kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"AİHM’in türban içtihadı belli"

Yeni Haber
AİHM'in yeni Türk yargıcı Prof. Dr. Işıl Karakaş, Mahkemenin türban konulu olası bir davada, önceki kararına atıfta bulunacağını, Leyla Şahin davasında bir içtihat oluştuğunu belirterek, "AİHM'in türban içtihadı belli" dedi.

Prof. Dr. Işıl Karakaş, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlarken AİHM'in türban konusunda açılabilecek olası bir davada Leyla Şahin davasındaki kararına atıfta bulunacağını söyledi. Prof. Dr. Karakaş, BBC'nin, "Yapılması düşünülen anayasa değişikliklerinin geçeceğini varsayarsak ve bunlar Anayasa Mahkemesi'nden de onay alırsa AİHM'de tekrar bir dava açılabilir mi bu düzenlemelere karşı?" yolundaki sorusuna şu karşılığını verdi:

"AİHM'de dava açılabilmesi için bir kişinin önce mağdur olduğu iddiasıyla dava açması lazım. Açılacak olan dava da iç hukukta açılacak elbette. Doğrudan AİHM'e başvurmak diye birşey sözkonusu değil."

Davanın açılması için bir mağduriyet olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karakaş, "Bu iyi anlaşılamıyor zannediyorum" ifadesini kullandı. Prof. Dr.Karakaş şunları söyledi:

"Yeni bir hukuki düzenleme varsa, bu düzenlemeden mağdur olduklarını iddia edenler, hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasında bulunan kişiler başvuracaklar. İç hukuk yolları tükendikten sonra, ancak AİHM'in önüne gelecektir. Şunu da net olarak söyleyeyim ki AİHM de, sizin de zikrettiğiniz Leyla Şahin davasında vermiş olduğu kararla, oradaki prensiplerle, o doğrultuda devam ettirecektir kararlarını."

YENİ DÜZENLEMELERİN SÖZLEŞMEYE UYGUNLUĞU DENETLENECEK

Prof. Dr. Işıl Karakaş, AİHM'in de gerek din özgürlüğü, gerek eğitim hakkı doğrultusunda vermiş olduğu birçok kararının bulunduğunu, bu kararlar çerçevesinde önüne gelen durumları değerlendirdiğini belirterek şöyle devam etti:

"Türkiye'den de böyle bir başvuru olduğu takdirde, hem geçmiş içtihatlar, hem de elbette ki yeni mağduriyetin özellikleri dikkate alınarak, Türk hukukundaki yeni düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) uygunluğunun denetlenmesi sözkonusu olur. Yanlış anlamayın, 'soyut norm denetimi yapıyor' anlamında söylemiyorum. Ama bu düzenlemeler çerçevesinde, bir hak ve özgürlük ihlalinin oluşup oluşmadığına, 'yani sözleşmeye aykırılık var mıdır, yok mudur', buna yeniden bakar ve değerlendirir."

AİHM KARARI İÇ HUKUKU ETKİLER

Prof. Dr. Karakaş, BBC'nin, "AİHM Büyük Dairesi, Leyla Şahin davasında türbanı 'kişisel özgürlüklerden ziyade, politik bir sorun' olarak tanımlamıştı. Yasağın 'laikliğin bir gereği olduğunu ve türbanın toplumu bölen bir tarafı olduğunu' belirtmişti. Yine benzer bir dava açılır, süreç yine benzer şekilde sonuçlanırsa, AİHM bunu sözleşmeye aykırı bulursa, bunun sonucu ne olur? Türk hukukunu bir şekilde etkileyen bir karar mıdır veya bir yaptırımı var mıdır?" sorusu üzerine şöyle dedi:

"Elbette. Hiç şüphesiz. Çünkü AİHM'nin kararları bütün yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Bunu unutmayalım. Eğer AİHM bu düzenlemelerin sözleşmeye aykırılık oluşturduğuna, yani bu düzenlemeden doğan mağduriyetler karşısında bir aykırılık olduğuna karar verirse, o zaman Türkiye'nin üzerine düşen yükümlülük iç hukukunu sözleşme hükümlerine uygun hale getirmektir. Yani eğer aykırılık saptarsa mahkeme, Türkiye de o zaman iç hukukunu yeniden düzenleyecektir."

Türkiye'nin daha önce DGM'leri kaldırmak zorunda kaldığının bunun kökeninde AİHM kararlarının bulunduğuna işaret eden Prof. Dr.Karakaş, Türkiye'nin AİHM'nin kararlarına uymaması halinde Konsey'den dışlanmasına yol açabilecek bir süreç başlayacağı uyarısını da yaptı.

Prof. Dr.Karakaş "Mutlaka Avrupa Konseyi'nin hemen dışına çıkılacak anlamına gelmez ama bir süreç başlamış olur. Sözleşmenin yükümlülükleri yerine getirilmezse böyle bir süreç tabii ki başlıyor" şeklinde konuştu.

(ANKA)