet güçleri tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, İstanbul'da halka devlet terörü uygulandığını söyledi. DİSK binasında polis müdahalesi nedeniyle maddi hasarın meydana geldiğini vurgulayan Çelebi, "1 Mayıs'ta işçi sınıfını yalnız bırakmayarak merkez binamıza gelen milletvekillerini ve Avrupa Parlamentosu üyelerini, aydın ve sanatçıları da gaz yağmuruna tutacak kadar fütursuz yapılan polis saldırısı, tam anlamıyla bir devlet terörüne dönüştürüldü. Bir milletvekilimiz kalp krizi riskiyle yüz yüze bırakılmıştır" dedi.

Çelebi, yaşadıkları bu kanunsuz uygulamayı Uluslararası Çalışma Örgütü ILO ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gündemine taşıyacaklarını bildirdi.

(ANKA)