Rolü almamda salt 'aile kıyağı' söz konusu değil!

* Mevlana rolünü oynamanızda Mevlana'nın ailesinden gelmenizin etkisi olabilir mi?
Tanışma vesilemiz öyle oldu ama yüzde yüz sebebi o değildir. Aktör olmamın da rolü var burada. Salt bir aile kıyağı söz konusu değil. Tabii benim için de soyumun bağlı olduğu en uç noktayı bir şekilde temsil etmem önemli.

* Mevlana ile akrabalığınız neden bilinmiyordu?
Çünkü bizde ayıptır. Bu film meselesiyle gündeme gelince, ben de yalan söyleyemeyeceğim için 'Evet' diyorum. Bu tip şeyler adap gerektirir. Bunu yakın arkadaşlarım bilir.

O KÜLTÜRÜ ALDIK

* Peki Mevlana ile akrabalığınızın duyulması, iş ve özel hayatınıza ekstra bir sorumluluk yükleyecek mi?
'Testi içinde ne taşırsa dışına onu sızdırır' diye çok doğru bir söz vardır. Ben ailem gereği ek bir sorumluluk almıyorum. Zaten öyle büyüdüm, öyle yetiştirildim. Buna uygun yaşamak benim için çok zor bir durum değil. Ben kocaman kütüphanesi olan bir evde büyüdüm. O kültürü zaten her anlamda aldık ve bildik.

* Mevlana soyundan gelen biri olarak magazinin içinde olmakla ilgili sormuştum...
Magazin dünyasının içinde olmak 'tu kaka' bir şey değil. Ayıp da değil ama o dünyanın içinde nasıl durduğunuz önemli. Ben bir oyuncu olarak televizyona, sinemaya çalışıyorum. O dünyanın içinde olmam gerektiği kadar varım.

* Çekimler nasıl geçti?
Çok değerli bir ekiple güzel saatler geçirdim. Burak Sergen, Selçuk Yöntem, Müşfik Hoca (Kenter) gibi isimlerle oynadım. Biz dramatik bir aksiyon yapmadık; profesör ve bilim adamlarının anlattıklarının üstüne canlandırma çektik. Belgesel filmcilik daha çok yeni olduğu için bu filmin sektörel katkısı olacağına da inanıyorum.

* Mevlana'nın toplumdaki etkisi sizce nasıl?
Dünyada ve Türkiye'de Mevlana düşüncesinin popüler olduğu bir gerçek. Tabii burada daha derine inmek lazım. Mevlevi düşüncenin Amerika'da yükselen bir akım olmasının sosyolojik sebepleri var. Bu sebepler o kadar popüler kültüre yakın duruyor ki; Madonna, bir şarkı yapabiliyor, sözlerinden yararlanabiliyor.

İÇİNE DÖN VE GÖR

* Geçtiğimiz yıllarda Uzakdoğu felsefesi popülerdi. Şimdilerde içe dönüş mü arttı ki; Mevlana öğretileri popüler hale geldi acaba?
Ben buna biraz susamak diyorum. Susadığınız zaman su içersiniz. İnsanın doğası gereği derinleşme ihtiyacı vardır. İnsanın bir yerlerde bir şeyler aramasına gerek yok; içine dönse görüyor zaten. Bir şiirde Mevlana; "Sen nereye gidersen git. Ben gittim, oraya gittim buraya gittim, Kabe'ye gittim göremedim. Sonra kendi içime döndüm, o zaman gördüm" diyor.